Sinirli traducir inglés
4,569 traducción paralela
- Raphael sinirli hep istiyor kavga -
¶ raphael's got the most attitude on the team ¶
Ama hala çok sinirli olacağım!
But I'll still be very upset!
Ooh, sinirli olmanı çok seviyorum.
Ooh, I like it when you're angry.
Dostum, ben damızlık değilim, sinirli ev hanımları icar onlar hatta başka yakın olsun olmaz bir şeyin tadı olsun.
Dude, I'm a stud, letting frustrated housewives get a taste of something they wouldn't even get close to otherwise.
Gerçekten de baya sinirli.
Oh, man, she really is upset.
Spor hocasının bahsettiği sinirli müşteri bu olmalı.
That could be the angry customer his trainer was talking about.
Ama o sinirli ve kötü davranıyor.
But he is aggressive and mean.
Bu kadar sinirli olduğunu bilmezdim.
You would not believe it, but that guy's got a temper.
Hiç kimse sinirli bir Hore'dan hoşlanmaz.
No one likes an angry Hore.
- Sinirli bir enkazım ben. - Hadi.
I'm a nervous wreck.
Onunla görüşürken Ne kadar sinirli olduğunu görmedin mi?
You not see how nervous she was when we were interviewing her?
Evet, sinirli olduğunu anlıyorum...
Then you understand. Yeah, I understand that you're angry...
Sinirliyken, sinirli olduğunu söyle.
Say that you're angry when you are angry.
Kendimi hakkı yenmiş, azgın sinirli ve suçlu hissederim ama belki de en iyisi budur.
Um, well, I'd feel frustrated and horny and angry and guilty but... yeah, maybe for the best.
Sinirli olması gereken bizken çok sinirliydi.
And him so angry when we're the ones who should be angry.
Şu an sinirli.
He's quite angry.
- Kayınço neden du kadar sinirli?
- Why is brother-in-law so depressed?
- Sinirli olduğunu söylemeye çalisiyor.
He's trying to say that he has a temper.
Biraz da olsa sinirli olduğuma inanır mısın?
Can you believe I'm a little bit nervous?
Bırakın sinirli adam geçsin.
Let the mad man through.
- Sinirli.
Uptight.
Sinirli olduğumu düşünüyordum.
I thought I was too uptight.
Sinirli bir cocuktum.
I was an angry kid.
sabirla korumak zamanla sinirli iradem paramparca olamaz gucu gogusumde parladi. ... celik gibi saglam infazim.
Yet, I maintain with patience, time can limit but not shatter my will, strength blazed across my chest as solid as penitentiary steel.
Özellikle sinirli olduğun zaman.
Especially when you're angry.
Büyükanne ölmeyecek ve o da çok sinirli.
She won't die... and he is very angry.
- Sinirli olduğumu kim söyledi?
- Who said I'm angry?
Sinirli olmanın sebebi patronum değil, Danny.
My boss is not why you're mad, Danny.
Arkadaşım bazen cidden sinirli olabiliyor.
My buddy gets really nervous sometimes.
- Sinirli falan değilim.
- I'm not angry. - Sure you are.
Çıkarken sinirli olmadığına emin misin?
Are you sure she wasn't upset when she left?
Gördüğünüz gibi, sinirli bir okul talebesine benziyorsunuz.
You see, you look like a nervous schoolgirl.
- Sinirli değilim!
- I'm not angry!
Büyükannem gençken de bu kadar sinirli mi duruyordu?
Did grandma look that pissed off when she was young, too?
Neden yaşlılar hep çok sinirli?
- Why are old people always so pissed off?
Bilmem.Kim sinirli?
- I don't know. Who's pissed off?
Onlar neden sinirli?
- And why are they pissed off?
Annem her konuda sinirli.
Mom is pissed off at everything.
Bilindiği gibi çok boş zamanı olan sinirli bir ayyaştım.
Truth be known, I was just an angry drunk with too much time on my hands.
Aksi, sinirli, dünyaya karşı öfkeli ve eminim ki pişmanlıklarla dolu.
He's grumpy, he's angry, he's mad at the world, I'm sure full of regrets.
- Seni hic o kadar sinirli gormemistim de.
- I've never seen you so mad.
Hiç birini bu kadar sinirli görmemiştim.
I never seen anyone so angry.
Sinirli olman senin için sorun değil.
It's okay for you to be frustrated.
Diğer herkes gibi ilk sıra seçimi hakkında sinirli misin?
Are you as jacked as everyone else around here about gettin'the first pick?
Sinirli ve aptal erkeklerden sana işkence yapmadan, vücuduna, kalbine ve duygularına dokunamayan erkeklerden.
No... that touch people, or want, atormentarte sin, in your body and heart and your feelings.
- Evet. Ekip, sinirli olduklarını söylüyor.
The team says they're getting upset.
Evet, sinirli.
Yep, he's nervous.
Tek oğlum sinirli ve yüzlerce kiloluk canavarlarla dövüşecek.
My only son fighting angry, thousand-pound beasts.
" sinirli!
Angry!
Beni sinirli olduğumda görmelisin.
You should see me when I'm angry.
Bu yüzden sinirliyiz, ve o da sinirli. Hmm.
Mm.