Onu görebiliyor musun traducir español
193 traducción paralela
- Onu görebiliyor musun?
- ¿ La ve? - Sí.
Onu görebiliyor musun, Loxi?
¿ Lo ves?
Onu görebiliyor musun?
¿ Le ves?
Onu görebiliyor musun?
Sylvester, ¿ le ves?
- Harry, onu görebiliyor musun?
- Harry, ¿ le ves?
Onu görebiliyor musun?
¿ Puedes verlo?
Onu görebiliyor musun?
¿ Puede recibirlo?
Onu görebiliyor musun?
¿ Has visto?
Evet, şimdi yandı. Onu görebiliyor musun?
Ahora está encendido. ¿ Lo ve?
Onu görebiliyor musun?
¿ Usted puede verla?
Onu görebiliyor musun?
¿ Los ves por algún lugar?
- Onu görebiliyor musun?
- ¡ Puedes verlo?
Onu görebiliyor musun, Carl?
¿ La ves, Carl?
Onu görebiliyor musun?
¿ No puedes verla?
Onu görebiliyor musun?
¿ Lo ve Vuestra Merced?
Nerede, Bud? Onu Görebiliyor musun?
¿ Dónde está, Bud?
- Onu görebiliyor musun?
- ¿ Puedes verla?
- Onu görebiliyor musun? - Duvara tırmandı.
Entró a rastras por la pared.
Onu görebiliyor musun?
¿ Lo ves?
Onu görebiliyor musun?
¿ La ves?
Uzan ve bak, otobüsün altında onu görebiliyor musun?
Agáchese y vea si está debajo del autobús.
- Onu görebiliyor musun?
- ¿ Puede verla?
Onu görebiliyor musun?
¡ Déjame ver! ¿ Lo ves?
Birkoff, onu görebiliyor musun?
Birkoff, ¿ lo ves?
Gustave, hala onu görebiliyor musun?
¿ Gustave, todavía puedes verla?
Onu görebiliyor musun?
¿ Puedes verla?
Onu görebiliyor musun?
¿ Alguna señal de él?
Onu görebiliyor musun?
Dios mío. ¿ Puedes verla?
Şimdi onu görebiliyor musun?
¿ Puedes verlo ahora?
- Onu görebiliyor musun?
¿ Lo ves?
Onu görebiliyor musun?
¿ Le has visto?
- Onu görebiliyor musun?
- ¿ Le ves?
Zhaan, onu görebiliyor musun?
Zhaan, ¿ puedes verlo?
- Onu görebiliyor musun?
- Lo ves ahora?
- Onu görebiliyor musun? - Duvara tırmandı.
Entró a rastras por el muro.
Onu görebiliyor musun Alvarez?
¡ Alvarez! ¿ Tienes contacto visual?
İyi kiz, Pam. Onu görebiliyor musun?
Buena chica, Pam.
- Onu görebiliyor musun?
¿ Puedes verla?
Onu görebiliyor musun?
- ¿ Lo ven?
Onu orada görebiliyor musun? Ayakları çıplak, omuzunda serapesiyle durakta bekliyor...
¿ No te lo imaginas ahí parado... en su sarape, descalzo, sujetándose de la correa?
Onu hala görebiliyor musun?
¿ Puedes verlo?
- Şimdi onu görebiliyorum. - Görebiliyor musun?
¡ Ahora puedo verla!
Görebiliyor musun onu?
¿ Lo ves?
Onu şimdi görebiliyor musun?
¿ Lo ves ahora?
Onu gerçekten görebiliyor musun?
¿ Realmente puedes verla?
Onu fiziksel olarak görebiliyor musun?
- ¿ Lo puede ver físicamente? - No.
- Onu hâlâ görebiliyor musun?
¿ Aún puedes verla?
- Onu istediğin zaman görebiliyor musun?
- ¿ Siempre podrías verla?
- Onu görebiliyor musun?
- ¿ Lo ves?
Lou çok takıntılıydı, görebiliyor musun? Binalarındaki hiç bir görünümün öngörülmez olmasına yatkın değildi. Bu yüzden bir şey olacaksa, onu bastırmak yerine daha öne çıkartırdı.
Lou era muy bueno no queria que en su edificio se viera algo que pareciera que no lo habia anticipado entonces cuando algo pasaba, en vez de tratar de ocultarlo hacía mas de eso asi pensaba las cosas, no sólo la arquitectura..
- Şok oldum. - Evet, biliyorum. Onu, bir baba olarak görebiliyor musun?
Estoy helada.
onu görebiliyorum 47
görebiliyor musun 101
görebiliyor musunuz 21
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
görebiliyor musun 101
görebiliyor musunuz 21
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu görüyor musun 80
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu görüyor musun 80
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460