Ola traducir español
3,221 traducción paralela
Bu çocuk, o dalgayı öyle ya da böyle sürecek.
Ese chico va a surfear la ola de todas formas.
O dalgada hayatta kalman için.
Para sobrevivir a esa ola.
- O dalgayı hiç kimsenin bilmemesinin sebebi ise sadece büyük kuzeydoğu dalgalarında oluşması. Ve bu on iki hafta sonra tamamen bitecek.
- La razón por la que nadie sabe de esta ola es porque solo sucede en las grandes oleadas del noroeste y la temporada de esas oleadas termina en 12 semanas.
Belki de dünyanın en büyük dalgaları.
Tal vez sea la ola más grande del mundo.
'Maverick'ler gibi dalgalar pestilini çıkarırken seni dakikalarca suyun altında tutar.
Con una ola como Mavericks, estarás sumergido durante minutos mientras te agita como coctel.
Başkasının dalgasına yılan gibi kıvrılmaktan bahsediyorsan, haklısın.
Sí, si te refieres a cómo le roba la ola a otro, tienes razón.
Hey, şu büyük dışarı takımını gördün mü?
¿ Viste la ola que monté hoy?
Resifin 12 metreden 450 metreye alçaldığı yerde dalgalar arkamızda kalacak.
La ola va a romper detrás, donde cae el arrecife desde unos 12 m hasta 457 metros.
Bunun anlamı, yanmaya başlayınca, su kütlesini iki kat dalga şiddetini iki kat arttırır ve boğulma riskin de ikiye katlanır.
O sea que cuando golpea, tienes el doble de masa de agua el doble de energía de la ola y el doble de probabilidades de ahogarte.
Çünkü dalgamız sır olarak kalmayacak.
Porque nuestra ola ya no va a ser un secreto.
Eğer bu mektubu açacak cesaretin yoksa bu dalgalarla nasıl kapışacaksın?
Si no tienes valor para abrir esa carta ¿ cómo piensas afrontar esa ola?
Ve büyük bir şeyin geldiğinden bahsetti.
Y también dijo que viene una gran ola.
Riske girsen de, o dalgaya çıksan da ne olursa olsun seni seviyorum.
Ya sea que decidas remar o montar la ola te quiero sin importar qué suceda.
Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum ama sürekli buralarda uzun bir süreliğine bulunamayacağımı düşünüyorum. Bu yüzden o dalgaya çıkmalıyım.
Sé que parece extraño pero siempre sentí que no iba a vivir mucho tiempo y es por eso que no quiero perderme esa ola.
Buradayken bir dalga daha gelirse ölürüz anne.
Mamá, si nos atrapa otra ola aquí abajo, estamos muertos.
Tsunami oldu ve herkesi silip süpürdü.
La ola llegó y arrasó con todo a su paso.
Sakın ola bana vaaz ver verme Luke.
No me sermonees.
Geç kaldık adamı kaçırdık Ve şimdi sıra onlarda
Si llegamos tarde, lo perdemos. Si lo perdemos, la siguiente ola de soldados volará en pedazos.
Şimdi, beşten geri sayın, gevşemenin bütün vücudunuza dalga gibi yayılmasına izin verin.
Ahora, contando de cinco a uno deja que la relajación se extienda como una ola por todo tu cuerpo.
Çetin geçen soğukların ardından nemli ve ılık hava kendini gösterdi.
Después de que el frío congelado parara, una ola de aire húmedo calentó el interior.
Ailemle denize gitmiştik ve babam beni suya soktu, ve büyük bir dalga gelip beni kollarının arasından aldı, beni suda bulamamış.
Mi familia fue a la playa, y mi papá me sacó, y una ola grande me tumbó de sus brazos, y no podía encontrarme ni nada.
- Dalga gibi. Dalgayı yapabilir misin?
Como "La ola". ¿ Sabes hacer "La ola"?
- Biliyorsun, şu dalga. - Hayır.
- Tú me entiendes, ¡ La ola!
Ben bu dalga, ay yürüyüşü türü şeyleri yapmıyorum.
Yo no hago esa clase de cosas como "La ola" o el "moonwalk". No soy esa clase de...
Büyük bir farkına varma duygusunun beni çevreleyeceğini ummuştum.
Esperaba que una ola de realización me cayera encima.
Bölge sakinleri, şehrin bu turistik kesimindeki.. .. silahlı haydut çetelerinin yarattığı suç dalgasından polisi sorumlu tutuyorlar.
Los residentes están pidiendo que la Policía haga algo contra las pandillas armadas, responsables de la ola de delitos en el área turística.
Şu ölümcül sıcak hava dalgasının olduğu o yaz.
Ese verano hubo una ola de calor letal.
Katılaşmış bir inanç dalgasından!
¡ A partir de una ola de confianza congelada!
Soğuk bir sürprizin daha olacağı kesin. Ve üzücüdür ki bazıları kıştan çıkamayacak.
Seguramente habrá otra ola de frío... y por desgracia, algunos no sobrevivirán al invierno.
Yeni dalga sineması.
La nueva ola del cine.
Sadece dalgaya takılıp bizi nereye götüreceğine bakalım.
Deberíamos cabalgar la ola y ver a donde nos lleva.
Bu çocuk yeni nesil.
El chico es de la nueva ola.
Olamaz, olamaz, ola...
No, no, no, n...
- Bu ola...
- Esto pasó- -
Her zaman bir adım ilerideydim, şovumun da bunu göstermesi gerekiyor.
Siempre he estado en la cresta de la ola, y mi audición necesita mostrar eso.
* Duygular dev dalgalar gibi geldiğinde * * Yemin ettim Tanrı ve annemin mezarı üzerine *
* No podía aguantarlo más, Señor, estaba loco * * cuando el sentimiento llegó a mí como una ola * * empecé a jurar a mi dios y en la tumba de mi madre *
Şans eser, daha önce buna ola - sılık dahilinde hazırlanmıştık.
Oh, afortunadamente, estamos preparados para esta eventualidad.
İlk sattığımız robotlardan korkanları korumak için bir tur daha robot satacağız.
Venderé una segunda ola de robots para proteger a los aterrados supervivientes de la primera ola.
Savaştan çıkmış gibi görünüyorsun.
Montaste esa ola. ( N. del T. "shred" = término sobre la habilidad en el surf ).
Beni dalgayı sikip atarken gördün mü, Powers?
Oh tío, guay. Powers, ya me has visto dominando esa puta ola allí!
Batman, bu soygunların ekstra-boyut teknolojisiyle yapıldığını düşünüyordu.
Batman pensó que su ola de robo fue usando tecnología extra-dimensional.
- Müşteriler birden hücum etti.
Tenemos una gran ola de clientes.
Ve inanılmaz bir gurur hissettim.
Y esta ola de orgullo que sentí.
Ama kadınların ihtiyaçlarını giderdiğimi düşünmek hoşuma gidiyor.
Sólo me subo a la ola. Pero me gusta pensar que escucho las necesidades de las mujeres.
Eğer küçük bir otomobili olsaydı, bu ola...
Si pudiese tener un pequeño coche, sería...
Sana ola ilgimi yitirdiğimden mi?
¿ Perder interés en ti?
Merhaba.
Olá.
Dyson, aslında lamba olmayan, sihirli bir lambanın içinde kapana kısıldım.
¡ Ninguna ola de protección! Ven... Dyson, estoy atrapada en una lampara mágica, pero no es una lámpara.
Ne koydum ama!
¡ La ola! ¡ La ola!
Şuna baksanıza.
Miren qué ola.
İyi ola....
¿ Se...?
olan 30
olacağım 136
olay 47
olaf 33
olacağız 25
olabilir 2111
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olamaz 3791
olacağım 136
olay 47
olaf 33
olacağız 25
olabilir 2111
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olamaz 3791
olacaktır 25
olağanüstü 409
olabilirim 40
olabildiğince 16
olacak iş değil 36
olan oldu 100
olacak şey değil 41
olamazsın 35
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olağanüstü 409
olabilirim 40
olabildiğince 16
olacak iş değil 36
olan oldu 100
olacak şey değil 41
olamazsın 35
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olan bu 81
olayı 16
olan olmuş 22
olanlardan sonra 18
olanaksız 58
olarak bilinir 22
olan oldu artık 19
olaylar 23
olay bu 53
olan bu 81
olayı 16
olan olmuş 22
olanlardan sonra 18
olanaksız 58
olarak bilinir 22
olan oldu artık 19
olaylar 23
olay bu 53