Sinir bozucu traducir inglés
3,422 traducción paralela
Diğer hasta bakıcılar sinir bozucu olabilir.
Can be unnerving to some of the other nurses.
Sinir bozucu olmaya başladın.
You're a little annoying.
Kate... Bu sabah işe öyle bir geldi ki... Kate'i ne kadar sevdiğimi bilirsin, ama sinir bozucu bir yanı var, yani İçeri daldı ve "Özgürüm!" falan dedi.
I mean, she literally walked in this morning... you know, you know how much I like Kate, but it's the thing about her that's annoying, where you're like...
Sinir bozucu ve garipsin ve sana içimi dökmeyeceğim, tamam mı?
You're annoying, and you're weird, and I'm not just gonna open up to you, okay?
" Bu arada, sinir bozucu bir kız kardeşim var.
" Hey, by the way, I have this super irritating sister.
Sadece sinir bozucu.
It's just fuckin'annoying.
Seninle konuşma biçimim sinir bozucu olduysa kusura bakma.
I'm sorry if the way I speak to you is annoying.
Ölü Victoria Dönemi çocukları çok sinir bozucu!
Dead Victorian kids are so annoying!
- Ne sinir bozucu.
- How irritating.
- Çok sinir bozucu. Öyle mi dersin?
Oh, you think?
Sen öyle deyince çalışamıyorum, çok sinir bozucu.
I can't work with it. Too annoying.
Pekala, o zaman Edgar'a sinir bozucu olduğunu söyle. Sen söyle.
Well, tell Edgar he's annoying.
Gerçekten sinir bozucu.
It's pretty frustrating.
O sinir bozucu sebzeleri dosyaların üstünde kesme.
Don't cut ever those pesky vegetables on folders.
Annem o kadar sinir bozucu ki.
She's just so frustrating.
Çok sinir bozucu olmalı.
It must be nerve-racking.
Cezam, sinir bozucu ve Dorrit ve benim için şaşırtıcı bir şekilde eğlenceliydi.
My grounding had been frustrating... And surprisingly fun for me and Dorrit.
Bahsettiği eski kocasını gözümde şişko ve sinir bozucu bir pasaklı olarak canlandırırken Albert'tan bahsediyormuş meğer.
And I pictured the ex she was talking about as this fat irritating slob and it turns out it's Albert!
Ama konuşmayı bu küçük sinir bozucu kitaplardan uzaklaştırabilir miyim? Açıkçası aylardır zaten bunu yapıyoruz. Buradaki dostuma ne dersiniz?
But may I take this opportunity not to say anything more about that lousy little book, which already is, frankly, wildly out of date, but about this fella right here?
Benim çok güzel çok cömert zaman zaman da sinir bozucu bir kız kardeşim var. Ve kendisi yakında ölecek.
I'm just a guy... with a sister, a beautiful, generous, occasionally irritating sister who's dying.
Şimdi, sinir bozucu, kendini beğenmiş, Lima Rachel'ın karesi oldun!
Now you are like, you're like an annoying, self-righteous Lima Rachel on steroids. You know what?
"Tanrım daha fazla sinir bozucu olamaz mısın?"
"God, Could You Be Any More Annoying?"
- Gerçekten sinir bozucu, çünkü farklı adamlarla çekilmiş eşek yükü fotoğrafım var ve onların bazısı ile ilgileneceğini biliyorum.
It's really frustrating'cause I have an ass-load of photos of her with different guys, and I know you're gonna love some of them.
gerginlik dolu olabilir, ve kanunlar sinir bozucu olabilir, ama artık herşey iyi.
can be stressful, and in-laws can be irritating, but it's all good now.
Doğru sonuçları doğurmadığı için sinir bozucu olabileceğini biliyorum.
I know it can be frustrating not getting results right away.
Ne olursa olsun her zaman, sinir bozucu olacağına inancım var.
I have faith that no matter what, you'll always be annoying. ( Indistinct conversations continue )
'Bu kadar sinir bozucu biriyle yattığımı...''nasıl hayal etmiş olabilirim? '
'How can I have ever fantasised'about sleeping with someone so utterly annoying?
Annem öyle sinir bozucu ki, ayrıldıklarında, babam Outer Hebrides'e taşınmış.
My mum is so annoying that when they split up, he moved to the Outer Hebrides.
'Şişman gürültücü ve sinir bozucu olmamı boşver!
'Never mind that I'm fat, loud and annoying!
Sizin anlayışınız çok sinir bozucu.
All yουr cοmpassiοn is really fυcking annοying.
Neredeyse "mootsa-rella" derken ki kadar sinir bozucu.
It's almost as annoying as when you say [Bad accent] "mootsa-rella".
Aman ya, çok sinir bozucu.
God, she's so annoying.
Büyük ihtimalle bizim iki kafadardır... genç kızlar sinir bozucu olabiliyorlar.
Probably those two... teenager girls are pretty nasty.
Sinir bozucu olabilir.
She could be mean.
Kendimi kıvranırken görmek çok sinir bozucu.
I hate seeing me squirm.
Önemsiz bir insana göre oldukça sinir bozucu oldun.
For an insignificant human, you've been quite annoying.
Evet, sinir bozucu olmalı.
Yeah, uh, that must get annoying.
Burada olmak... ve çalacağın yeri görmek... son derece sinir bozucu.
It's nerve-racking being here now though, and actually seeing, Iike where you're actually playing.
Çok sinir bozucu.
Mm. That's frustrating.
Bilmemek sinir bozucu olsa gerek.
It must be frustrating not knowing.
Şu sinir bozucu virüslü reklamlar gibi mi?
You mean like those irritating pop-ups?
Linda'yı gönderirdim, ama burada yapacak çok işi var ve bazen sinir bozucu olabiliyor.
I'd send Linda, but there's so much work for her to do here, and, well, she can be abrasive at times.
Ama en sinir bozucu olan ise tüm bu insanların niye öldüğünün açıklanamaması.
But what's scummiest of all is that there's no "official" reason why all these people died.
Sinir bozucu.
Super frustrating.
Bak, sinir bozucu olduğunu biliyorum ve böyle de olmalı.
- I know how frustrating this must be. - Really?
Sinir bozucu murabutlar ölen hayvanın kokusunu çoktan aldı.
By this time the pesky marabous have found the scent of the kill.
Bu çok sinir bozucu.
It's just so frustrating.
Evet, Göz Bantlı gitmek istiyor. Ama bana çok sinir bozucu geliyor. Çünkü pantolon, gömlek ve ayakkabı giymek zorunda kalacağım.
Yeah, eye patch wants to go, but it's really annoying to me because I gotta put on pants and a shirt and shoes.
Çok sinir bozucu biri.
She's annoying.
Bu sinir bozucu gözüküyor.
Where's it hurt? I don't know.
Sinir bozucu, ama unutulmaz.
Annoying, but memorable.