Sinirli değilim traducir inglés
186 traducción paralela
Sinirli değilim, sadece meraklıyım.
I'm not nervous, I'm simply curious.
Ben sinirli değilim ki.
I'm not angry.
Hayır, artık sinirli değilim.
No. Im not mad anymore.
- Yüksek sesle konuşacak kadar sinirli değilim.
- I have not the nerve to talk aloud.
Sinirli değilim ki.
I'm not nervous.
Sinirli değilim.
I'm not jumpy.
Ne sana karşı ne de arkadaşlarına sinirli değilim.
I'm not upset with you, Tommy, or your friends.
Otellerine, dairelerine gidiyorum çoğunlukla sinirli oluyorlar ki sorun değil, çünkü ben sinirli değilim.
I arrive at their hotel or their apartment and they're usually nervous, which is fine, because I'm not.
Ben sinirli değilim.
I'm not mad.
Sinirli değilim.
I'm not jittery.
Sinirli değilim.
I'm not mad.
- sinirli değilim!
- I am not in bad mood!
sinirli değilim.
I'm not nervous.
- Sinirli değilim.
- I'm not angry. It's just...
Sinirli değilim.
I'm not upset.
Sinirlendin... Hayır, hayır, sinirli değilim...
No, no, I don't get angry.
- Sinirli değilim!
- I'm not!
- Sinirli değilim!
- I'm not angry!
Sinirli değilim.
I'm not edgy.
- Ben sinirli değilim.
- I'm not.
Sinirli değilim.
I am not angry.
Fakat ben sinirli değilim.
But I am not angry.
Ben sinirli değilim.
I am not angry.
- Sinirli değilim.
- I'm not nervous.
- Sinirli değilim.
- I'm not upset.
Bilemedin, A.J. Sinirli değilim.
You know what, A.J.? I'm not pissed.
Hiç de sinirli değilim.
I am perfectly wrought.
- Sinirli değilim.
- I'm not.
Sinirli değilim.
No, I am not uptight.
Sinirli değilim.
I am not nervous.
- Ben sinirli değilim.
- I am not upset.
Ben sinirli değilim.
I'm not angry.
Ama artık sinirli değilim.
I'll take care of you!
Michael, sinirli değilim.
Michael, I'm not upset.
Hayır, sinirli değilim.
No, not angry.
- Sinirli değilim.
- Im not angry.
Sinirli değilim!
I'm not stressed out!
Bu arada, sinirlenmişdim, artık sinirli değilim.
By the way, I was pissed off, I'm not anymore.
- Ben sinirli değilim.
- I'm not so riled up.
Ve sinirli değilim çünkü sen doğrusunu yaptın.
And I'm not mad because you were right.
Yani, fiziksel olarak, 1950'lerden bir filmdeki adam gibi sinirli değilim.
I mean, physically, not like a guy who's angry in a movie in the 1950s.
Sinirli biriyim ama deli değilim.
I may be neurotic, but I'm not crazy.
- Ben sinirli falan değilim.
- I'm not nervous.
- Sinir mi? Ben sinirli falan değilim.
I never have nerves.
Aklımı kaçırmadım ve sinirli de değilim.
I'm not insane or angry.
Sinirli degilim!
I'm not angry!
- Sinirli falan değilim.
- I'm not being snippy.
- Hayır, değilim. Sinirli olan sensin.
You're the one that's being snippy.
Sinirli ve endişeliyim. İyi bir iş olup olamdığından emin değilim.
I'm am nervous and worried uncertain if I can do a good job
Sinirli de değilim.
And my knickers are not in a twist.
Sanırım ben pek sinirli bir insan değilim.
I guess I'm not really an angry person.
değilim 815
sinirli 34
sinir 21
sinirliyim 21
sinirlisin 23
sinir bozucu 26
sinirlenme 148
sinirimi bozuyorsun 16
sinirlerine hakim ol 16
sinirimi bozuyor 19
sinirli 34
sinir 21
sinirliyim 21
sinirlisin 23
sinir bozucu 26
sinirlenme 148
sinirimi bozuyorsun 16
sinirlerine hakim ol 16
sinirimi bozuyor 19