Ondan uzak dur traducir español
1,344 traducción paralela
- Ondan uzak dur!
- ¡ Apártate de ella!
Ondan uzak dur.
Apártate de ella.
Ondan uzak dur.
No os acerquéis a él.
O kadar dert açıyorsa ondan uzak dur.
Si ella es una problema, aléjate de ella.
Ve böylece şefine aşık oldun... bürodaki diğer kadınların sana... "Ondan uzak dur. O kötü bir haberdir," demesine rağmen.
Entonces, empezaste a interesarte en tu supervisor... aunque las demás de la oficina te dicen... que no te le acerques, que no te conviene.
Ondan uzak dur.
No te acerques a ella.
- Ondan uzak dur.
- Aléjate de él.
Ondan uzak dur.
No se haga ilusiones.
- Ondan uzak dur.
¡ Basta! ¿ Qué haces?
- Ondan uzak dur. - Oh, kız senin demek ki?
- ¿ Oh, es tu chica, entonces?
Eğer bir şeyi tam bilmiyorsan, ondan uzak dur.
Si no sabe lo suficiente de algo, no se meta.
Ondan uzak dur.
- ¡ No te acerques a ella!
Ondan uzak dur. She is in a crucial stage of her awakening.
Ella está en un estado crucial de su despertar.
Ondan uzak dur!
¡ Aléjese de ella!
Ondan uzak dur.
Aléjese de eso.
Ondan uzak dur.
- No te le acerques.
Ondan uzak dur!
¡ Aléjate de ella! - ¡ Lem!
Ondan uzak dur!
¡ Aléjate de ella!
Ondan uzak dur.
Aléjate de él.
- Ondan uzak dur. Eric
- Aléjate de ella, Eric.
Ondan uzak dur.
Aléjate de ella.
Güzel, ondan uzak dur.
Bien, entonces aléjate.
Ondan uzak dur... benim duyuyor musun seni o... çocuğu?
No la toques. ¿ Me oyes, desgraciado?
Ondan uzak dur!
¡ Aléjate de esa cosa!
- Ondan uzak dur!
¡ Aléjese de él!
- Ondan uzak dur!
Aléjate de ella. Está enferma.
Sana ondan uzak dur demiştim.
"Te dije que te alejaras de él." Te dije que te alejaras de él.
- Ondan uzak dur!
- ¡ Mantente lejos de él ( ella / eso )!
Ondan uzak dur köylü, o sana göre değil.
Aléjate de ella, campesino. Está fuera de tu alcance.
- Ondan uzak dur.
- Necesitabas demasiado.
Ondan uzak dur.
- Aléjate de ella.
Ondan uzak dur İzan!
No te metas, Izan.
- Ondan uzak dur, anlaşıldı mı?
¡ No te acerques a mi madre o a su prometido!
Ondan uzak dur.
Aléjese de ella.
- Delirme. Ondan uzak dur.
Aléjate de ellos.
Şu çocuğa gelince, Nunu... ondan uzak dur.
Mientras que el negrito, Nunu- - Aléjate de él.
Sherry, ondan uzak dur!
¡ Sherry, aléjese de él!
- Bunun zamanı değil. - Sana söylüyorum, ondan uzak dur.
- Te lo advierto, aléjate de ella.
Benim tavsiyem... - ondan uzak dur.
Yo te aconsejo que... no te le acerques.
- Ondan uzak dur!
Apártate de ella. ¡ No!
Ondan da, kızdan da uzak dur.
Manténgase alejado de él... y de ella.
Uzak dur ondan!
¡ Déjalo en paz!
Ondan uzak dur!
- ¡ Aléjate de ella!
- Shane, uzak dur ondan!
- ¡ Shane, déjalo! Vamos.
Uzak dur ondan.
¡ Deja eso!
Ondan uzak dur.
¡ Aléjese de él!
Uzak dur ondan!
- ¡ Lo atacó por atrás!
Ondan uzak dur!
- Aléjese de ella.
- Ondan uzak dur.
Mantente lejos de el.
Ondan uzak dur!
¡ Y tú aléjate de ella!
- Uzak dur ondan!
¡ Aléjese! Está bien
ondan uzak durun 36
ondan uzaklaş 18
uzak dur benden 215
uzak dur 425
uzak durun 130
uzak durun benden 23
uzak dur ondan 40
duran 19
dürüst 86
durham 21
ondan uzaklaş 18
uzak dur benden 215
uzak dur 425
uzak durun 130
uzak durun benden 23
uzak dur ondan 40
duran 19
dürüst 86
durham 21
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
dur bakalım 715
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95