Gitmem traducir inglés
27,258 traducción paralela
Gitmem gerek.
I have to go.
Ne yazık ki gitmem gerek.
Well, unfortunately, I have to get going.
- Gitmem gerek.
- I've gotta go.
Zilin çalmasına 20 dakika var. Gitmem gerek.
It's 20 minutes to the first bell.
Gitmem gerek.
Well, I gotta go.
Her neyse, gitmem gerek.
Anyways, uh, I gotta go.
Gitmem gerek çünkü.. .. sen hala onun tarafından kontrol ediliyorsun.
I have to because you're still controlled by her.
Gitmem gerek.
I should get going.
- Kızımın okuluna gitmem gerekti.
- Erm... I had to go to my daughter's school.
Asla onunla arabaya binmem, asla evine gitmem.
Never get in the car with him, never go to his home.
Gitmem gerek.
Should probably go.
Gitmem gerekiyor.
I have to go.
Bence gitmem en iyisi.
Uh, I think this is best.
Viski varsa hiç bir yere gitmem.
Oh, I don't leave when there's whiskey left.
Gitmem gerek.
I got to go.
Tamam, gitmem lazım.
Okay, I got to go.
- İyileşmem için gitmem gerek.
- I need to go get better.
Artık gitmem lazım.
I really have to go.
Gitmem ve iyileşmem lazım.
I need to go get better.
Gitmem lazım.
I have to go.
Gitmem gerektiğini söyledi.
He - - he said i had to leave.
Harika bir gece geçiriyor olsam da gitmem gerekiyor.
As lovely as this evening has been, I really must get going.
Bana ne kadar acı verse de gitmem gerekiyordu.
Much as it pained me, I had to walk away.
Gitmem lazım.
I gotta go.
Bir yere gitmem lazım, Wes.
I have somewhere to be, Wes.
Gitmem gerek!
I got to go!
Gitmem gerek.
Ah, I got to go.
- İzninizle gitmem gerek.
- Excuse me, I got to, uh...
Neyse gitmem gerekiyor.
Okay, I gotta go.
Gitmem gerekiyor.
Now I gotta go.
İşten haber geldi. Gitmem gerekiyor.
I have to go.
Gitmem gerekiyor.
Hmm. I have to go.
gitmem için yalvaracaksın.
you'll beg me to go away.
Sırtımdaki şarapnel için fizik tedaviye gitmem gerek ama bir saate kadar gelirim.
That is unbelievable. I gotta get to physical therapy for my back shrapnel, but I will see you guys in about an hour.
Eve gitmem gerekiyor.
I need to go home.
Buradan gitmem gerek.
I... I need to get out of here.
Peki. Benim işe gitmem gerek, Lena uyuyor.
All right, well, I got to get to work.
Benim gitmem gerek.
I gotta go.
Gitmem gerek. Acaba siz...
I got to go, so could you...
Gitmem gerek.
I gotta go.
Benim ablamı görmeye gitmem gerek.
Okay, I gotta go see my sister.
Çok ayartıcı ama gitmem gerek.
- Hmm? - Tempting. But I gotta go.
Pekâlâ, gitmem gerek.
All right, I gotta split.
Aslında, benim gitmem gerek.
Actually, I gotta go.
- Benim gitmem gerek.
- Yeah. - I gotta go.
- Gitmem gerek.
- I gotta go.
- Gitmem gerek.
- I have to go.
Gitmem lazım.
Got to go.
Özür dilerim ama gitmem gerek.
Huh. Oh, damn it. Sorry, I got to go.
Diş Perisi'ni evinde, 45 dakika sonra. Gitmem gerek.
I got to go.
Gitmem gerek.
I-I gotta go.
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmem lazım 361
gitmem gerek 808
gitmem gerekiyor 305
gitmeme izin ver 65
gitmemiz gerekiyor 65
gitmemi ister misin 21
gitmemelisin 36
gitmemiz gerek 144
gitmemiz lazım 82
gitmem lazım 361
gitmem gerek 808
gitmem gerekiyor 305
gitmeme izin ver 65
gitmemiz gerekiyor 65
gitmemi ister misin 21
gitmemelisin 36
gitmemiz gerek 144
gitmemiz lazım 82
gitmeme izin verin 21
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24