English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Beni korkutuyorsun

Beni korkutuyorsun traducir español

1,174 traducción paralela
Beni korkutuyorsun. Eğer bana bir şey olursa, kimin yaptığını bileceksin.
Si me sucede algo, sabrás quién fue.
- Beni korkutuyorsun, Drakula canavarı!
- ¡ Me estás asustando, Drácula!
Beni korkutuyorsun.
Me estás asustando.
- Beni korkutuyorsun.
- No lo hagas, Steve. Me estás asustando.
Beni korkutuyorsun. - Pekâlâ.
- Me das miedo.
beni korkutuyorsun.
Me asustas.
Senin gibi biriyle hiç tanışmadım. Beni korkutuyorsun.
Jamás he conocido a nadie como tú Jen, me das miedo.
Beni korkutuyorsun, Dawson.
Me asustas Dawson.
Beni korkutuyorsun ve bir şey söylemeye çekiniyorum, kavga etmemize sebep olacak diye.
Me estás asustando, y temo que si digo algo conducirá a una pelea.
- Beni korkutuyorsun.
- Me asustas.
Beni korkutuyorsun. İndir o silahı!
Me estás asustando.
Beni korkutuyorsun. Ne oluyor?
Como puedes
Beni korkutuyorsun.
Me asusta, Mansley.
Tom, beni korkutuyorsun.
Tom, me espantas.
Beni korkutuyorsun.
Usted es miedo.
balım, beni korkutuyorsun.
Cariño, me estás asustando.
Tamam, beni korkutuyorsun.
Me estás asustando.
- Beni korkutuyorsun, doktor.
- Qué miedo me da, doctora.
Peter, beni korkutuyorsun.
Peter, me estás asustando.
Kes şunu. Beni korkutuyorsun.
Oh, detente, me estás asustando.
Laura, beni korkutuyorsun.
Me estás asustando.
Beni korkutuyorsun.
Me estas asustando.
Beni korkutuyorsun.
Me asustas.
Beni korkutuyorsun Riddick.
Me das miedo, Riddick.
- Dur, beni korkutuyorsun.
¿ Me asustarás?
- Yine beni korkutuyorsun! - Belki birgün bana güvenirsin.
¡ Quiza algun dia confiarás en mi!
Beni korkutuyorsun. "
Me asustas.
Beni korkutuyorsun.
Tu me asustas.
Henry, lütfen, beni korkutuyorsun.
Henry, por favor, me estás asustando.
- Beni korkutuyorsun!
Me están asustando.
- Bak beni korkutuyorsun.
- Oye, me das miedo.
Beni korkutuyorsun.
- Me estás asustando.
İşte şimdi beni korkutuyorsun. Ne?
Vale, me estás empezando a asustar.
Beni korkutuyorsun, Daniel.
- Me das miedo, Daniel.
Hayatım beni korkutuyorsun. Ne oldu? Başımız belada.
- Me estás asustando. ¿ Qué pasa?
- Hareket etme! - Beni korkutuyorsun adamım!
- No te muevas.
Pekala Steve, beni korkutuyorsun.
Steve, me estás asustando.
Şimdi beni korkutuyorsun, işte.
Me estás asustando.
- Mick, beni korkutuyorsun.
- Mick, estas empezando a asustarme.
Frank, tatlım, beni korkutuyorsun.
Frank, cariño, me estás asustando.
Korkutuyorsun beni.
Me estás asustando.
neden beni her karşılaşmamızda korkutuyorsun?
¿ Por qué siempre tienes que asustarme?
Şimdi beni korkutuyorsun.
Estabas allí.
Neden? Şimdi beni de korkutuyorsun.
Estás haciendo que me dé miedo.
- Beni de korkutuyorsun.
- Me asustas.
Beni korkutuyorsun.
Me das miedo...
Korkutuyorsun beni!
Me estás dando miedo.
Beni hep böyle korkutuyorsun ya!
¡ Siempre estas asustandome con eso!
Ve beni sustuğunda korkutuyorsun.
y me hundes con el silencio.
Beni korkutuyorsun.
- Estás asustándome.
Bender, korkutuyorsun beni.
Me preocupas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]