English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Sadece dinlen

Sadece dinlen traducir español

114 traducción paralela
Sadece dinlen.
Sólo descansa.
- Sen sadece dinlen, hayatım.
- Mejor relájate, querido.
Hepsi geçti, David, sadece sadece dinlen.
Está bien, sólo tranquilízate.
Sadece dinlen, tamam mı?
Procure tranquilizarse, ¿ está bien?
Sen sadece dinlen.
Tú descansa.
Sadece dinlen ve hemen uykuya dal.
Sólo relájate y te dormirás inmediatamente.
Şimdi, bak. Konuşmanı istemiyorum, sadece dinlen.
No quiero que hables, descansa.
Sadece dinlen.
Descansa.
Hayır, hayır. Sadece dinlen.
No, relájate.
Şimdi sadece dinlen.
Ahora descansa.
Sadece dinlen, anne.
Descansa, mama.
Sevgilim, sadece dinlen.
Mi amor, sólo descansa.
Söylerim. Sadece dinlen.
Lo haré, quédese tendida.
Sadece dinlen.
Nada más descansa...
- Bak, sadece dinlen, tamam mı?
- Descansa, ¿ vale?
- Sadece dinlen.
- Descansa.
Sadece dinlen ve iyileşmene bak.
Tienes que descansar y ponerte bien.
Baba, endişelenme, şimdilik sadece dinlen.
Padre, no se preocupe.
Bu sırada... sadece dinlen, dostum.
Mientras sólo descansa tranquilo, querido amigo.
Endişelenme, tamam mı, sen sadece dinlen.
No te preocupes, todo va bien tú sólo descansa.
bugün sadece dinlen.
[La exhibición de Shizuru empieza mañana así que relajate por hoy.]
Sadece dinlen ve iyileş.
Mejor descansa y mejórate.
Yatar yatmaz merak etme, sadece dinlen dediler.
Ni bien me internaron, me dijeron : "Descuida, descansa".
Sadece dinlen.
Solo descansa.
- Artık dayanamıyorum. - Sadece dinlen.
- No puedo soportarlo, David, no puedo.
Sadece dinlen.
- Descansa. Descansa.
Sen sadece dinlen.
Tú sólo descansa.
Sadece dinlen bebeğim, yatıp dinlenmen gerek.
Simplemente relájate, corazón. Necesitas descansar.
Sen sadece dinlen, tamam mı?
Bueno, sólo... sólo descansa, ¿ está bien?
Sadece dinlen tamam mı?
Sólo descansa, ¿ sí?
Sadece dinlen. Acele etme.
Descansa, ya lo recordarás.
- Dinlen sadece.
- Sólo descansa.
Sadece dinlen.
Sólo relájese.
Biz hallederiz, sen sadece oturup dinlen, olur mu?
- Sí, un poco. Bueno, podemos apañárnoslas.
- Sadece dinlen, David,
Sólo descansa, David.
Çok uzun süreli değil. Sadece sadece, biraz dinlen ve seninle ilgilenmemize izin ver.
No sería por mucho tiempo, sólo... descanse un poco, y deje que nosotros cuidemos de usted por un tiempo.
Biraz umutluyum. Eve gittiğinde sadece otur ve dinlen bir şeyler ye ve bir duş al. Belki ben yokken kendine gelir.
Quizá despierte si no estoy.
Şimdi sadece sessiz ol ve dinlen.
Quédate quieta y descansa.
Sadece biraz dinlen lütfen.
Sólo un poco de descanso, por favor.
Pekala, sadece, biraz dinlen gerekiyor bunu yaptığınızda ve, sen bittikten sonra Benimle konuşmak ve edeceğiz...
Descanse un rato y después venga a hablar conmigo... Descanse un rato y después venga a hablar conmigo... Oiga, oiga.
Sadece biraz dinlen.
Descansa un poco.
Bana iblisler, endişe ve sadece biraz dinlen izin.
Deja que me ocupe de los demonios y descansa un poco.
Sadece kullan ve dinlen.
Intenta relajarte.
Dinlen sadece
Descansa.
Sen sadece gözlerini kapat. Biraz dinlen. Sabah her şey daha iyi görünecek.
Sólo cierra tus ojos descansa, y todo será mejor en la mañana.
Sadece rahatla ve dinlen çünkü iç organlarında kanama olabilir.
Debes quedarte recostada y relajarte podrías tener heridas internas.
Şimdilik sadece mesajımızı karşıya verme üzerine çalışıyoruz. O yüzden dinlen.
Gast, hemos capturado la atención de ellos Ahora solo estamos haciendo llegar el mensaje.
Sadece biraz dinlen ve... Sen iyi olana kadar ben burada olacağım.
Apoyate un poco y... quédate aquí hasta que te sientas mejor.
Sadece biraz dinlen, tamam mı?
Descansa un poco, ¿ de acuerdo?
Bak Artie, sadece Myka haklı, biraz dinlen, olur mu dostum?
Mira, Artie, solamente- - Myka tiene razón. Descansa un poco, hermano, ¿ De acuerdo?
- Sadece biraz dinlen sizi kurtaracaktir.
- Solo descanza te recuperarás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]