Büyük hata traducir inglés
3,403 traducción paralela
Büyük Hata, Öğretmen- -
Big mistake, Teach- -
Uslu duracağını düşünerek büyük hata etmişim.
I was mistaken to think that you cooperate.
Büyük hata yaptık.
we screwed up big-time.
Büyük hata.
Big mistake.
En büyük hata onları okula göndermekte.
( CHARLES ) The biggest mistake was sending them all to school.
Büyük hata yapıyorsun, hemşircik.
You're making a big mistake, nursie.
Hayatımda yaptığım en büyük hata seninle tanışmak oldu.
Hell, now, that's the biggest mistake I ever made, hooking up with you.
Tamam, Heaven on Earth'te büyük hata yaptı.
Okay, so she screwed up royally at heaven on earth.
- Bak, yapabileceğimiz en büyük hata bu evde benim silahım yok gibi davranmak.
Look... the biggest mistake we can make is to pretend that my gun does not exist in this house.
Büyük hata ettim amına koyayım.
A fucking mistake both times.
Komşularla tanışmak büyük hata.
Meeting neighbors is a big mistake.
Ve komşularla tanışıp onlara fahişe demek daha büyük hata.
And meeting neighbors and calling them a prostitute? Bigger mistake.
Büyük hata.
Whatcha gonna do about that, huh? Big mistake.
Böyle bir misyonu olan biri için büyük bir hata.
Strange move for someone who thinks this mission is a mistake.
Sonra perişan oldu, ne kadar üzgün olduğunu söyledi. Büyük bir hata yaptığını ve bunu tekrarlamayacağını söyledi.
And then he broke down, said how sorry he was, how it was a huge mistake and it would never happen again.
- Büyük bir hata. - Düğün ne zaman?
A huge mistake.
Bu oldukça büyük bir hata Mr. Dekker.
That's quite a glitch, Mr. Dekker.
- Evet ama büyük bir hata...
Isn't that correct?
- Büyük bir hata yapıyorsun.
You've made a big mistake.
David'den nafaka almayarak büyük bir hata yaptı.
She made a big mistake, not taking alimony from David.
Büyük bir hata yapıyor.
He's making a mistake.
Büyük bir hata.
A grave mistake.
Böyle büyük bir hata yaptığınıza üzüldüm Dedektif.
I'm sorry you made a huge mistake, Detective.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake here.
Sonra birden ortaya çıktı. Ne kadar büyük bir hata yaptığını söyledi ve şey yapmayı istediğini...
But then, just out of nowhere, she's at my door, and she's saying how she made such a huge mistake, and how she wants...
Ağabeyiniz Prens'e gidin ve hayranlık beslediğiniz şanlı Claudio'yu Hero gibi pis bir fahişeyle evlendirmek isteyerek ne kadar büyük bir hata yaptığını söyleyin.
Go you to the prince your brother, spare not to tell him that he hath wronged his honor in marrying the renowned Claudio, whose estimation do you mightily hold up, to a contaminated stale such a one as Hero.
Çok büyük bir hata yapıyorsun küçük kız.
You're making a very big mistake, little girl.
Büyük bir hata.
A big mistake.
Güven bana çok büyük bir hata yapıyorsun.
Trust me, you're making a big mistake.
Masumca bakmayı dene. Büyük bir hata yapmış gibi davranacağım.
Just try to look innocent, and I'll try to look like I made a big mistake.
Yaşlanıp, yalnız kalıp, şişmanlayacaksın. Bir sürü kedin olacak. Beni hayatından çıkararak ne kadar büyük bir hata yaptığını o zaman anlayacaksın.
And when you are old, and alone and fat and surrounded by cats you're gonna realize what a mistake you've made what a massive mistake you've made pushing me out of your life.
Sanirim büyük bir hata yaptim!
I think I made a big mistake!
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a serious mistake.
Pek çok insan "Bu konuda çok kötü hissediyorum diğer kişi büyük bir hata yaptı." der.
A lot of people say, "l feel bad about it." The other guy made a mistake...
Büyük bir hata.
That was a mistake.
Ve yargımda çok büyük bir hata yapmışım ve kesinlikle düğünümüze gelmelisin.
And I have made a huge... error in judgment, and you simply must come to our wedding.
Herkese çok büyük bir hata yaptığımı söyler misin?
And would you tell everyone I've made a horrible mistake?
Çok büyük bir hata ettim.
I have made a grave mistake.
Sana ne demişler bilmiyorum ama korkarım ki büyük bir hata yapmışsın.
I do not know what you have been told, but I fear you have made a grave error.
Deb çok büyük bir hata yaptım.
Deb, look, I made a huge mistake.
O ameliyat benim en büyük pişmanlıklarımdan biriydi, ondan beri hiç böyle bir hata yapmadım.
That surgery is one of my deepest regrets, and I haven't made a mistake like that since.
Burdan çıkıp, kız kardeşimi arayamazsam çok büyük bir hata yapacak.
If I don't get out of here right now and warn her, my sister is going to make a huge mistake.
Çok büyük bir hata yapmış olursun.
That'd be a big fucking mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Yeah, you're making a big mistake.
- Seni büyük bir hata yapmaktan kurtarıyorum.
Phil, what are you doing here?
Çok büyük bir hata yaptım.
Listen, I... I... just...
Bence bundan vazgeçmek büyük bir hata olurdu.
I think dropping it would be a huge mistake.
Ve son bir yıldır, büyük bir hata yapıyormuşum gibi hissediyorum.
And for the last one year I have just been feeling that all of this is a big mistake...
Çok büyük bir hata yapmış olurdu.
That would be a mistake.
Bu büyük bir hata.
It's all a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun, Ryan.
Ryan, you're making a big mistake.
hata 58
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hatalısın 27
hata yaptın 26
hatalıydım 64
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hatalısın 27
hata yaptın 26
hatalıydım 64
hata mı 40
hata yapıyorsun 53
hata yapıyorsunuz 42
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
hata yapıyorsun 53
hata yapıyorsunuz 42
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyük adam 60
büyük bir zevkle 63
büyükannem 65
büyük kardeş 50
büyük ihtimal 23
büyük bir ev 19
büyük britanya 20
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyük adam 60
büyük bir zevkle 63
büyükannem 65
büyük kardeş 50
büyük ihtimal 23
büyük bir ev 19
büyük britanya 20