Durumlar nasıl traducir español
677 traducción paralela
Evet, ama durumlar nasıl bilirsin.
Ya sabes como es.
- Eee, durumlar nasıl, şekerim?
- ¿ Qué hay de nuevo?
Sen de durumlar nasıl?
- ¿ Y tú qué dices?
Eh, durumlar nasıl, şekerim?
- Bueno, ¿ qué hay de nuevo?
Eğer beni kaybetmiş olsaydın durumlar nasıl olurdu sanıyorsun?
¿ Qué sería de ti si me pierdes?
Durumlar nasıl?
¿ Cómo están las cosas?
Söyleyin yüzbaşı, buradaki durumlar nasıl?
Díganos, capitán, ¿ qué le parecen las condiciones?
- Merhaba Parry. Durumlar nasıl?
- Hola, Parry. ¿ Cómo va todo?
Durumlar nasıl?
¿ Cómo van las cosas?
- O durumlar nasıl?
- ¿ Qué tal andas en ese tema?
- Aşağıda durumlar nasıl?
- Está lleno. - No cabe un alfiler.
- Durumlar nasıl orada?
- ¿ Cómo está la situación?
- Durumlar nasıl?
- ¿ Va todo bien? - ¿ El qué?
Evde durumlar nasıl?
- Igualmente. ¿ cómo va todo?
Roma'da durumlar nasıl sinyora?
¿ Qué se dice en la capital, señora?
Durumlar nasıl?
¿ Cómo estás?
Peihutow'da durumlar nasıl?
Díganme... ¿ Peihutow aún está a salvo?
- İdare eder. Sende durumlar nasıl?
- Más o menos.
- Durumlar nasıl?
- ¿ Cómo está?
- Aşağıda durumlar nasıl?
- Dime, uh, ¿ cómo está la situación abajo?
Birleşik Devletler'de durumlar nasıl?
¿ Cómo van las cosas en Estados Unidos?
Evde durumlar nasıl?
¿ Cómo van las cosas en tu tierra?
- Washington'da durumlar nasıl?
¿ Cómo está Washington?
- Durumlar nasıl şu anda Macduff?
- ¿ Cómo va el mundo, Macduff?
Memlekette durumlar nasıl?
Como están las cosas en casa?
- Durumlar nasıl orada?
- ¿ Como está la situación?
New York'ta durumlar nasıl?
¿ Cómo está todo en Nueva York?
Söyler misin, evde durumlar nasıl?
Díganme, ¿ cómo están las cosas en casa?
Benim. Durumlar nasıl?
Soy yo. ¿ Cómo va todo?
- Yukarıda durumlar nasıl?
- ¿ Cómo va todo arriba?
Evde durumlar nasıl?
¿ Qué tal te va todo?
Evde durumlar nasıl?
¿ Cómo van las cosas por casa?
Durumlar nasıl?
¿ Qué estás haciendo?
- Evde durumlar nasıl?
¿ Cómo van las cosas en casa, Michael?
Dışarıda durumlar nasıl?
Como esta todo alla afuera
Arkada durumlar nasıl?
¿ Qué tal vas?
- Kesinlikle, efendim. - Ve ahırda durumlar nasıl?
- ¿ Y las cosas en los establos?
Nasıl durumlar?
- ¿ Cómo te encuentras?
- Durumları nasıl?
- ¿ Cómo están ellos?
- Durumları nasıl?
- ¿ Cómo están?
Günümüzde tıp bu gibi durumları nasıl tedavi edeceğini bilmiyor. Ancak bir tedavi şekli olmalı!
La medicina de hoy día no sabe cómo curar esto.
Diğerlerinin durumları nasıl, önce bir bakacağım.
Cuando sepa cómo les fue a los que se fugaron.
Ee, durumlar nasıl?
Sí, ya sé, se pone una a hablar...
Durumları nasıl?
¿ Qué tal lo resisten?
- Durumları nasıl?
Spock y Sarek. ¿ Cómo están?
Hoş geldin. Durumları nasıl?
Bienvenido a casa. ¿ Cómo están?
Nasıl durumları?
¿ Cómo va?
- Durumları nasıl?
¿ Están bien? No lo sé.
Nasıl durumlar, Eduardo?
¿ Cómo estás, Eduardo?
Durumları nasıl?
- ¿ Cómo están?
Durumları nasıl?
¿ Cómo están?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701