English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bizimkiler

Bizimkiler traducir español

1,637 traducción paralela
Bizimkiler için sayıca çok fazla.
Demasiados para nuestros muchachos.
Önce bizimkiler boşandı. Şimdi de sen ve Carla darmadağın oldunuz.
Primero mis padres se divorcian y ahora tú y Carla tienen problemas.
Millet, polis adaleti diye böğürüyor. İntikam bizimkiler için.
Los vecinos gritan "justicia policial"... venganza por uno de los nuestros.
- Bizimkiler senin derdin değil.
- Mi gente no es tu preocupación. - ¿ Sí?
Bizimkiler sokakların hakimi olacaklar, inanın bana.
Yo y los míos manejaremos esto en la calle. Créalo.
Bunu söylemek oldukça zor eğer bizimkiler etiketleme işinden önce silebilirse.
A veces, nuestra pintura ni se secó, cuando ya están pintando encima.
Ama bizimkiler almaz, değil mi?
Pero la nuestra no, ¿ verdad?
Ne sizin silahlarınız ne de bizimkiler ona hasar vermez. Dronlar peki?
Ninguna de sus armas o las nuestras lo dañaría.
Bizimkiler gibi parti kızları, bardan götürülmüşler ve katil işaretini bırakmış.
Chicas fiesteras como las nuestras. Raptadas fuera de bares. Él deja su marca.
Bizimkiler hakkında merak ettiğim bir şey var.
Sólo me preguntaba algo más sobre mis padres.
İşin güzel tarafı bizimkiler çıkmaya başlarlarsa, ranzamız olabilir ve sabaha kadar konuşabiliriz.
Viéndole el lado positivo si nuestros padres están juntos, podremos hablar toda la noche.
Bizimkiler her şeye burunlarını sokarlar.
Mis padres son un poco entrometidos.
- Belki de bizimkiler kaçabilmistir.
- Tal vez nuestro pueblo se liberó.
Evet, Bizimkiler onları iyi sıkıştırdı!
? Si, Nuestros chicos les han pateado el culo!
Bizimkiler beni deli ediyor.
Mis viejos me están volviendo loco.
Neyse ki, bizimkiler hızlı aramada.
Tengo a Mamá y Papá en el discado rápido. - Ah.
Ve sonun bizimkiler gibi olacak.
Y termines como nosotros.
Bizimkiler de : yeşil, beyaz ve altın sarısı.
Nosotros la verde, blanco y oro. Es lo mismo.
Tanrım, bizimkiler bu defa beni kesin öldürecekler.
Dios, mis padres me van a matar.
Bizimkiler beni öldürür.
Mis padres me matarían.
Bizimkiler de gelmiş. Sonra görüşürüz.
Allí están mis padres.
Bizimkiler sana binlerce dolar ödedi ama hâlâ hastayım.
¡ Mis padres te dieron miles de dólares, pero yo sigo enfermo!
Bunlar bizimkiler.
Es nuestro lado.
Bizimkiler o kadar eskiydi ki, asla... nereye ulaşabildiklerini bilmiyorduk.
Los nuestros eran tan viejos que no podíamos prever si conseguían... disparar bien lejos desde donde estábamos.
Dikkat ettin mi bilmiyorum ama bizimkiler hayatımı kontrol etmek istiyor.
Por si no los has notado, mi familia es totalmente controladora.
- Oo, sadece bizimkiler.
- Oh, son mis viejos.
Sakıncası yoksa bir kere de bizimkiler için yapalım.
Si no te importa, me gustaría pasarlo una vez más para mi gente.
Evet. Bilim kulübü sağ olsun. Yani bizimkiler buranın varlığından bile habersiz.
Si, gracias al club de ciencia lo que significa que mis amigos no saben que existe.
Ama bizimkiler yok. Ve rahatsız da edilmeyiz.
No quieres ponerte cómoda?
- Ama bizimkiler değil.
- Pero no la nuestra.
Sadece bizimkiler de değil. Arap köyleri de aynen bizim köylerimiz gibi boşaltılıyor.
Y no solo las nuestras, sino tambien nuestras villas arabes estan siendo evacuadas tambien.
Adamlarınız bombalama hasar değerlendirmesi yaptıktan sonra bizimkiler onları Pave Low ile alacak.
Sus hombres evaluarán el bombardeo. Los sacarán en un helicóptero Pave Low.
Bizimkiler. Bay Hoshi. CAG'e kurtarma ekibini kaldırmasını söyleyin ve insanlarımızı eve getirelim.
Sr. Hoshi dile al CAG que lance a nuestro equipo de recuperación y traigamos a nuestra gente a casa.
Ve bizimkiler bizim maskaralıklarımızla pek de eğlenmiyorlardı.
Ya nuestros padres no parecían divertirles mucho nuestras payasadas.
Bizimkiler boşandıktan sonra babam annemi delirtecek şeyler yaptı hep.
Después de que mis padres se divorciaron mi padre solía hacer cosas para enfadar a mi madre.
Kusura bakma ama koridordan sadece bizimkiler izinsiz geçebilir.
Sólo los hermanos pueden pasar sin invitación.
Hayır. Bizimkiler sabahtan beri buraları kontrol ediyor.
No, mis hombres han examinado la casa toda la mañana.
Tıpki bizimkiler gibi, sadece bazıları daha iyi.
Como nosotros, solamente algunos son mejores.
Bizimkiler bu haftasonu şehir dışına çıkacaklar. Sonunda evde tamamen yalnız kalacağım için acayip heyecanlıydım.
Entonces, ya sabes, mis padres se ausentaron este fin de semana y yo estaba totalmente excitada por que finalmente me dejaron quedarme sola en casa esta vez.
Bizimkiler dilimizi konuşamıyorlarmış. Ama Amerikan isimlerini seviyorlarmış.
Mis padres no hablaban mucho inglés cuando yo nací, pero adoraban los nombres americanos.
Bizimkiler - -
- Unos amigos...
Merak etme, bizimkiler uyudu.
No te preocupes, mis padres están totalmente dormidos.
- Joe, bizimkiler evleniyor!
- Mis padres se van a casar. - ¡ Genial!
Bizimkiler yaklaşık, dur bakayım, 30 yıldır birlikteler.
Mis padres han estado juntos por ¿ 30 años ya
Bu ateşi bizimkiler için yakmıyorsun.
No estás levantando esta fogata para nuestra gente.
Bizimkiler 30 saniyede evden çıktı ama çoktan gitmişlerdi.
El resto de los nuestros llegaron a la casa en menos de 30 segundos...
"Yine bizimkiler birbirini vuruyor" diye... düşündüğümü hatırlıyorum.
"Esos negros matándose entre ellos."
Bizimkiler önden 3'üncü sıradaydılar.
Están sentados en la tercera fila orquesta, así que algo cerca de eso.
Bizimkiler kafayı yediğimi sanacak.
Quítate de mi vista.
Sinyal verildiğinde, bizimkiler havaalanına, nezaret merkezine elektrik şebekesine ve başka önemli yerlere saldıracaklar. Harika.
Genial.
Bizimkiler atlarla beraber buraya geldiler.
El caballo volvió solo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]