English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Aşağıya

Aşağıya traducir español

11,430 traducción paralela
Bizi aşağıya indirmelisin.
¡ Bájanos ahora!
- Evet, evet. - Aşağıya gidiyordum ben de.
Sí, estaba yendo para allá.
En azından benim gördüğüm kadarıyla aşağıya inip yürürdün.
Al menos desde mi perspectiva, solías amar... ir allí y caminar.
Lu, aşağıya gel.
Lu, vamos baja.
Tatlım, aşağıya in.
Cariño, ve abajo.
Baban yukarıda ve her an aşağıya inebilir.
Tu papá... Tu papá está arriba, y él bajará en cualquier momento.
İn aşağıya hemen!
Chloe baja aquí, joder.
Ve bir ip cambazının asla yapmaması gereken şeyi yaptım, aşağıya baktım.
Y aunque esto es algo que un equilibrista nunca debería hacer... miro abajo..
Aşağıya birkaç alet bırakmıştık, ama sanırım biri kaldırmış.
Dejamos herramientas abajo, alguien las llevó.
Sonra bu gece kulübüne götürdüler ve mutfak gibi garip bir odaya, aşağıya indik.
Entonces nos llevaron a este... club nocturno y... y nos bajaron a un cuarto extraño... como una cocina.
İn aşağıya!
¡ Ven!
Şimdi aşağıya.
Y abajo.
- Aşağıya yangın merdiveninden in.
- Vete por la puerta de emergencia.
- Gözler aşağıya, beyler.
- Ojos abajo, caballeros.
Burada bir kız tuttuğunuzu söyleyip, beni aşağıya getirdi.
El me trajo hasta aquí, dijo que tenía una chica.
Neden birisi zararsız bir klasik çeviri kitabını alsın aşağıya getirsin ve mutfak masamızda göz atsın?
¿ por qué iba alguien a coger un mero libro de traducciones clásicas, llevárselo al piso de abajo y hojearlo en la mesa de la cocina?
Aşağıya doğru gitmeliyiz, sahile doğru.
Deberíamos dar la vuelta, hacia la playa.
Belki seni bağlayıp kakaoyu boğazından aşağıya boşaltmalıyız.
¿ Quizá deberíamos atarle las manos a la espalda y vertérselo por la garganta?
Resmi aşağıya indirdiğiniz için teşekkür ederim.
Gracias por bajarlo.
O sahile baştan aşağıya silahlanmış olarak dönmek ve altını son külçesine kadar almak senin niyetin.
Y creo que luego buscas regresar a esa playa y apoderarte de hasta la última onza de oro.
Bir şeylerin seni aşağıya doğru çektiğine dair hislerin olduğunu söylemiştin.
Dijiste que sentías que algo te empujaba hacia abajo.
Tepeden aşağıya indik ve altını gemilerine yüklediklerini gördük.
Nos dirigimos a la colina y observamos mientras lo cargaban todo en sus bodegas.
Sivri taraf aşağıya bakıyormuş. Biliyordum!
El extremo puntiagudo va hacia abajo.
Tamam kulağa iyi geliyor. Neden bunun için beni aşağıya koymuyoruz?
Sí, me parece bien. ¿ Por qué no me apunta a esa?
Beni daha da aşağıya tekmeleme.
No te aproveches cuando estoy hundida.
Hep bir yöntemin daha olabileceğini düşündüm. Gel aşağıya.
Siempre pensé que sería al revés.
Berkeley'deydim ve Agustin ile birlikte Indian Rock'a kadar gitmiştik. Aşağıya baktım ve "İşte bu!" diye düşündüm. "Burada olabildiğince kalmak istiyorum." demiştim.
Estudiaba en Berkeley... y Agustín y yo fuimos a Indian Rock... y miré hacia abajo, y pensé : "Sí... quiero quedarme todo lo que pueda".
Ve aşağıya doğru eğilerek köpek hareketi.
Y de nuevo a la retaguardia.
Bir içki için aşağıya indim ve başım döndü.
Bajé a tomar algo y me sentí mareada.
Belki de aşağıya inmeliyiz.
Quizá deberíamos ir abajo.
Aşağıya dikkat!
¡ Cuidado abajo!
Muhtemelen şimdi aşağıya bakıp melek tozu kusuyordur.
Seguramente ahora está observándome... y vomitando polvo de ángel.
Güvenli olduğundan emin olur olmaz aşağıya göndereceğiz, tamam mı?
Lo haremos bajar en cuanto sepamos que es seguro ¿ entendido?
Tanrım ama dans ettiği zaman kızıl saçları omzundan aşağıya öyle bir akardı ki...
Dios, cuando bailaba... su pelo rojo resbalaba por su hombro...
- Onu da dinlemek zorunda değilim. - Amy fırlat şu ipi aşağıya işte!
- ¡ Amy, lanza la maldita cuerda!
Biraz daha aşağıya park etseniz olur mu?
¿ Les molestaría estacionarse más lejos?
Bana haber vermeden aşağı inmene kızdığımı biliyorsun.
Ya sabes que no me gusta cuando bajas... sin decírmelo.
Beni baştan aşağı saracak kadar temiz sargı hazırladın zaten.
Ya me has empaquetado suficientes vendas limpias como para cubrirme de la cabeza a los pies.
Aşağıda bir rakun ya da başka bir şey olabilir diye düşündüm.
Pensé que tal vez un mapache o algo estaba aquí abajo.
Beyinle ilgili bir şey veya şöyle söylemeliyim bilinçli beyin baştan aşağıya her şeyi tarayabilirsin sürekli diziler halinde bilgileri alabilirsin ki bu da eğitimin ne kadar uzun sürdüğünü açıklar.
Bueno, ya sabes, la cosa sobre el cerebro, O, debería decir... El cerebro consciente,
Tanrım, ya aşağıda bir postacı varsa, Lyla?
Jesucristo, ¿ y si tiene al cartero metido ahí abajo, Lyla?
" Hayvan ruhunun asağıya, yeraltına
"¿ Quien conoce el espíritu de las bestias...?"
Nassau'ya varmamıza aşağı yukarı 2 gün kaldı. Yani ikimiz de gemiden postalanmak üzereyiz.
Aproximadamente en dos días, cuando lleguemos a Nassau ambos seremos expulsados de este barco sin ceremonias.
Zaten dava sırasında aşağılayıcı tavrı yüzünden bir kere azar işitti.
Ya ha sido reprendido formalmente por desacato al debido proceso.
Ya aşağıda ejderha varsa?
¿ Y si hay un dragón allá abajo?
Fark ettim de bizim müziğimizi aşağılaman... bizim bateristimizi almanı durdurmuyor.
Ya sabes, me di cuenta de que tu desprecio por nuestra música... no te impidió joder con nuestra baterista.
- Başta biraz garip olacağını düşünüyordum ama, aşağılara indikçe diyorsun ki "Ah, seni tanıyorum ben ya!"
- Claro. - Pensé que sería un poco raro, pero una vez que ya estás ahí abajo, dices : "Te conozco".
Canım hazır aşağılara inmişken topları da halletsen ya?
Cariño, ya que estás ahí abajo, ¿ puedes afeitarme las bolas?
Pardon! Aşağı inmem gerek! Üstümü değiştirmeliyim!
Ya casi salgo, ¡ traigan los cambios!
Bessie, hemen aşağı in.
Bessie, baja los brazos ya.
İçimde ne tuttuysam sana söyledim, seni daha fazla aşağılayamam...
Ya no puedo denigrarte más...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]