English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ N ] / Nasıl olduğunu bilirsin

Nasıl olduğunu bilirsin traducir inglés

785 traducción paralela
Nasıl olduğunu bilirsin.
You know how it is.
O suların nasıl olduğunu bilirsin.
You know what those waters are like.
Onun nasıl olduğunu bilirsin.
You know how it was.
Nasıl olduğunu bilirsin.
You know what he's like.
Little Boy'a oyun oynarsan nasıl olduğunu bilirsin.
You know Little Boy if you cross him!
Bilmiyorum, Tom'un nasıl olduğunu bilirsin.
I don't know. You know how Tom is.
- Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
- Well, you know how it goes...
Safarinin nasıl olduğunu bilirsin.
You know how it is on safari.
- Müşterileri ayarlayıp oyunun yerini bildiren sen olduğuna göre, nasıl olduğunu bilirsin.
- You should know. It's your job to rustle up the customers and tell them where it is.
Nasıl olduğunu bilirsin, Molly.
You know how it is, Molly.
Sen söyleyebilirsin, kadınların nasıl olduğunu bilirsin.
You might talk ; you know what women are like
Nasıl olduğunu bilirsin.
Well, you know what it's like...
Fakat askerlerin nasıl olduğunu bilirsin.
But you know how the Army is.
Nasıl olduğunu bilirsin Helene. Sorunu çözene kadar böyledir.
You know how he is, Helene. lt * s just until he solves his problem, whatever it is.
Nasıl olduğunu bilirsin. - Pek bilmem. Benim babam bir sürahi şarapla mutlu olur.
Not really. I got an old man, give him a jug of Wine, he's happy.
Jake ve Ben, her zaman düşünürdük ama hep son dakikada birşey çıkardı, nasıl olduğunu bilirsin işte.
Jake and me. we always figured on going but something was always coming up at the last minute. you know how it is.
Nasıl olduğunu bilirsin.
- Sir? You know how it is.
Ama,... Nasıl olduğunu bilirsin, Uzak yerden gelince.
But, you know how it is, coming from a far place.
Lee'nin nasıl olduğunu bilirsin.
You know how Lee is.
Carol'un nasıl olduğunu bilirsin.
You know what Carol was like.
Nasıl olduğunu bilirsin.
You know the type.
Öğüt için sabırsızlanıyordur, genç gelinlerin nasıl olduğunu bilirsin.
She's probably dying for your advice. Not Corie.
- Nasıl olduğunu bilirsin.
You know how he is.
- Çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
- You know what kids are like.
Kusura bakma, nasıl olduğunu bilirsin.
Sorry about that, but you know how it is.
Nasıl olduğunu bilirsin...
You know how...
Aktörlerin nasıl olduğunu bilirsin, hepsi biraz benmerkezcidir.
You know how actors are, they're all a bit self-centred.
- Nasıl olduğunu bilirsin, Josh.
- Well, you know how it is, Josh.
Taggart'ın nasıl olduğunu bilirsin.
You know how it was with Taggart.
Nasıl olduğunu bilirsin.
You know what they're like.
Dalia'nın burada ne işi var? - Öylece çıkıverdi. Nasıl olduğunu bilirsin.
The baron figures this head shrinker knows what he's talking about, so back to the lab.
Nicola'nın nasıl olduğunu bilirsin.
You know how Nicola is.
Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Maybe this is how you do things.
Polislerin nasıl olduğunu bilirsin.
You know how the police are.
Bu askerlerin nasıl olduğunu bilirsin.
You know how these soldiers are.
Hey, Ralph, bu salak çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
Hey, Ralph, you know how these dumb kids are.
Onun nasıl cömert biri olduğunu bilirsin.
You know how unselfish he always was.
Milletin birinin yokluğunda nasıl olduğunu en iyi sen bilirsin.
But then you only know how folks really feel through an absence.
Bir öğretmenle beraber olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsin Danny.
You know how it is with a teacher, Danny.
Korkmadığını biliyorum ama sen... onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
I know you're not but you... you know how he is.
Onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
You know what he's like.
Bilirsin işte nasıl olduğunu.
Well, you know how it is.
Kadınların nasıl çöpçatan olduğunu bilirsin.
You know how these wives love to play Cupid.
Bilirsin nasıl olduğunu bi bilsen - sıkışmış.
You know, it's a funny thing how it happened - it got stuck.
Nasıl bir vatansever olduğunu bilirsin.
He was a great patriot, you know.
Takıntı işte, bilirsin nasıl olduğunu...
An obsession.
Nasıl biri olduğunu bilirsin.
You know how he is.
Nasıl sabırsız olduğunu bilirsin.
He gets impatient.
Ama nasıl olduğunu bilirsin.
Aye.
Nasıl biri olduğunu bilirsin.
You know what he's like.
TV tartışmasının nasıl bir şey olduğunu bilirsin.
You know what a TV debate is like. Time is...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]