English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Onu görmek istemiyorum

Onu görmek istemiyorum traducir español

414 traducción paralela
Bu gece onu görmek istemiyorum.
Es Poppy. No quiero verla esta noche.
Onu görmek istemiyorum.
No quiero verle.
Onu görmek istemiyorum.
No me gusta verlo.
Onu görmek istemiyorum.
No quiero verlo.
Onu görmek istemiyorum. Geoffrey!
No quiero verlo.
Onu görmek istemiyorum.
No le quiero ver.
Onu görmek istemiyorum!
¡ No quiero que venga a verme!
- İyi izle, onu görmek istemiyorum.
- Mírelo, no quiero verlo.
Bir daha onu görmek istemiyorum.
Tenga a la niña, señora Maddalena, téngala usted...
Şu an onu görmek istemiyorum.
No tengo ganas de verle ahora.
- Görmek istiyor işte. - Ben onu görmek istemiyorum.
- Yo no quiero verle.
Onu görmek istemiyorum.
No quiero verla.
Zaten onu görmek istemiyorum.
Y no quiero verle, Sam.
Onu görmek istemiyorum. Burada olmadığımı söyle!
No quiero verlo ¡ Díganle que no estoy!
Onu bir daha görmek istemiyorum.
"No quiero verlo nunca más."
- Onu bir daha görmek istemiyorum.
- No quiero volver a verlo.
Onu görmek dahi istemiyorum.
No quiero verlo más.
Onu görmek istemiyorum.
- No quiero encontrarme con ella.
Ben onu trende görmek istemiyorum. Umarım hep burada kalır.
Eso no me gusta, espero que se quede siempre.
Ne Helene'i ne de onu bir daha görmek istemiyorum.
No quiero verles más, ni a Hélène ni a ese hombre.
Artık onu burada görmek istemiyorum.
Ahora míralo salir de aquí.
- Onu susamış görmek istemiyorum!
No quiero verlo sediento.
Onu görmek, duymak istemiyorum, fakat hâlâ o benim bir parçam. Gerçek bu.
No quiero saber nada de él, pero forma parte de mí.
Onu bir anlığına dahi görmek istemiyorum!
No quiero verla. Ni por un segundo.
Onu bir daha görmek istemiyorum, çoktan terk etmeliydim.
No quiero volver a verle, tendría que irme ya.
Onu delik deşik bir halde görmek istemiyorum, eğer bunu kastediyorsan.
No quiero que lo llenen de agujeros, si a eso te refieres.
- Onu görmek istemiyorum.
Mire.
- Onu bir daha görmek istemiyorum.
No quiero volver a verle.
İkinizle de gerektiği gibi ilgilenilecek. Ama onu görmek, ondan haber almak ya da onun tarafından hatırlanmak istemiyorum.
No os faltará de nada, pero no quiero volver a verle, ni saber nada de él, ni que me recuerde.
Ben onu görmek istemiyorum.
Yo a él no quiero verle.
Ölmek istiyorum. Onu bir daha görmek istemiyorum.
Me gustaría morirme, y no verle nunca más.
onu kullanan adamı görmek istemiyorum.
Ahora quiero ver al hombre que lo usa.
Yakın bir zamanda onu dul olarak görmek istemiyorum.
No quiero que se convierta en una viuda.
Onu topraklarımda görmek istemiyorum.
No quiero que pase por mi propiedad.
- Onu şafakta görmek istemiyorum.
- No quiero ver humo por la mañana.
Eğer yeniden cinayet işleyecekse Onu bu vadide görmek istemiyorum.
Puedes decirle a tu hermano que si vuelve a matar otra vez no le quiero ver por este valle.
- Onu da görmek istemiyorum.
- Tampoco quiero verla.
Onu bir daha görmek istemiyorum.
No quiero verlajamás.
Ziyaret istemiyorum onu sadece birkaç saniye görmek istiyorum.
Yo no pido poder hablar con él. sólo quiero poder verle unos instantes.
Onu artık görmek istemiyorum.
No quiero verla más.
Bana korkunç şeyler söyledi, onu artık görmek istemiyorum.
Me ha dicho cosas horribles, no quiero volver a verla.
Onu bir daha görmek istemiyorum.
No quiero verlo nunca más.
- Ben gitmem, görmek istemiyorum onu.
¡ Pues yo no! Prefiero no verla.
Roberts'in tehlikeli biri olduğu çok açık, ama tekrar zapt etmeniz gerekirse onu savaş gazisi gibi görmek istemiyorum, anlaşıldı mı?
Es claro que Roberts es peligroso, pero si tiene que controlarlo... no quiero que parezca un herido de guerra.
Onu bu çiftlikte görmek istemiyorum.
No lo quiero en esta granja.
Beni aramasını istemedim, onu bir daha görmek istemiyorum.
No le he pedido que me llame, no le quiero volver a ver.
Onu hiç görmek istemiyorum.
Hemos acabado.
- Onu bir daha burada görmek istemiyorum!
- ¡ Ésta es otra de sus ideas...!
Onu artık görmek istemiyorum, o köpeği o zehirli yılanı!
No quiero volver a ver a ese perro... a esa víbora.
Onu uyandırmak istemiyorum, ama çok da görmek istiyordum.
No quiero despertarlo. No puedo esperar. ¿ Sufre mucho?
Onu bir daha görmek istemiyorum.
No quiero volver a verla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]