English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Onları buldum

Onları buldum traducir español

619 traducción paralela
Onları buldum.
Los he encontrado.
Onları buldum. Burada oturuyorlar.
Los he encontrado, viven aquí.
- Onları buldum.
- Los encontré.
Evet. Ve onları buldum.
Sí, y las he encontrado.
Onları buldum. Hepsini, ama Bay Anderson... - Ben onu buldum.
Los encontré sheriff a todos menos a Henderson.
Onları buldum.
Los encontré.
Onları buldum - bir kum tepeciğinin ardına saklanmış halde.
Las encontré agachadas en una duna.
Onları buldum.
Aquí están. Los encontré.
Onları buldum!
- ¡ Las encontré!
Bütün gece aradık. Sonunda onları buldum.
Buscamos toda la noche, hasta que los encontré.
Ben onları buldum.
Los encontré.
Onları buldum! İşte şuradalar!
¡ Los encontré!
Tekrar ediyorum. Onları buldum.
Repito, los he encontrado.
Onları buldum
Los he encontrado.
Onları buldum.
¿ Encontrado?
Onları buldum... 6. kardeş... 6. kardeş...
Los he encontrado... Sexto hermano... Sexto hermano...
Onları buldum!
¡ Los tengo!
Onları buldum! Buradalar!
Gracias, creí que no lo contaríamos.
Onları çok sevimli buldum.
Las encontré encantadoras.
Buldum onları!
¡ Les tengo!
- Buldum onları.
- Las tengo.
İnanın Napolyonları ben kırmadım, onları o şekilde buldum.
No los rompí, los encontré rotos.
Sonuçta onları ben buldum.
Después de todo, yo las encontré.
Onları çok şaşırtıcı buldum.
Me sorprendieron bastante.
Onları baş aşağı boğazları kesilmiş olarak buldum.
Colgaban de las vigas, muertos. El cuello cortado.
Ama onları kandırdım, çıkıp bir iş buldum.
Pero los engañe. Me salió un trabajo.
Buldum onları!
¡ Los he encontrado!
- Hayır onları ben buldum.
- Las he encontrado yo.
Onları yerde buldum efendim.
Estaban en el suelo, en un charco.
Venüs'ün bu iki kızı gladyatörleri kışkırttılar... onları ölümüne dövüşmeye zorladılar, ve ne oluyor demeye kalmadan... kendimi bir devrimin ortasında buldum.
A estas dos hijas de Venus les dio por provocar a los gladiadores... obligarles a luchar a muerte y antes de darme cuenta... tengo una revolución en las manos.
Onlar benim köpeklerim! Onları ben buldum!
yo los he encontrado.
Onları çekmecede buldum.
Estaban en la gaveta.
Onları oldukça öğretici buldum.
Me parecieron muy estimulantes.
Vardığımda öyle buldum onları.
Llegué a casa y los encontré.
Odayı temizlerken buldum onları.
Los descubrí mientras limpiaba la casa.
Doğru, ben sadece buldum, onlar barınaktaydı.
¡ Ah, sí! Los encontré, en un refugio subterráneo.
Bir gün, kendimi, eğer azla yetinebilirsek, bizim de onlar gibi mutlu olabileceğimizi düşünürken buldum. Onların yaşadığı gibi yaşayabilir, Tanrı'ya bizi yarattığı için şükredebilirdik.
Un día, empecé a pensar que también podríamos ser felices si nos contentáramos con tan poco como las alondras, vivir como ellas viven, cantando y agradeciendo al Creador.
Onları kadın satıcısının arabasında buldum.
Las encontré en el coche del chulo.
Bir kaç hata buldum, onları burada düzeltebilirsin.
Hallé algunos errores que puedes corregir aquí.
Tüm bu işte şeytanın avukatını oynadım ve bunu yapmak için çok tehlikeli olan belgeli kanıtlar aradım ve buldum, şenlik ateşi yaksınlar diye de onları iş arkadaşlarıma verdim.
Mi papel es el de abogado del diablo, y para cumplirlo debo buscar y encontrar peligrosas pruebas documentales, que después entrego a nuestro colega para que las haga arder.
Onları tekrar buldum.
- Sr., ya lo encontré.
Geldiğimde onları sandalyelerin üzerinde buldum.
Los encontré sobre las sillas cuando llegué.
Ve sonunda, onları buldum.
Y los hallé, finalmente, en un lugar tan negro y terrible...
- Doğrusu ben onları çok değişik buldum.
- No, me parecieron muy poco originales.
Onlar bu bombayı saklamıştı. Ben buldum.
Habían escondido esta bomba, y yo la encontré.
Kaç çocuğa sattığını bilmiyorum Stegman ama onları bulacağım. Mahkemede karşına çıkıp seni ispiyonlayacak cesareti gösterecek bir çocuk buldum mu işini bitirdim demektir.
Ya se quien vendio tus drogas... solo necesito un estudiante que te difame... y te encierren y te tendre!
Onları sürpriz bir şekilde aşırı konuşkan buldum. Onlar kamuda dışarıyı boyarlarken hiç dokunulmamış yerleri ama, duyularını çok güçlü ifade ediyorlar, etkilendim.
Los encontré sorprendentemente elocuentes, ellos... manifestaron... una firme convicción de que... si sus pintadas del exterior permaneciesen... intactas, impresionarían al público
Onları fıstıklı şekerleme kutusunda buldum.
Estaba en una lata de cacahuetes.
Onları aynen öyle buldum... o vaziyette yani.
Los encontré. Así... Así como estaban.
Dün buldum onları.
Las encontré ayer.
İşte, onları buldum.
Son ellos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]