English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Sen beni sevmiyorsun

Sen beni sevmiyorsun traducir inglés

148 traducción paralela
Sen beni sevmiyorsun.
You just don't love me.
Ama sen beni sevmiyorsun.
But you don't love me.
Sen beni sevmiyorsun.
You don't love me.
- Sen beni sevmiyorsun.
- You love me not.
Fakat sen beni sevmiyorsun artık.
But you don't even love me anymore.
Sen beni sevmiyorsun.
You just don't like me, do you?
Ah, Vladimir kardeş, sen beni sevmiyorsun.
Ah, Brother Vladimir, you don't love me.
Ama sen beni sevmiyorsun.
But you don't love me. No, Sam.
Öyleyse sen beni sevmiyorsun.
In that case you don't love me.
Sen beni sevmiyorsun!
You don't love me.
Bence sen beni sevmiyorsun.
You... I think you do not love me.
Seni seviyorum ama sen beni sevmiyorsun.
I love you... and you don't love me.
Sen beni sevmiyorsun ki.
Anyway, you don't love me, do you?
Sen beni sevmiyorsun, ben seni sevmiyorum- -
You don't love me, I don't love you- -
- Sen beni sevmiyorsun.
- You don't love me.
Sen beni sevmiyorsun. Marie'yi seviyorsun.
You don't love me.
Hayır... Asıl sen beni sevmiyorsun artık!
No... you don't love me anymore!
- Sen beni sevmiyorsun, değil mi?
- You don't like me, do you?
Lou, sen beni sevmiyorsun, ben de seni.
Lou, you don't like me, and I'm not crazy about you.
- Sen beni sevmiyorsun.
You don't feel for me.
kapa çeneni ve boyamaya devam et tamam sürüngen sen beni sevmiyorsun ve bende seni ancak iyi biri oldum bu yüzden hakkımı ver!
Shut up and paint! Okay, scale. We don't like each other but I've been good so treat me right!
— Hayır, sen beni sevmiyorsun.
- No, you don't love me.
Sen beni sevmiyorsun.
Let go of me.
sen beni sevmiyorsun.
- You don't love me. - Yes, I do.
"Sorun şu ki ; Ben seni seviyorum" ama sen beni sevmiyorsun.
The problem is that I love you and you don't love me.
Sen beni sevmiyorsun. Kendin söyledin.
You don't love me, you said so yourself.
Annemin beni sevdiği kadar sen beni sevmiyorsun.
You don't love me as much as Mommy does.
- Sen beni sevmiyorsun. - Evet. Seviyorum.
- You don't like me.
Hem sen beni sevmiyorsun.
You don't love me.
Sen beni sevmiyorsun.
You don't love me anymore.
Sen beni sevmiyorsun, değil mi?
You don't love me, do you?
- Beni sevmiyorsun sen.
You don't love me.
- Sen artık beni sevmiyorsun.
You no longer love me.
Sen değil, beni sevmiyorsun.
Not you, you don't love me.
- Sen beni hiç sevmiyorsun.
That you are not in love with me.
Sen de beni sevmiyorsun. Söyle hadi.
You don't love me, either.
Sen... beni... sevmiyorsun.
You don't love me.
Beni sevmiyorsun sen.-Doğru değil bu!
You don't love me.
Sen neden beni sevmiyorsun?
Why don't you love me?
- Sen beni sevmiyorsun.
- A baby will make you timid.
Sen de beni sevmiyorsun.
You don't love me either.
Sen beni, benim onu sevdiğim kadar sevmiyorsun.
You don't love me as much as I did him.
Sen beni zaten artık sevmiyorsun.
You don't love me anymore.
Sen harika, şahane bir insansın. Ama beni sevmiyorsun.
You are a wonderful, beautiful person.
- Beni sevmiyorsun sen.
- You don't love me.
- SEN BENİ SEVMİYORSUN!
- YOU DON'T LOVE ME!
Beni sen de sevmiyorsun, çünkü ben bir katilim.
You don't know what I'm going through.
Sen gerçek beni sevmiyorsun, filmlerimdeki beni seviyorsun bacaklarını ayıran avukat şovlarındaki ve People dergisi makalelerindeki beni. O robotu sil lütfen.
If you love the real me, not just what you've seen in movies genre-straddling lawyer shows and articles in People magazine you'll blank out that robot.
Sen artık beni sevmiyorsun.
You don't love me anymore.
Sen beni hiç sevmiyorsun.
You don't love me anyway.
Sen, ee... beni pek sevmiyorsun değil mi?
You, uh... don't really like me very much, do you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]