Gerçek mi bu traducir español
2,378 traducción paralela
Gerçek mi bu?
¿ Es en serio esto?
Gerçek mi bu ya?
¿ Va en serio?
Gerçek mi bu?
¿ Eso es un hecho?
- Baba, gerçek mi bu?
- Papi, ¿ es de verdad?
Bu gerçek saç rengin mi?
¿ Es tu color natural?
Bu konuşma gerçek mi?
¿ Es una conversación de verdad?
Ben gerçek kahraman değilim. Bu yüzden kılıcı aldığım yere sokarsam, Ve sonra gidersem beni öldüremezsiniz,
No soy un verdadero héroe así que me gustaría dejar la espada donde la encontré y luego seguir mi camino, usted no tendría que matarme y ahí quedaría todo, ¿ de acuerdo?
Bu gerçek bir hikaye, bu benim hikayem.
Es una historia verdadera, es mi historia.
Yeni üvey ailem ve okulumdaki herkes o kadar hoştu ki bu çatlaklar gerçek mi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım.
Mis padres adoptivos nuevos y todo el mundo en mi nueva escuela, eran tan agradables, que no podía dejar de pensar, ¿ esta gente habla en serio?
Ama bu benim ilk gerçek maceram.
Pero esta es mi primera aventura de verdad.
Üvey babam gerçek babamsa bu onu senin de gerçek baban yapar.
Si mi padrastro es mi real papá, eso lo hace tu real papá también.
Bu kim? Bu gerçek olabilir mi? "
Era como, ¿ quien es ese?
Bu gerçek mi?
¿ Es verdad?
Dur bir dakika. Bu gerçek mi yani?
Espere un segundo. ¿ Esto es real?
Hayatımda gerçek olan tek şey bu.
Pero es lo único real en mi vida.
Şimdi, eski eşim Patti bu karının amcığın teki olduğu herkesçe bilinen bir gerçek, haksız mıyım?
Mi ex, Patti... Quedó claro que la vieja es una perra.
- Bu gerçek değil, değil mi?
- Eso no es real, ¿ verdad?
Bu efsaneler gerçek mi demek istiyorsunuz Mr. Fort?
¿ Está sugiriendo que esas leyendas son literalmente reales?
Bu gerçek mi?
¿ Esto de veras está sucediendo?
Sevdiyse, yalanlayın gözlerim Görmedim çünkü, bu geceye dek gerçek güzelliği.
¿ Ha amado antes de ahora mi corazón? No, juradlo, ojos míos ; pues nunca, hasta esta noche, vísteis la belleza verdadera.
Bu gerçek bir hikâye değil mi?
¿ No es esa la verdadera historia?
Bu gerçek deri mi?
¿ Es de piel de verdad?
Bu arada, gerçek adım Charlotte.
Oh, mi nombre verdadero es Charlotte.
Ve babamı gördüğümde bu, sanki, ilk gerçek.. güven duygusuydu.
Y al ver a mi papá, fue la primera sensación de seguridad real que tuve.
Bizler Yahudiyiz, Bayan Spielrein,... ve bu gerçek asla değişmeyecek.
Somos judíos, mi querida señorita Spielrein. Y siempre seremos judíos.
Bu şey gerçek mi?
¿ Esta cosa es real?
Gerçek saklanabilir mi? Bu da yalan sayılmaz mı? Evet.
Luego se puede esconder la verdad para servir a un fin más elevado.
Bu gerçek hikaye şova ilgiyi artıracak!
¡ Mi punto es que la verdadera historia habría hecho del show un éxito!
Bu göz bandı gerçek aşkıma vereceğim ilk hediyem.
Esta venda de los ojos es mi primer regalo para mi verdadero amor.
- Bu şey gerçek mi?
- ¿ Qué diablos?
Bu gerçek mi?
¿ Eso es real?
- Bu gerçek mi?
- ¿ Es real?
Bu DNA olayı gerçek mi yani?
¿ Quieres decir que todo eso del ADN es de verdad?
Sponsorum, insanların ilgisini çekmek için somut verileri kullanma dürtümü bastırmam gerektiğini düşünüyor. Duygusal olarak. Böylece şimdi olduğu gibi oldukça tuhaf bulduğum bu tür gerçek sohbetler edebilirmişim.
Mi patrocinador piensa que es muy importante que contenga mi compulsión por usar los hechos para alejar a las personas emocionalmente y que debo sostener charlas como esta que me parece... incómoda.
- Bu ilişkinin gerçek olduğunu inanmak bile zor.
Es suficientemente duro para mi creer que esto es real.
Kariyer ve aşk arasında seçim yapmam gerekmiyor çünkü bu yani, sahne, Broadway, New York benim gerçek aşkım.
No tengo que elegir entre... Mi carrera y... el amor, porque esto... Quiero decir... este escenario, Broadway, Nueva York...
Bu gerçek mi, şaka mı?
Es una broma, ¿ verdad?
- Bu benim gerçek sesim.
Esta es mi voz de verdad.
Yani bununla kalmayıp - bu şey gerçek mi - herkesi pastadan mahrum mu bıraktın.
Entonces no solo está cosa existe, pero ahora nos privaste a todos de un pastel.
Bu seferki gerçek mi dedin?
Está bien "Esta vez, es la correcta". Podría ser un buen título.
Bu sahteydi çünkü oyunculuğundan tiksinmemi gösterecek gerçek bir osuruk toplayamadım.
Que era una falsificación fart, porque no podría convocar arriba un real un para expresar mi asco con vuestro suplente.
Söylesene, sen de hiç gerçek çorba var mı, yoksa sadece bu müsvetteler mi var?
Dime, ¿ tienes sopa real, o solo esta farsa?
Bu gerçek mi?
Wow, es... ¿ es de verdad?
Böle bişeye emir vermek için ekselansları Cao Cao'nun ismimi kullandı Bu gerçek.
Es realmente Su Alteza que utilizó mi nombre Cao Cao a fin de que tal cosa
Nancy annemindi, bu yüzden ondan kalan tek gerçek şey.
Nancy era de mi madre, y es Io único que me queda de ella.
Bu gerçek mi?
¿ Es en serio?
Bu gerçek mi?
¿ Es real?
- Gerçek olduklarından emin olmamız gerek. - Bu gerçek, bana inanın.
Es real, confíe en mi
Bu gerçek mi?
¿ es real?
Bu benim gerçek adım.
Mi verdadero nombre.
güzel... bu oyunu görmemezlikten gelmeye çalıştım ama gerçek şuki benim huzurumda meydan okudunuz, ve siz okulu posterlerle kaplayıp işi zorlaştırdınız sizlerin yaz çizeceğinizi düşünmüştüm ama galiba artık araya girmeliyim.
Intenté ignorar este juego, pero como el reto fue en mi presencia, y cubrieron la escuela con afiches, me resultó difícil. Creí que se arrepentirían. Pero creo que tendré que intervenir.