English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Ben senin yaşındayken

Ben senin yaşındayken traducir español

314 traducción paralela
Ben senin yaşındayken, ben...
Cuando yo tenía tu edad- -
- Ben senin yaşındayken.
- Cuando tenía tu edad...
Ben senin yaşındayken can atardım.
A tu edad habría estado encantada.
Gerçekten. Ben senin yaşındayken kaçıncı sınıftaydım biliyor musun?
¿ Sabes en qué curso estaba yo a tu edad?
Ben senin yaşındayken, zaten 12 yaşında bir oğlum vardı.
A tu edad ya tenía un hijo de 12 años.
Ben senin yaşındayken.. .. yazılmıştı.. .. Raguvansha hakkında.
Cuando tenía tu edad estaba escrito entonces escuché acerca de Raguvansha.
Ben senin yaşındayken, hiçbir şeye doymazdım.
Cuando tenía tu edad, todo me parecía poco.
Ben senin yaşındayken dayak yerdim.
A mí me pegaban.
Ben senin yaşındayken böyle şeyler söyleseydim ağzıma sabun doldurup yıkarlardı.
Me daban flor de paliza si hacía eso a tu edad.
Ben senin yaşındayken bir adam öldürmüştüm bile.
Cuando tenía tu edad, ya había matado a un hombre.
Genç bayan, ben senin yaşındayken- -
Jovencita, cuando yo tenía tu edad -
Ben senin yaşındayken aşık olmuştum.
A tu edad ya me enamoraba...
Hey, ben senin yaşındayken.. .. mahallede böyle konuşan tek bir kız vardı, biliyor musun?
Oye, cuando yo tenía tu edad, había una chica en el barrio que hablaba así, ¿ sabes?
Ben senin yaşındayken, buz patenini severdim.
Cuando era chico, me encantaba patinar sobre hielo.
Ben senin yaşındayken...
Cuando yo tenía tu edad...
Ben senin yaşındayken, otomobil fabrikalarında çalışan siyah yoktu.
Cuando tenía tu edad, ningún negro trabajaba en las fábricas.
Ben senin yaşındayken ninem beşiğimi sallıyordu.
Cuando yo tenía tu edad, mis abuelos aún me arropaban en la cama.
Ben senin yaşındayken... Yirmi kiloluk buz kalıplarıyla 5-6 kat çıkardım!
Cuando tenía tu edad podía levantas 50 kilos de hielo y subirlo seis pisos por las escaleras!
Bu normal değil. Ben senin yaşındayken...
No es normal, a tu edad...
- Görüyorsun ki ben senin yaşındayken bunları yapardım.Sen Gregory'sin değil mi?
- Cuando yo tenía tu edad- - - Tú eres Gregory, ¿ verdad?
Aman Tanrım. Ben senin yaşındayken benzin kaç paraydı biliyor musun?
Dios... ¿ Sabéis cuanto costaba la gasolina cuando tenía vuestra edad?
Biliyor musun Marie, ben senin yaşındayken, aniden büyük bir para bulursam, ne yapacağımı düşünürdüm.
Sabes, Marie, cuando tenía tu edad, solía preguntarme qué pasaría si de repente me encontrase un montón de dinero.
Ben senin yaşındayken Sürekli fahişelerle beraberdim.
Cuando tenía tu edad, no hacía más que salir con chicas
Ben senin yaşındayken Brian.
Cuando tenía tu edad, Brian.
Ben senin yaşındayken, ne bir erkeğin peşine düştüm, ne aradım ne de park etmiş bir arabada bir oğlanla oturdum.
Cuando tenía tu edad jamás corría tras ellos, ni les llamaba, ni... me sentaba en un coche con un chico.
Biliyormusun, ben senin yaşındayken... hep bir şeylerin peşindeydim hep bir sonraki heyecanı beklerdim.
Cuando tenía tu edad solía sentir la urgencia de moverme todo el tiempo siempre buscando cosas emocionantes.
Ben senin yaşındayken etrafta zıplayıp dururdum.
Cuando tenía tu edad iba brincando a todos los sitios.
Ben senin yaşındayken senin büyük-büyük annen ellerimi yıkardı.
Tu bisabuela, tenía la costumbre de lavarme las manos.
Bugün bana bakarken bunun garip göründüğünü biliyorum... ama ben senin yaşındayken, senden çok büyük değildim.
Se que parece extraño cuando me ves asi ahora, pero cuando tenía tu edad, no era mas grande que tú.
Ben senin yaşındayken, babam, yani büyükbaban beni kampa götürmezdi.
Cuando yo tenia tu edad mi papá
Ben senin yaşındayken kendi başımaydım ve geçimimi gayet iyi sağlıyordum.
A tu edad, yo ya me ganaba bien la vida.
Tamam, düellonu kabul ediyorum ama şunu unutma ; ben senin yaşındayken gerçekten aç kaldım.
Acepto el reto. Cuando tenía tu edad supe lo que era pasar hambre.
Ben senin yaşındayken 6 tane Altın Plağım vardı.
Cuando tenía tu edad yo tenía seis discos de oro.
tüm hafta eşek gibi çalıştım ve sonunda elime geçen sadece 50 cent ben senin yaşındayken, 50 cent çok büyük paraydı
Me partí el trasero toda la semana y solo me dieron 50 centavos. Cuando tenía tu edad, 50 centavos era mucho dinero.
Ben senin yaşındayken Harry Houdini burada çıkardı.
Cuando yo tenía tu edad... Harry Houdini se presento en este teatro. Mi papá me llevó a verlo... a su camerino después del show.
Ve hata ben de çok uzun zaman önce senin gibi senin yaşındayken çok acı çekmiştim...
Incluso yo hace tiempo... Bueno. Cuando tenía tu edad también sufrí mucho.
- Senin yaşındayken, ben...
- Cuando yo tenía tu edad.. - ¡ Apá!
Senin yaşındayken ben de parasızdım, böyle bir fiziğim de yoktu.
Yo también estaba pelado a su edad, pero no tenía una figura como la suya.
Muhtemelen ben de senin yaşındayken aynı şekilde hissediyordum.
Yo habría sentido lo mismo a tu edad.
Senin yaşındayken ben de böyle hissetmiştim.
Yo habría pensado lo mismo a tu edad.
Dinle, Kyoko senin yaşındayken ben de böyle düşünürdüm.
Mira, Kyoko... A tu edad habría pensado lo mismo.
Senin yaşındayken, belki bir yaş büyükken, ben de bunu yaşadım.
Me pasó cuando tenía tu edad, tal vez un año más.
- Senin yaşındayken, ben işimi gününde yapardım...
Cuando yo tenía tu edad, trabajaba y me pagaban.
Ben de senin yaşındayken öyle hissediyordum.
Sentía lo mismo a tu edad. Vamos, vamos a tomar un café.
Ben senin yaşındayken evlendim. Biliyorum.
A tu edad, yo ya estaba casada.
Senin yaşındayken, ben de orduda olmak istemiştim.
Cuando tenía tu edad, también deseaba estar con el ejército.
Senin yaşındayken, ben de bir zamanlar meraklıydım.
Yo era igual cuando tenía tu edad.
O senin yaşındayken, ben on altı yaşındaydım.
Yo tenía... 16 años.
- Kesinlikle. - Ben onun yaşındayken, ben de... senin gibi kızlara dadanırdım.
- cuando tenia su edad, YO era el tipo ese... acercandonos a chicas como tu.
Senin yaşındayken ben de öyleydim.
Yo también las tuve, a tu edad.
Senin yaşındayken ben de kâbus görürdüm.
A tu edad yo también tenía pesadillas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]