English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Güzel olmuş

Güzel olmuş traducir español

1,757 traducción paralela
- Yemek çok güzel olmuş. Peter?
- El estofado es delicioso, ¿ No
Çok güzel olmuş.
Está delicioso.
Güzel olmuş, değil mi?
¿ Me queda bien, no?
Evet çok güzel olmuş ama oturunca canın yanar.
Sí, se ve genial. Dolerá cuando te sientes.
Çok güzel olmuş.
Esto está delicioso.
Güzel olmuş muyum, baba?
¿ Me veo bonita, papi?
- Blanche, rulo köfte güzel olmuş.
- Este pastel de carne está bueno.
Güzel olmuş, hoşuma gitti.
Es bueno, me gusta.
- Çok güzel olmuş.
Es hermoso.
- Çok güzel olmuş.
Pensé que estaríamos listos para abrir.
Güzel olmuş aslında.
¡ Esta bonito de hecho!
Eskiden yaptığından çok daha güzel olmuş.
Es tremendamente mejor que las cosas que solías hacer.
- Gerçekten güzel olmuş.
- Muy rico.
Güzel olmuş.
Salió bien.
Çok güzel olmuş.
Es muy bueno.
- Güzel olmuş mu, Asia?
- ¿ Que te parecen, Asia?
- Güzel olmuş.
- Así estás bien
- Güzel olmuş.
- Está bien.
Güzel olmuş.
Se ve bien.
Güzel olmuş gibi.
Creo que quedarán bien.
Burun estetiğin çok güzel olmuş.
Me gusta tu cirugía de nariz.
Saçlarınız çok güzel olmuş.
Es un corte hermoso.
Çok güzel olmuş.
Qué linda. - ¿ Ves?
Güzel olmuş, değil mi?
Lindo, ¿ no?
Güzel olmuş beyler.
Buen trabajo, muchachos. ¿ Limonada?
Güzel olmuş.
Un buen trabajo.
Burası çok güzel olmuş.
Todo está bonito por aquí.
Hey, bunlar çok güzel olmuş Stewie. Gerçekten mi?
- Ésta es muy buena, Stewie.
Güzel olmuş.
Es bueno.
Çok güzel olmuş.
Es precioso.
Bence güzel olmuş.
¡ Me gusta!
Bu çok güzel olmuş, tatlım.
Es hermoso, corazón.
- Ten rengin güzel olmuş. İyi vallahi.
Buen bronceado, muy bien.
- Çok güzel olmuş.
¿ Está bien?
Çok güzel olmuş, Karl.
Eso es delicioso, Karl.
Çorba çok güzel olmuş!
¡ Esta sopa sabe muy bien!
- Ayık ve hazır, güzel olmuş.
- Sobrio y listo. Muy bien.
Ne olmuş yani? Hayatımda bir kez olsun cahil biriyle olmak güzel.
Shane no va a ganar un premio por su inteligencia en algún momento cercano, es bueno estar por una vez con alguién que no es tan educado.
Çağı takip ettiğini ve elektronik enjeksiyon sistemine geçtiğini görmek güzel. Hoş olmuş.
Por fin te actualizaste y cambiaste a inyección electrónica.
Yine aynı şey olmuş, güzel şeyler bitmiş ya da... kasabamızı terk etmişti.
De nuevo, veía que se destruían las cosas lindas o dejaban nuestro pueblo.
Aileler, yaşlılar ve yozlaşmış kumarbazlardan oluşan bir grup insanla birlikteyim. Bugün, burada şahit oldukları olayla şok olmuş ve travma geçirmişler. Güneşli bir şekilde başlayan hipodromdaki güzel bir Güney California öğleden sonrası,... bir uyarı bile verilmeden, aleni, açık hava pornoya dönüştü.
Me encuentro aquí con un grupo de personas familias, ancianos y apostadores degenerados que están indignados y traumatizados por lo que hoy presenciaron aquí cuando lo que comenzó como un soleado atardecer de California del sur en el hipódromo, se convirtió sin ninguna advertencia, en una película porno al aire libre.
Burası çok güzel olmuş değil mi?
Bueno, usted está asegurado a través del departamento de bomberos, ¿ no?
- Gerçekten güzel plân olmuş bak.
Qué buen plan.
Güzel. İyi olmuş.
Me alegro por el.
Kulağıma güzel bir şeyler olmuş gibi geldi.
¿ A dónde va? ¿ Perdona?
Her şey güzel başlamış....... birden çok kötü bir şey olmuş.
Todo empezó bien, y entonces algo salio muy, muy mal.
Gerçekten çok güzel olmuş.
Esto está muy bueno.
Tavuk çok güzel olmuş.
Claude tiene una pequeña selva.
Güzel bir kavga olmuş olmalı.
Debe haber sido toda una pelea.
Dert, bela, acı her şey, cehennemin ta kendisi bile bir güzellik kazanıyor onda. Güzel bir ölüm olmuş diyorlar.
Dicen que tuvo una buena muerte.
- Kızın vücudundaki morluklar bilmemiz gereken her şeyi anlatıyor. Erkek arkadaşı panik olmuş, çocuğu istemiyormuş. Çocuktan kurtulmak için kıza güzel bir dayak atmış.
El novio entró en pánico, no quiso al chico decide que el mejor camino es pegarle, eso dá una buena idea.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]