English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Sevgililer günü

Sevgililer günü traducir español

1,731 traducción paralela
Annem, sevgililer günü çikolatalarından verdi.
Mi madre medió un regalo con un poco de chocolate.
Sevgililer günü.
Día de San Valentin.
Bugün Sevgililer Günü ama.
Es día de San Valentín.
Manny, bugün Sevgililer Günü.
Es el día de San Valentín, Manny.
- Tennessee Aygırı Sevgililer Günü 2008
- TENNESSEE STUD DÍA DE SAN VALENTÍN 2008
Haftaya pazar, Sevgililer Günü. Çok şanslı bir hasta, çok özel çikolatadan bir kalp alacak. Bir insan kalbi.
El domingo que viene es el Día de los Enamorados y un paciente afortunado recibirá un corazón de chocolate muy especial, un corazón humano.
Sevgililer Günü planın var mı?
Robin, ¿ tienes planes para el Día de los Enamorados?
Tüm hayatımı şu mükemmel kadını bulmak için harcadım. Sevgililer Günü'nü de, tuvaleti temizlemekle geçireceğim.
He pasado toda mi vida adulta buscando a la mujer perfecta y pasaré el Día de los Enamorados limpiando el retrete.
Sevgililer Günü'nde çifte randevu yaparız.
Tendremos una cita doble el Día de los Enamorados.
En sonunda, Sevgililer Günü geldi çattı. Marshall ve Lily'nin bana eş bulmaları için son gün.
Y finalmente llegó el Día de los Enamorados la fecha límite para que Marshall y Lily me encuentren esposa.
Sevgililer Günü'nde bir barda oturuyorsun.
Estás en un bar el Día de los Enamorados.
Sevgililer Günü için fiks menümüz var ve çoktan biftek, balık ve tavuğumuz bitti.
Es un menú fijo por el Día de los Enamorados y ya nos quedamos sin carne, pescado y pollo.
Sen ve Bernadette, ilk Sevgililer Günü'nüzde ne yapacaksınız bakayım?
Oye, ¿ qué harán Bernadette y tú en su primer San Valentín?
Kimsenin umurunda mı bilmem ama ben Sevgililer Günü'mü her Sevgililer Günü'nü nasıl geçiriyorsam öyle geçireceğim.
Pues, si a alguien le interesa, pasaré este día de San Valentín del mismo modo que he pasado cada día de San Valentín.
Evet ama Sevgililer Günü'nde olacak.
Sí, pero será día de San Valentín.
Evet ama ben de altı yaşımdan beri Sevgililer Günü'nü bir kız ile geçirmenin hayallerini kurdum.
Sí, pues, yo he soñado en pasar el día de San Valentín con una chica desde los seis.
Bu tepsi, Sevgililer Günü'nde ne yapacağımızla ilgili ipuçları içeriyor.
- Un minuto. Esta charola contiene pistas de lo que vamos a hacer el día de San Valentín.
Yani sen kayarsın, ben düşerim ama evet Sevgililer Günü'nde İsviçre'de olacağız.
Bueno, tú esquiarás, yo me caeré, pero, sí, iremos Suiza el día de San Valentín.
Sevgilim olmasa bile yine de Sevgililer Günü'nde güzel vakit geçirebilirim.
Aunque no tenga novia aún la puedo pasar bien en San Valentín.
Gelmiş geçmiş en güzel Sevgililer Günü olacak bu!
Será mi mejor día de San Valentín.
Sevgili annenden bir sevgililer günü hediyesi.
Presente un Día de San Valentín de su mamá encantadora.
Hey Liz, kızım okula yardım toplamak için sevgililer günü kurabiyesi satıyor.
Liz, mi hija vende galletas de San Valentín para la escuela.
Sevgililer günü kart firmaları tarafından cinsel ayrımcılığı desteklemek ve faydalanmak için yapılan bir oyundur.
El Día de San Valentín es una estafa de las compañías de tarjetas para reforzar y explotar estereotipos de género.
Geçen Sevgililer günü, erkek arkadaşım Drew'in anne / anneannesinin öldüğünü gördüm.
El pasado Día de San Valentín, vi morir a la mamá / abuela de mi novio Drew.
Floyd'la sevgililer günü tanıştım, ama beni Cleveland şehri için terk etti ve Dennis'i unut!
Conocí a Floyd en el Día de San Valentín, pero me dejó por la ciudad de Cleveland. Y olvídate de Dennis.
Ama sevgililer günü için değil.
Pero no para el Día de San Valentín.
Sevgililer günü için tüm randevularınız ayarlandı.
Señor, sus reservaciones están listas para el Día de San Valentín.
Niye sevgililer günü için plan yaptın?
¿ Por qué tienes planes para el Día de San Valentín?
Senin sevgililer günü için planın ne Lemon?
¿ Cuáles son tus planes para el Día de San Valentín?
Kuzenim bana sevgililer günü için bir randevu ayarlamıştı ve demin öğrendim ki kız şeymiş...
Mi primo me armó una cita ciega para el Día de San Valentín, y acabo de descubrir que la chica es... Bueno... urbana.
Hey Jenna, lütfen bana çoktan her yılki olağan sevgililer günü dramana başlamadığını söyle.
Hola. Jenna. Por favor no me digas que tienes planeado tu drama usual para el Día de San Valentín.
Neredeyse sevgililer günü oldu ve senden hiçbir haber alamadım.
Es casi el Día de San Valentín, y no sé nada de ti.
Ama şimdi hepimizle aynı berbat sevgililer günü botundasın.
Pero ahora estás en el mismo hoyo del Día de San Valentín... -... que todos.
Şimdiye kadarki en kötü sevgililer günü.
Éste es el peor Día de San Valentín.
Yani sevgililer günü için bir erkek arkadaş mı uyduracaksın?
¿ Así que vas a inventar un novio para el Día de San Valentín?
Bu seneki Sevgililer Günü'nde Ibiza'da sessiz sakin bir yemek yiyeceğiz.
Este año por San Valentín, vamos a tener una buena y tranquila cena en Ibiza.
Sevgililer Günü böyle kutlanır işte.
Así es como se celebra San Valentín.
Sevgililer Günü'nde beni ekemezsin.
No me irás a dejar plantada aquí el dia de San Valentín.
Hangi salak iki Sevgililer Günü'nü üst üste mahveder?
¿ Qué clase de idiota estropea San Valentín dos años seguidos?
Sevgililer Günü de bunun için değil midir zaten?
¿ Y no es eso de lo que trata el día de San Valentín?
- En kötü Sevgililer Günü'm bu.
- Este es el peor día de San Valentín.
- En güzel Sevgililer Günü'm bu!
- ¡ Es el mejor día de San Valentín!
Sevgililer Günü gecesinde mi?
¿ La noche de San Valentín?
Teslim edilmeyen çiçekler, sekteye uğrayan Sevgililer Günü planları.
Flores que no se entregan, planes de San Valentín interrumpidos...
Canım, hepsi çok hoşuma gitti ama Sevgililer Günü'nde kazanmak diye bir şey olmaz.
Cariño. Me encanta, pero no puedes ganar el Día de San Valentín.
Bunu bir yarışma hâline getirirsen Sevgililer Günü'nün amacını hiçe sayarsın.
O sea, te cargas todo el concepto si lo conviertes en una estúpida competición.
Sevgililer Günü daha bitmedi, Juliana.
San Valentín no ha acabado aún, Juliana.
Sevgililer Günü'nde seni eken çocuğu mu? Olmaz.
¿ El tipo que te dejó colgada el día de San Valentín?
Burada bekle. Ben iç çamaşırı mağazasına gidip Sevgililer Günü için bana vereceğin hediyeyi alacağım.
Iré a elegir la lencería que me comprarás para el día de San Valentín.
Sevgililer Günü'nde ne yapacaksın?
¿ Qué harás para el día de San Valentín?
Sevgililer Günü'nde mi çıkacağını söyledin?
¿ Le dijiste que saldrías con él el Día de los Enamorados?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]