English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Onlar ne olacak

Onlar ne olacak traducir español

258 traducción paralela
Ya onlar ne olacak?
¿ Y ellos?
- Onlar ne olacak?
- ¿ Qué pasa con ellos?
İyi de, benim dört çocuğum var, onlar ne olacak.
- ¡ Giuseppe! - ¿ Qué estás haciendo ahí arriba?
Onlar ne olacak?
¿ Qué pasa con eso?
Onlar ne olacak?
¿ Y ellos?
- Onlar ne olacak?
- ¿ Y ellos? - ¿ Quiénes?
Ya bilet alan insanlar, onlar ne olacak hiçbir şey çalmayan dürüst insanlar?
¿ Y qué pasa con esas personas que pagaron honestamente sus billetes y no han robado nada?
Onlar ne olacak?
- ¿ Qué será de ellos?
- Onlar ne olacak?
¿ Qué será de ellos?
- Onlar ne olacak?
- ¿ Y qué pasa con ellas?
Doc, Havva, yavruları. Onlar ne olacak?
¿ Y qué con Doc, Eva y el bebé?
Onlar ne olacak?
¿ Qué pasa con ellos?
Ve Bayan Aimée ve ufak kız, onlar ne olacak?
¿ Y cómo se manejarán tu hija y tu esposa?
- Peki ya askerler, onlar ne olacak?
- ¿ Yque pasa con Ios soldados?
Onlar ne olacak peki?
¿ Qué les pasó a ellos?
Onlar ne olacak?
¿ Y ellos, qué?
Onları yakalayamazsak, o zaman ne olacak?
Supón que no los cogemos. ¿ Qué pasa entonces?
Ya soylu şövalyeler ne olacak? Fidye isteyeceğiz! Onları sabunla değiş-tokuş edeceğiz!
En cuanto a los caballeros pediremos un buen rescate por ellos.
- Engelleyemem... ÖIdüğüm zaman onları ne kadar sevdiğimi ve beni dışladığının farkına varacaklar ama o zaman iş işten geçmiş olacak.
Sabrán que los quiero cuando esté muerta y fuera de tu camino.
Onların eşlerine ne olacak?
¿ Y sus esposas?
Onların çocuklarına ne olacak?
¿ Qué será de sus hijos?
Ateşler yandığı sürece onları uzak tutar. Sonra ne olacak?
Esto los alejará mientras nos organizamos.
Bütün gece yanan Wallace bürosundaki lambalar ne olacak? Onların stok seviyesi bustin'Katırlar ve yeni ekipmanlarla mı?
Wallace tiene las lámparas encendidas toda la noche... y su empalizada está llena de mulas y de equipo nuevo.
Pekala, umarım onlar biraz altın buldu, ne olacak?
Bueno, pues encontraron un poco de oro. ¿ Y qué?
Onların ne derdi olacak? Gayet iyiler.
Ellas están muy bien.
Günün birinde onları aptal yerine koyduğunu çakacaklar. O zaman ne olacak?
Uno de estos días se darán cuenta que usted los trata como idiotas. ¿ Y entonces?
Farzet ki çocuk aldı onları ; ne olacak ki üzerinde isim yok ya.
Se supone que la tomaron los niños, en la fruta no está el nombre del dueño.
Ama çocuklarımız ne olacak? Onlar nasıl olacak?
¿ Pero qué pasaría con nuestros hijos?
Onlar Joe'yu aldıktan sonra ne olacak?
¿ Y qué pasará cuando tengan a Joe?
Onlar ne olacak?
¿ Y ellos qué?
Onları atlatırsa ne olacak peki?
¿ Y si el Bismarck se les escapa?
.. gömleklerinize ne olacak? Aç gözlü, rüşvetçi memurlar.. Onları tanımıyorsunuz.
Una vez confiscadas y llevadas a la comisaría no sabrá nada de sus camisas.
Ama ne kadar büyüdüğünü şimdi fark ettim. Sanırım onları bir kaç top kumaş ile değiştirsem daha iyi olacak.
Pero ahora que veo cuánto has crecido... creo que será mejor cambiarlos por varios rollos de tela.
- Çocuklar ne olacak? - Onlar da kendi randevularına gitsin.
- Déjales que tengan sus propias citas.
- Onları bulunca ne olacak?
- Dudo de lo que harás luego.
Peki, eğer onları bulursan ne olacak?
¿ Y qué sucederá si los encuentras?
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
"Conocemos a la entrometida policía Pero no conocen nuestra melodía " Hasta luego, ve con Dios ¡ Pip! ¡ Pip!
Onları sorgulama ne olacak?
¿ Podríamos interrogarlos?
Ne olursa olsun, senin üzüldüklerin Amerikalılar olacak... çünkü eğer geri dönmemiz onlar için şanssa... öncelik onların demektir.
En todo caso, no son los malditos yanquis lo que le preocupa... porque si sus vidas dependen de que logremos regresar... es como si ya estuvieran muertos.
- eğer onlar gelirse ne olacak?
- ¿ Y si vienen?
Onları işlettiğimizi anlarlarsa ne olacak?
¿ Y si descubrieran que les estamos engañando?
Onlar gelemeden düşman saldırırsa ne olacak?
¿ Y si el enemigo ataca antes de la llegada de los refuerzos?
Ne olacak? Onlar için ne anlam ifade eder ki?
- ¿ Qué sentido tendría?
- Göreceğim yalnızca tatil günlerinde ama ya onlar uyumaya giderken iyi geceler öpücüğü verirken ne olacak?
- Estaría en casa durante el... sólo en vacaciones, pero ¿ qué pasa cuando se van a la cama? , un beso de buenas noches, no sé, hay mucho en su vida...
Ve herkes kaçıp, Almanların sabunu bitince "Ne olacak, şimdi? Greenwald'ı pişirelim!" dediklerinde onları ne durdurdu, dersiniz? Bn.
Entonces el infierno estalló, y los alemanes se quedaron sin jabón y dijeron : "Hagamos un asado con la carne de la Sra. Greenwald".
Asıl kaygım, ekiple yüzleşmek. Onlar ve müşteriler ne olacak?
Lo que me preocupa es enfrentarme a la compañía. ¿ Y los clientes?
Kadın ve çocuklarımız ne olacak? Onları kasabaya getirelim mi?
¿ Debemos traer a la ciudad a las mujeres y los niños?
3. bölgedeki cesetleri yakan mahkumlara ne olacak, Onları nasıl çıkaracağız?
¿ Y los prisioneros del recinto 3? , los que creman los cuerpos, ¿ como los sacaremos a ellos?
- Esirler ne olacak? - Vurun onları!
¿ Qué hay de los prisioneros?
Peki ya onların teklifini kabul etmediğimizde ne olacak?
¿ Y cuando no aceptemos su oferta?
Jennifer ne olacak? Ya Einstein? Onları bırakamayız.
No podemos dejar a Jennifer y a Einstein aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]