Kay traducir inglés
82,113 traducción paralela
Kayıttasın Supergirl.
You're on the record, Supergirl.
Cadmus'ın uzaylı kayıtlarını çaldığını mı iddia ediyorsun?
You claim Cadmus stole the alien registry?
Kayıtta olduğunu söyledin.
You just said you were on the record.
Kayıt dışı.
Off the record.
Cadmus uzaylı kayıtlarını çaldı.
Cadmus stole the alien registry.
- Corp'ta kayıp uzaylıları bulmak için kullanabileceğimiz bir teknoloji var mı?
Does L-Corp have any technology that we could use to find missing aliens?
Cadmus ve kayıp uzaylılar.
Cadmus and the missing aliens.
Kayıplarımızı telafi edeceğiz.
We're going to cut our losses.
Son dakika haberlerinde yetkililer, kayıtlı uzaylıları uzaya geri göndermeyi planlayan terörist bir komploya engel oldu.
And in breaking news, authorities have thwarted a terrorist plot to send registered aliens back into space.
Olay yerinde olduğunu kabul ettin ve güvenlik kayıtları senden başka kimseyi göstermiyor.
You've admitted to being at the scene of a crime, and the security footage doesn't show anyone else but you.
Starhaven'lı olduğunu ve buraya kendi başına geldiğini ve kayıtlı olduğunu biliyorum.
Ah, I know she's from Starhaven and she came by herself and that she's registered.
Kayıt ettirdiği adres sahte gibi görünüyor.
The address she's registered under looks like a fake.
Eğer merak ettiysen hepsi devlet kayıtlarında.
It's all public record if you're curious.
İnsan deneyleri kayıp değildi.
The human trials aren't missing.
Kayıp vermek aileme garip şeyler yapıyor ve ben çok insan kaybettim.
Loss does strange things to my family, and I've lost a lot of people.
Geçen üç yıl içerisinde Peter Thompson'ın ziyaretçi kayıtlarını taradım.
So I scanned the visitor logs for Peter Thompson over the past three years.
Fakat güvenlik kayıtlarını çektim ve yüz tarama programını çalıştırdım.
But I pulled security footage and, baby, I ran that facial recognition software.
Ve bunu ancak ismini mahkeme kayıtlarıyla çapraz kontrol yaparak çözebildim.
And I only figured this out after I cross-checked the name with the court transcripts.
Aile varlıklarını, banka hesaplarını hapisten arama kayıtlarını...
I've checked family holdings, bank accounts, call logs from the prison...
Evet, resmen ve kayıt altında. Banka işlemi kayıtlarıyla.
Yeah, officially and on the books, with records of the transactions everywhere.
İhtiyacım olan nakit adına kayıtlı bir hesapta.
The chunk of cash I need is on a statement with your name on it.
12 yaşındaki kayıp bir kız.
A missing twelve-year-old girl.
Sadece onların bin sorusunu yanıtladıktan sonra, kayıtlarda var.
Only after answering a thousand questions, all of them on the record.
Son zamanlarda hiç kayıp ilaç oldu mu?
You had any medicine go missing recently?
Bir polis memuru birkaç gün önce gelip baktı, kayıp bir şey çıkmadı.
An officer came by a couple days ago. We checked. There was nothing missing.
Onun adına kayıtlı bir araba varsa, beni geri arayın.
If there's a car registered in her name, call me back.
Sen onu kayıt ettiysen silmezdin.
You wouldn't record it and then erase it.
İki gündür kayıp.
He's been missing for two days now.
Kayıp çocuk hakkındaki mesajını aldım.
I got your message about the missing boy.
Üç tane daha kayıp çocuk ihbarı var.
We've got three additional reports of missing kids.
Dört kayıp çocukla uğraşmakta seni yalnız bırakmayacağım.
I'm not gonna leave you alone to deal with four missing kids.
Adam Folsom tek kayıp vakası değil.
Adam Folsom was your only case.
Üç tane kayıp çocuk ihbarı daha var.
We got three additional reports of missing kids.
O ambulans da kayıp.
The ambulance is missing too.
Umrumda olan o kayıp çocukları bulmak ve onları kaçıran berbat haldeki insanları yok etmek.
I care about finding these missing kids and wiping out the messed up people who took them.
Burada eski Guns N'Roses kayıtlarının arasında gizlenmiş.
Hidden in here amongst these old Guns N'Roses records.
Cami'nin kayıtlarını inceledim.
So I went through Cami's logs.
Savaşlarının hiç birinde kayıplar olmadı mı?
Have all your battles been free of casualties?
İsimler, tarihler ve mekanlarla ilgili kayıt tutmuşlar.
They kept records with names, dates and locations.
İkiyi on geçe orada olmazsan kemiği ve kayıtları çöp kutusuna atıp giderim.
If you're not there by 2 : 10, I chuck the bone and the records in a Dumpster and I'm gone.
Yani bu kasvetli arafta kayıp ruhları arayarak dolanıyoruz?
So are we to wander around this dreary purgatory in search of lost souls?
Kayıtları inceledim ve bir soy ismi buldum. "Del Roble."
I studied the records, and I got a family name... Del Robles.
Soy on yıl önce bitiyor ve Lockwood kayıtlarına göre o aileden birisi bu gizemli kemiklerden biriyle gömülüyor.
Bloodline ends ten years ago, and according to the Lockwood records, somebody in that family is buried with one of those mystical bones.
Serbest mi konuşayım yoksa kâğıtla mı çıkayım?
Now, do you want me to be off-book, or should I go out with this?
En rahat kayıt bölümünden çıkarsın.
Intake is your best bet out, okay?
Tüm resmî kayıtlar.
All public record.
Hey, Kay, Bir Rob Roy daha arkadaşım Carl için ha?
Hey, Kay, another Rob Roy, neat for my friend Carl, huh?
Hadi ama Kay.
Come on, Kay.
Kayıt belgeleri kasada.
Sign-up sheet's by the register.
Hey, Kay burada mı?
Hey, is Kay here?
Kay burada mı?
Is Kay here?
kaya 48
kaybettim 177
kayıp 73
kaybettik 72
kaybettin 183
kayıt 59
kaybol 495
kaybetmek 19
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybettim 177
kayıp 73
kaybettik 72
kaybettin 183
kayıt 59
kaybol 495
kaybetmek 19
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybetti 30
kaynak 30
kaybeden 20
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybolduk 72
kaybettiniz 25
kaybedersem 24
kaynak 30
kaybeden 20
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybolduk 72
kaybettiniz 25
kaybedersem 24