Gitmem lazım traducir inglés
6,479 traducción paralela
Sanırım... sanırım gitmem lazım, Josh, sakıncası yoksa.
I think I just... I think I need to go, Josh, if you don't mind.
Gitmem lazım.
I gotta go.
Şimdi gitmem lazım.
Now I got to... I got to go.
- Tuvalete gitmem lazım.
I need to use the bathroom.
- Gitmem lazım.
- A hell of a lot. - I have to go.
Zaten merkeze gitmem lazım.
I got to get to the precinct anyway.
Üzgünüm dostum, gitmem lazım.
Sorry, dude, I gotta go.
Gitmem lazım.
I should go.
- Gitmem lazım.
- I-I must go.
Baksana, tuvalete gitmem lazım.
Listen, I've just go to the little boys'room.
Şimdi gitmem lazım ama cenazede görüşürüz tamam mı?
I must go now, but I'll see you all at the funeral, okay?
Gitmem lazım. sonra görüşürüz.
I got to go. We'll talk about it later.
Bak, gitmem lazım.
Look, I got to bounce.
Hey, hapishane işleri için gitmem lazım.
Hey, I got to go, uh, do a prison thing.
Pekâlâ, gitmem lazım.
Okay, I got to go.
Neyse gitmem lazım.
Look, I got to go.
Tuvalete gitmem lazım. Bize her şeyi anlatmadan hiçbir yere gitmiyorsunuz.
You're not leaving that chair until you've told us everything.
Operasyon odasına gitmem lazım.
I have to get back to Ops.
- Evet, gitmem lazım.
- Yeah, I got to go.
Gelemem, işe gitmem lazım.
I have to work.
Pardon, gitmem lazım.
I'm sorry, I-I... I have to go.
Bak, gerçekten gitmem lazım.
Look, I've really got to run.
Sanırım gitmem lazım.
I guess I gotta go.
Gitmem lazım.
Hey, I have to go.
Gitmem lazım.
( Phone beeps ) I have to go.
Gitmem lazım.
Gotta go.
Gitmem lazım.
I got to... go.
Yarın gece stüdyoya gitmem lazım ve ezberlemem gereken bir sürü diyalog var.
I have an early call time tomorrow night, and I've got a ton of a dialogue to learn.
Gitmem lazım.
Are you sure you're...
Kuşumu beslemek için eve zamanında gitmem lazım.
I need to be home in time to feed my bird.
Gitmem lazım.
I need to go.
Gitmem lazım.
I have to go.
Buradan gitmem lazım.
I've got to get out of here.
Okula gitmem lazım.
I need to get to school.
Bambu dansına çalışabilmek için erkenden gitmem lazım böylece beden eğitimini geçip üniversiteye gidebilir ailemden daha iyi bir jenerasyonda olabilirim çünkü görünüşe göre tüm geleceğim lanet bir çift sopadan atlamama bağlı.
I need to get there early so I can practice my tinikling so I can pass P.E. so I can get to college so I can be the generation that does better than my parents because apparently my entire future depends on whether I can jump through a couple of frickin'sticks!
Operasyon odasına gitmem lazım.
I got to go to Ops.
- Gitmem lazım.
I need to go.
- İşe gitmem lazım.
- Yes. I got to go to work.
- Gitmem lazım buradan.
I got to get out of here.
Gitmem lazım.
I got to go.
Sylvester'i görmeye gitmem lazım.
I got to go see Sylvester.
Şimdi gitmem lazım, çünkü ben bir doktorum ve dinlenmen gerektiğini biliyorum.
I'm gonna go now,'cause I'm a doctor, and I know you need your rest.
Aslında gitmem lazım.
You know, I actually do have to get going.
- Gitmem lazım.
- I gotta go.
Gitmem lazım, kusura bakma.
I must have left that on. Sorry.
Tuvalete gitmem lazım.
I have to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem lazım.
I need the toilet.
Lavaboya gitmem lazım.
I just need the loo a sec.
Benim sınıfa gitmem lazım artık.
[School bell rings] I have to go to class now.
Tuvalete gitmem lazım.
I gotta go to the restroom.
İşe gitmem lazım.
Got to get to work.
lazım 25
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102