English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Aşağıdalar

Aşağıdalar traducir español

128 traducción paralela
Aşağıdalar, doğal gaz tanklarına doğru gidiyorlar.
Atrápalos cuando los veas. Se dirigen al tanque de gas.
Dalgıçlar şu anda aşağıdalar.
Los buzos Io están verificando.
- Aşağıdalar.
. - ¡ Ahí abajo! .
- Kaç kat aşağıdalar?
¿ A cuántos pisos?
Chalmers ve birisi daha aşağıdalar.
Chalmers está abajo con otro hombre.
Aşağıdalar.
- En la mazmorra.
Crépin-Jaujard'lar aşağıdalar. Evelyne, seni bekliyor.
¡ Los Crépin-Jaujard están abajo, Evelyne te espera!
Hala aşağıdalar, Remy ve Bay Royce.
Siguen ahí abajo, Remy y el Sr. Royce.
O iki kadın tıpkı yaşayan ölüler gibi aşağıdalar.
Están allí abajo como dos muertos vivientes.
- Aşağıdalar.
- Están abajo.
İşte orada. Aşağıdalar.
Están allí abajo.
Aşağıdalar. Bu katın altında bir yerlerdeler.
Están en algún lugar de este piso.
Aşağıdalar!
¡ Están ahí!
Wyatt, Büyük baba ve annen aşağıdalar.
Wyatt, tus abuelos están abajo.
Aşağıdalar. Masada oturuyorlar.
Están abajo, sentados en la mesa.
- Aşağıdalar efendim.
- Están ahí abajo.
Aşağıdalar!
Están abajo, ahí adentro.
¤ Ve aşağıdayken, aşağıdalar ¤
" Y cuando están abajo, abajo están...
¤ Ve sırf yarı yoldayken Ne yukarıda ne de aşağıdalar ¤
"Y cuando a medio camino están ni abajo ni arriba están..."
Orada, aşağıdalar!
- ¡ Mierda! ¡ Allá abajo!
Aşağıdalar!
¡ Están ahí abajo!
Aşağıdalar.
Est � n abajo.
Uskumrular hala birkaç metre aşağıdalar ama yem yeterince yakına geldiğinde hava tümeni harekete geçiyor.
La caballa todavía esta unos metros abajo... pero cuando la carnada se acerca lo suficiente, la división aerotransportada hace lo suyo.
Ne zamandan beri aşağıdalar?
Como? , Cuanto tiempo han estado ellos allí abajo?
İtiraf istiyorsanız, Birşeyler-Veya-Diğerleri aşağıdalar.
Si te quieres confesar, la iglesia está al final de la calle.
Sanırım aşağıdalar.
Creo que estan abajo.
Diyelim ki Amerikalılar aşağıdalar.
Supongamos que los americanos están en los tuneles
İyiler, aşağıdalar.
Están a salvo, abajo.
Uskumrular hala birkaç metre aşağıdalar ama yem yeterince yakına geldiğinde hava tümeni harekete geçiyor.
La caballa todavia esta unos metros abajo... pero cuando la carnada se acerca lo suficiente, la división aerotransportada hace lo suyo.
- Şunlar provokatörler mi? - Provokatörler aşağıdalar.
- Trae a los otros, de prisa.
Şuradaki dallar sadece bir kaç metre aşağıdalar.
Esas ramas están cerca.
İnsandan çok daha aşağıdalar.
No son humanos.
Jimmy, aşağıdalar.
Jimmy, el gobernador está abajo.
Bir kat aşağıdalar!
- Están un nivel por debajo.
Aşağıdalar.
¡ Allí abajo!
Hey, profesör, Charlie ve Ray aşağıdalar.
Oye, profesor, Charlie y Ray están abajo.
Piper ve Paige aşağıdalar. Leo'ya ulaşmasına engel olmak için bir yol arıyorlar.
Piper y Paige están pensando cómo evitar que coja a Leo
Evet, ama onlar yeraltı sakinleri. Buradan bir mil aşağıdalar.
Preciosa, ¡ Vamos a bajar allá!
- Vic'le Liz'e bağırırım aşağıdalar.
Están abajo. - Llamarán a la policía.
- Dikkat edin. 20 metre aşağıdalar!
¡ Cúbrenos con esa 30! - ¡ Cuidado! ¡ 20 metros más abajo!
- 20 metre aşağıdalar!
- Están a 20 metros, lado izquierdo.
- 20 metre kadar aşağıdalar!
- ¡ 20 metros abajo!
Omatsu, onlar aşağıdalar.
Omatsu.
Ön kapıdakiler, yukarıda hep aynı sayıdalar mı? Aşağıda?
Y los de esa puerta, ¿ siempre hay el mismo número arriba y abajo?
Tam öğle vakti, dimdik aşağıya doğru dalar.
Al mediodía, cae en picada.
Yukarıdalar, aşağıda değiller.
¡ Están por ahí arriba, porque por aquí abajo no están!
Aşağıdalar!
Están ahí abajo.
Üç kapı aşağıdalar.
Creo que están a tres puertas de aquí.
- Aşağıdalar!
Están ahí.
Birkaç kokteyl içti ve çatıdan aşağı bakıp "Şu culs-de-sac'a bakın" der mi? - Niye çatıdalar?
Mariah Carey se va de juerga, toma unas copas echa un ojo al tejado y dice MIRA ESOS CULS DE SAC?
Aşağıdalar.
Están abajo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]