English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Sana ne yapacağımı söyleyeyim

Sana ne yapacağımı söyleyeyim traducir inglés

187 traducción paralela
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I'll tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I tell you what I'm gonna do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I tell you what I do.
Jim, sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Jim, I'll tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Well, I'll tell you what I'll do, my dear.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim, Bayan Templeton'a çiçeklerini vereceğim.
Tell you what I'm gonna do, I'm gonna see that Miss Templeton gets your flowers.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim Tiger.
Tell you what I'll do, Tiger.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I'll tell you what I will do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I'll tell you what I'm willing to do.
- Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
- I'll tell you what I'll do.
Ama sana ne yapacağımı söyleyeyim.
And give you the chance to shoot me down in cold blood?
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim...
I tell you what I'm gonna do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Özel numarasından hemen Danny'yi arayacağım ve Rosie'nin gecenin ortasında telefon ettiğini bilmesini sağlayacağım.
I'll phone Danny right now at his private number, and I'll tell him that your Rosie is making phone calls in the middle of the night.
Şimdi sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Now, I'll tell you what you do.
Ama sana ne yapacağımı söyleyeyim.
But I'll tell you what I will do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim Red.
I'll tell you what I'll do, Red.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Tell you what I'm gonna do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim, Burnett.
I'll tell you what I'm gonna do, Burnett.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Zavallı ihtiyar bir kadını öldüreceğim.
Tell you what, I'm gonna kill a little old lady.
- Sana ne yapacağımı söyleyeyim mi?
- Tell you what I'm gonna do?
Jay, sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Jay, I'll tell you what I'm gonna do.
- Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
- Tell you what I'm gonna do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
I'll tell you what I'm going to do.
Ama ne yapacağımızı sana söyleyeyim.
But I'll tell you what we'll do.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Tell you what we'll do.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Burada bir şeyini bırakacaksın.
You leave something here.
Şimdi, Joe, ne yapacağımı sana söyleyeyim.
Now, Joe, I'll tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we'll do.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Well, now, I'm gonna tell you what you're gonna do, old man.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- I'll tell you what we'll do.
Pekala, vaktimiz dar olduğu için ne yapacağımı sana söyleyeyim.
All right, since we're pressed for time, I'll tell you what I'll do :
- Ne istediğimi bal gibi de biliyorsun. - Hiçte bile bilmiyorum. Ama ne yapacağımı söyleyeyim sana, dışarı çıkıp, işi bitireceğim.
No, i don't but i'll tell you what i do know - i got to go out and do a job.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim, Bernie!
I don't know what you're talking about.
Şimdi sana öğleden sonra ne yapacağımızı söyleyeyim.
And now I'll tell you the plans for the rest of the afternoon.
Ne yapacağımı sana söyleyeyim.
I'll tell you what I'll do.
Pekala, sana söyleyeyim ki bununla ne yapacağımı görene kadar... asla sıkı bir araba görmemişsindir.
Well, let me tell you that you have never seen a compact car... until you see what I'm going to do with this.
Günün birinde ne yapacağımı sana söyleyeyim.
Tell you what I'm going to do one of these days :
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim
I'll tell you what we'll do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tell you what we do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tell you what we'll do...
Ne yapacağımı sana söyleyeyim. O senin mektubun, seni bağlar Senato'da okunursa, neyi içeriyorsa içersin inkar ederim ve senin aşırı yaşlılıktan kaynaklanan zihinsel yetersizliğini gerekçe gösteririm.
It's your letter, you stick to it... and if it's read in the House, I'll deny all knowledge of it and excuse you on the grounds of mental incompetence brought on by extreme old age.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
What do we do now?
Ne yapacağımı sana söyleyeyim.
I'll tell you what I'm gonna do.
Tamam, bak sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Okay, I tell you what we do.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- I'll tell you what we're gonna do.
Ne yapacağımı sana söyleyeyim Patricia.
Tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim. Bunu reddedeceğiz.
I'll tell you what we do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Well... I'll tell you what we're gonna do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we're gonna do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]