English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne ile

Ne ile traducir español

8,965 traducción paralela
- Manyetik akı ne ile ölçülür?
¿ Los flujos magnéticos son medidos cómo?
- Ne ile?
¿ Con qué?
Jane ile ne yapıp ne yapmadığım seni ilgilendirmez, değil mi?
¿ Sabes que? Lo que esté o no esté haciendo con Jane no es asunto tuyo, ¿ a que no?
Sana ne söylediler, ne ile tehdit ettiler ne ile korkuttular bilmiyorum. Ama seni koruyabilirim.
No sé qué te han contado, lo que tienen de ti, de lo que estás asustado, pero puedo protegerte.
Kavganın ne ile ilgili olduğunu bile hatırlamıyorum.
No recuerdo por qué fue la pelea.
Daha da önemlisi kurbana ne ile vurulduysa çok ağır bir şey olmalı.
Más importante aún, con lo que sea que fue golpeado debió haber sido extremadamente pesado.
- Ne ile ilgileniyorsun?
¿ En qué estás trabajando?
Bu ne ile alakalı?
¿ De qué va todo esto?
Peki tam olarak internete ne ile bağlandınız?
¿ Y con qué exactamente os conectasteis?
Mantova Prensesi Louise ile ne ilgisi var bunun?
¿ Qué tiene esto que ver con la princesa Luisa de Mantua?
Ivy ile dondurma adam ne cehennemdeler?
¿ Y dónde demonios está Ivy y su polo humano?
Maui ile Koringo'yu dinlemen ve polisler etraflarından değilken ne konuştuklarını öğrenmene ihtiyacım var.
Te necesito al lado de Maui y Koringo para que averigües qué dicen cuando la poli no esté presente.
Bana ne aradığınız ile ilgili fikir verin.
Entonces, deme una idea de lo que busca.
Yani bizi. Senin için Paskalya'nın ne kadar önemli olduğunu biliyorum, ve Falcolar haftaya şehir dışına çıkmayacak olsalar sormazdım, ve sen Bayan Falco ile işleri düzeltebilirsin, belki alkol ruhsatı duruşmasını öne çekebiliriz.
Se cuan importante son tus Pascuas, y nunca preguntaría, excepto que los Falcos están viajando por el mar la semana que viene, y si puedes arreglar las cosas con la Sra. Falco, entonces quizás se pueda agilizar la petición de licencia de alcohol.
Kendisinin Petra ile ilişkisi vardı, Rafael'in eski karısıyla, ne yazık ki, Roman öldürüldü ve şimdi de ikiz kardeşi Aaron geri döndü ve Petra ile samimiyeti ilerletiyorlar.
Tenía un romance con Petra. Ex esposa de Rafael. Pero, por desgracia, Roman fue asesinado, y ahora su hermano gemelo, Aaron, ha vuelto a la ciudad.
Ve her ne kadar Soon-Yi ile ilişkisinden sonra Woody Allen'ın hakkındaki düşüncelerim değişmiş olsa da, bu yine de çok bilgece bir söz.
Y aunque tengo sentimientos encontrados acerca de Woody Allen, después de Soon-Yi, sigue siendo un dicho muy sabio.
Gelecek salgın hastalıkla ne zaman karşılaşacağız? Ya da gelecek pandemi ile.
¿ Cuándo enfrentaremos la próxima epidemia o la siguiente pandemia?
Oliver, Suikastçılar Birliği'ne katılabilir Laurel, Siyah Kanarya ve Thea da Malcolm ile çalışıyor.
Puede que Oliver se una a la Liga de Asesinos
Ne zaman Zıt Flash ile ilgili bir şey olsa sıvılar havaya yükseliyor.
Cada vez que algo ocurre con el Reverse-Flash, carrozas líquidos en el aire.
Ne demek gidip Leonard Snart ile konutum?
¿ Qué quiere decir que hablaste con Leonard PelículasPróximamente?
Bayan Miller, davalı ile ne kadar süredir evlisiniz?
¿ Cuánto tiempo ha estado casada con el acusado, Sra. Miller?
Mark ile ne yaptınız?
¿ Qué hiciste con Mark?
Otopark ile kulübenin arasındaki uzaklık ne kadar?
¿ Cuál es la distancia entre el aparcamiento y la casa?
Andy ile arandaki şey ne kadardır sürüyor?
¿ Cuánto tiempo hace que Andy y tú tenéis algo?
Ne yazık ki Andy ile beraber olmak demek sana katlanmalıyım demek ama burada öylece durup sanki yeni arkadaşız gibi davranmayacağım.
Es lamentable que estar con Andy signifique que de vez en cuando tenga que aguantarte a ti, pero no voy a estar aquí y fingir que somos amigas.
Jamie Stanton ile birlikte Dominik Cumhuriyeti'ne gidiyor.
Jamie va a ir a la República Dominicana con Stanton.
- Heather ile aralarında ne olmuş?
¿ Qué pasó con Heather?
Geçen gün restoran da ne oldu, Alana ile birlikteyken?
¿ Eso es lo que ocurrió en el restaurante ese día con Alana?
Şunu bilmenizi istiyorum ölmeden önce annenizle beraberdim ve sizin gibi benim elimi tutuyordu şu anda olduğu gibi ve bana sizinle kızları Maria ve Helena ile ne kadar gurur duyduğunu söylüyordu.
Quiero que sepáis que estuve con vuestra madre antes de que muriera y me cogió la mano como yo estoy cogiendo las vuestras ahora mismo... y me dijo lo orgullosa que estaba de sus hijas María y Helena.
Ama bu durumda bile Seth Branson'n ya da Seth Palmer'ın Brandon James ile bağlantısı ne?
Pero incluso entonces, ¿ Seth Branson, o más bien Seth Palmer, cual es su conexión con Brandon James?
Mills ile beraber görevimizin ne olduğunu yeniden tanımladık, seninle de, evliliğimizin ne olacağına karar vermeliyiz.
Ya que la señorita Mills y yo hemos redefinido nuestro papel como Testigos, tú y yo deberíamos redefinir nuestro matrimonio.
Tristafé ile özel olarak tam ne zaman konuştunuz peki?
Y, ¿ cuándo tuviste una conversación privada con Tristafé?
Elinde James St. Patrick ile ilgili ne varsa söyle bana.
- Está bien. Dime todo lo que tienes de James St. Patrick.
Abigail ile ayrılışınızdan bu yana ne kadar zaman geçti?
¿ Cuánto tiempo ha pasado desde que Abigail y tú se separaron?
Televizyonda Erica ile ilgili ne söylerlerse söylesinler fırtına yaklaşıyor.
Se aproxima el EENH, no importa lo que digan de Erica en la TV.
Annenin araştırma bölümü ile ilgili ne biliyorsun?
¿ Qué sabes sobre la división de investigación de tu madre?
Zaman ile ilgili ne biliyorsun sen?
¿ Y tú que sabes sobre el tiempo?
Yaklaşan şeyin ne olduğu ile ilgili bir fikirleri var mı?
¿ Tienen alguna idea lo que realmente viene?
- Lena. Minx ile ne kadar yakın olduğunu biliyoruz.
Sabemos cómo de unido está con Minx.
Ne olursa olsun geçmiş ve gelecekteki kendimiz ile karşılaşmamamız gerek.
Yo velaré por la niña. Y lo que sea que suceda, nunca deberemos coincidir en nuestros futuros o con nosotros mismos.
Evet şimdi bulduk onları. Peki bu Bizarrolar ile ne yapacağız?
Ahora que los encontramos, ¿ qué haremos con estos Bizarros?
Ara ve John ile ne konuştuğunu ona sor.
Llámalo y pregúntale de qué se trató su charla con John.
Tüm bunların Emma Wilson cinayeti ile ne ilgisi var?
¿ Eso qué tiene que ver con el asesinato de Emma Wilson?
Ve sağlam bir hilekâr, elitist ve işbirlikçi bir diktatör ile karşı karşıya gelirse ne olur?
¿ Y qué ocurre cuando un tramposo invulnerable se enfrenta a un dictador de un colectivo elitista?
Ne yapabileceğimiz gerektiğine bakacağım. ama eğer bu Big Red ile ilgili yalan söylüyorsan O seni nehrin ortasında kaydığını görecek
Voy a ver lo que podemos hacer por nuestra parte, pero te advierto que si me estás mintiendo sobre lo de Big Red, él va a verte flotando en el río.
- Peki en son ne zaman arkadaşın Mike ile şarap içtiniz?
¿ Pero cuál fue la última vez que usted y Mike compartieron una botella de vino?
Kevin ile aranızda ne var?
¿ Qué está pasando entre tú y Kevin?
Burada ne yapıyorsun? Lolly ile aramızın kötüye gitmesi konusunda hâlâ kötü hissediyorum. Keşke ben de aynı şekilde hissetseydim.
¿ Qué estás haciendo aquí? Sigo sintiéndome mal sobre como las cosas se fueron abajo con Lolly.
Bugün Steinbeck ile ne derdin var senin?
¿ Qué os pasa hoy a Steinbeck y a ti?
Helen? Pekala. Burada ne olursa olsun, çocukların babaları ile iyi bir ilişki sürdürmeleri benim için çok önemli.
¿ Helen? Vale, no importa lo que pase aquí, es muy importante para mí que los niños mantengan una buena relación con su padre.
Büyük ile ne kastettiğine bağlı.
Depende de lo que quieras decir con grande.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]