Sizi temin ederim ki traducir inglés
1,051 traducción paralela
Sizi temin ederim ki, sadece 60 saniye sürecek.
And I want to assure you that it will only last 60 seconds.
Daha fazla zamanımız olmasa da, sizi temin ederim ki, yapımcımız iletiyi almakta her türlü çabayı gösterecektir.
We haven't much more time, but I assure you that our producer will make every effort to get the message through.
Sizi temin ederim ki...
I assure you...
Nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ama sizi temin ederim ki buna çok şaşırdım.
I don't know how to explain it, but I assure you this comes to me as a great surprise.
"Sizi temin ederim ki, oğlumuzun vasiyetine... karşı çıkma amacımız yoktur."
"that we have no intention... of contesting my son's will."
Dümen tertibatımızı onarmakta birtakım zorluklar yaşıyoruz... ancak sizi temin ederim ki... alarm vermeyi gerektirecek bir neden yok.
We are having some difficulty repairing the damage to our steering gear, but I assure you there is no cause for alarm.
Sizi temin ederim ki, her şeyi Elizabeth için yaptım.
What I did was, I assure you, only because of Elizabeth.
Sizi temin ederim ki çok basit bir işlem.
I ASSURE YOU IT'S A SIMPLE PROCESS.
O benim kendi buluşum, ve sizi temin ederim ki oldukça güvenilirdir.
Yeah. It's my own formulation, and I can assure you that it's perfectly safe.
O 100 dolar, sizi temin ederim ki şimdiye kadar yaptığınız en iyi yatırıma dönüşecek.
I assure you will turn out to be the best investment you have ever made.
Ve sizi temin ederim ki, Senato toplandığı anda,
And, I assure you, the moment the Senate reconvenes,
Sizi temin ederim ki efendim, görevlerimin uygulanması sizle ilgili özel düşüncelerim nedeniyle hiç etkilenmiyor.
But I assure you, sir, that the execution of my duties is entirely unaffected by my private opinion of you.
Sizi temin ederim ki efendim rahatsız edici olarak yorumlanacak hiç bir şey yapmadım.
Well, I can assure you, sir, that I have done nothing that could be construed as offensive.
Ama sizi temin ederim ki burayı araştırmaya kararlıyım.
But I assure you, I'm determined to study that place.
Sizi temin ederim ki, hanımefendi, kaptırmadım.
I assure you, ma'am, I'm not.
Madam, sizi temin ederim ki iğrendiğim biriyle asla evlenmem.
Madam, I assure you, I shall never marry a man I detest.
Ama sizi temin ederim ki bu suçlamada gerçeklik payı yoktu.
But I do assure you, sir, there was no truth in the accusation.
Efendim sizi temin ederim ki, hiç de sakin değilim.
My lord I assure you, I am anything but calm.
Sizi temin ederim ki kutsal efendim, bu çok basit bir mesele.
I assure you, Your Holiness, it's a simple matter.
Sadece kendileri için yiyecek üretmeyecekler, sizi temin ederim ki bir gün Roma'ya da gönderecekler.
Not only will they produce food for themselves, but this I pledge you. One day they will send food to Rome.
Bayan Guthrie, eğer o paranın bir doları bile Bay Fiddler'in cebine girerse sizi temin ederim ki bu saati parçalarım.
Mrs Guthrie, if one dollar of it finds its way into Mr Fiddler's pocket, I promise you I'll smash the watch.
Sizi temin ederim ki...
I can assure you that...
- Lütfen, sizi temin ederim ki.
- Please, I assure you.
Sizi temin ederim ki, evde değil.
I can assure you she's not in the house.
Sizi temin ederim ki, size rahatsızlık vermeyeceğim.
I assure you, I'll not inflict myself on you further.
Sizi temin ederim ki, bir daha size rahatsızlık vermeyeceğim.
And I assure you, I will not inflict myself on you any further.
Sizi temin ederim ki ; Tanrı'nın egemenliğini bir çocuk gibi kabul etmeyenler bu egemenliğe asla giremez.
I assure you whosoever shall not receive the Kingdom of God as a child he shall not enter therein.
Hayır, sizi temin ederim ki Amerika Birleşik Devletleri'ne saldırmak...
We have no intention of attacking the United States.
- Sizi temin ederim ki ben...
- I can assure you that I'm -
Sizi temin ederim ki, her belge hakiki ve yasal.
I assure you, every item is bona fide and valid.
Sizi temin ederim ki soymaya değer bir şey yok.
I can assure you, it's not worth robbing someone for that.
Charenton'a gelene dek sahneye hiç çıkmamış oyuncular için yüce hoşgörünüze sığınıyoruz ama, sizi temin ederim ki, her sakin elinden geleni yapacaktır.
We ask your kindly indulgence for a cast never on stage before coming to Charenton but each inmate, I can assure you, will try to pull his weight.
- Farkeder bayan. - Sizi temin ederim ki farketmez, aynı şey.
- There is a difference, senora.
Sizi temin ederim ki, bu bir tuzak değil.
It's no trap, I assure you.
Sizi temin ederim ki, anlayışınız karşılıksız kalmayacaktır.
I assure you it will be deeply appreciated.
Sizi temin ederim ki personelimiz tamamen güvenilirdir.
I assure you that our staff is completely trustworthy.
Yargıç, sizi temin ederim ki duyduklarınız yalandan ve dedikodudan başka bir şey değiller.
Well, Judge, I assure you they're nothing but rumours and lies.
Sizi temin ederim ki ben iktidar peşinde değilim.
Let me assure you, I do not seek power.
Sizi temin ederim ki o birey, ismi bile toplumumuzun yerleşik değerlerine karşı husumetini ortaya koyuyor, yakın zamanda adalete teslim edilecektir.
I assure you that this individual, whose very name reveals his antagonism to the established values of our society, will soon be brought to justice.
Sizi temin ederim ki baş müfettiş de bu hoş haberi komiser Anthony X Russell'a iletmiştir.
And the Chief Inspector, I can assure you, has already presented the glad tidings to Police Commissioner Anthony X Russell.
Sizi temin ederim ki...
I assure you that I...
Sizi temin ederim ki kardinalin durumu mükemmel.
I assure you the cardinal is perfectly all right.
Sizi temin ederim ki bu oldukça gereksiz.
I assure you all of this is quite unnecessary.
Sizi temin ederim ki ondan bile daha mutluydum.
And let me assure you that I was even happier than he was.
Sizi temin ederim ki değecek.
I can assure you, ma'am, it will be.
Sizi temin ederim ki, ölü kahramanalara verilen madalyalar prinçten yapılıyor.
I assure you, the medals they give to dead heroes are made of brass.
Sizi kaygılandıran tek şey bu ise, Bayan Trotter, size temin ederim ki, bu dünyada kızınızla evlenmekten başka bir şey istemiyorum.
Well, if that's all that's worrying you, Mrs. Trotter, let me assure you. I want nothing more in this world than to marry your daughter.
Sizi temin ederim ki sizi asla böylesine üzmek istemedim.
I CAN ASSURE YOU THAT AT NO TIME DID I MEAN TO BE SO UPSETTING.
Sizi temin ederim ve tanrı adına yemini ederim ki oğlum iyi biridir.
I assure you, I give you my solemn oath, my son is a person of worth.
Sizi temin ederim ki Léo, bu tapu gerçek.
- That concession is real.
Sizi temin ederim ki içlerinden hiçbiri...
I assure you that none of them were...
sizi temin ederim 232
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41