Taze et traducir español
232 traducción paralela
Tek sorunumuz adamlara taze et bulabilmek.
Todo de lo que tenemos que preocuparnos... - es darle carne fresca a los chicos.
İleride bir sürü bufalo var ben taze et temin etmek için o tarafa gidiyorum.
Estas tierras están llenas de bisontes. - Iré a conseguir carne fresca.
"Annecim eminim bizim orada olmamızı ve... "... tarlayı sürüp taze et depolamamızı isterdin. "
Bueno, mamá, seguro que querrías que estuviésemos ahí para que arásemos algo y poder poner carne fresca.
- Taze et.
- Caza fresca.
Taze et!
¡ Carne fresca!
Gidelim de, bakalım taze et bulabilecek miyiz.
Salimos a ver si encontramos algo de carne fresca.
Neden ona taze et vermiyorsunuz?
" ¿ Por qué no prueba darle carne fresca?
Eğer silahım olsaydı, taze et yerdik.
Un dimetrodón. Si tuviera mi arma, cenaríamos carne fresca. Eso es lo que ve él.
Evde dolaşan genç bir kız kaplana uzatılan bir parça taze et gibidir.
Tener a una chica joven por la casa es como ofrecerle carne a un tigre.
Bize de biraz taze et getirse.
Ojalá nos trajera carne fresca.
Taze et!
Carne fresca.
- Güzel, taze et.
- Con la mejor carne.
Taze et sadece bizim için.
Aquella carne fresca es nuestra.
Ama iyi bir avcı değilim, ben taze et onlara sağlayacaktır.
Pero soy buen cazador, les proporcionaré carne fresca.
Size biraz taze et getirdik!
¡ Le traemos carne fresca!
Ve fazla yediğimiz taze et,
"Y la carne de la cual nos hemos sobrealimentado."
Buzdan, kardan ve ağaçlardan başka hiçbir şey yok ve etraftaki tek taze et sen olacaksın.
No hay nada más que nieve, hielo, árboles y tú serías la única carne fresca alrededor.
Akbabalar için taze et olacak ve aslanlar, kaplanlar şu rezalet çimenleri yemeyi bırakacaklar.
Tendrás carne fresca para los buitres... y los leones y tigres dejarán de comer ese pasto ridículo.
Taze et onların favori yemeğidir.
¡ Imposible! ves que mis amigos tienen cierta debilidad en la carne.
Mutlaka taze et kullan.
Así que emplea sólo los pollos más frescos.
- Timsahlar taze et sevmezler.
- No les gusta la carne fresca.
Taze et.
Carne fresca.
Yarın sizin göreviniz bana taze et, taze peynir ve taze kömür almak.
Ahora, mañana tu trabajo será... Ir por carne fresca, queso fresco, Y carbón fresco.
Bize taze et ver, süprüntü istemiyoruz.
Danos el jamón fresco, no mercancía de mala calidad.
Hey, taze et.
¡ Hola, jugador nuevo!
Bana taze et dedi.
Me llamó carne fresca.
Taze et buldum ve sen bunu berbat edemeyeceksin, bu sefer değil.
Tengo carne nueva esperando y no lo vas a arruinar.
Taze et, taze et, taze et.
Carne fresca, carne fresca, la carne fresca.
# Canınız güzel taze et çekiyorsa eğer
¿ Tienes hambre? ¿ Quieres carne cruda pa'comer?
Bir ay taze et yiyeceksin.
Estará comiendo carne fresca durante un mes.
TAZE ET... ne ziyafet ama!
" ¡ Carne fresca y tú la pescas! En Runyon 13970...
Öğütücü için taze et, ha?
Carne fresca para la molienda, ¿ no?
Sizin için biraz taze et getir.
Tengo carne fresca para ustedes.
Oh, taze et!
¡ Mira esa carne fresca!
Ve butun o seks partileri eglenceler biraz taze et icin bekliyor.
Todos esos convictos sedientos de sexo esperan su porción de carne fresca.
Tam da nihayet taze et bulmuşken...
Justo cuando había encontrado carne fresca...
TAZE ET NAKLİYATI
CARNE FRESCA. REPARTO
- Bu et pek taze gibi gelmedi bana.
Me parece que la carne no es fresca.
Ya taze peynir ya da bayatlamış et.
De queso muy fresco o de carne muy pasada.
Sonra belki kuşkonmaz ve bezelyeli dana rosto ya da taze fasulyeleri kuzu biftek.. ... ve yanında elma dilimli patates.
¿ Y luego un rôti de veau avec asperges et petits pois, o un épaule de mouton aux haricots et pommes de terre sautées?
Et isterim taze sebze, yumurta bira.
Me gustaría carne vegetales frescos, huevos cerveza.
Ama daha önemli olan, taze et ile birlikte...
- Bien. Bien.
Taze et geldi.
Carne fresca acaba de llegar.
Buzhanede. Taze et var.
En el depósito hay carne fresca, Pete la trajo esta mańana.
Et suyunda makarna yapıyordum. Ateşte kırmızı biber közleyip zeytinyağlı ve sarmısaklı taze fasulyeyle sunma niyetindeydim.
Pasta con jugo de carne, y pensaba hacer pimientos a la brasa... y judías verdes con ajo y aceite de oliva.
İtiraf et, Buffy. Taze hissetmediğin zamanlar olmaz mı?
Reconócelo. ¿ No hay momentos cuando te sientes mojada?
Taze şifayı kabul et!
¡ Reciban el nuevo ungüento!
Hani şu, "Eğer bu et taze olsaydı, jokey hala ona biniyor olurdu," diyen mi?
¿ Quiere decir que uno que dice "Si esta carne fueron más fresca, el jinete aún estaría montandola"?
- Taze et.
- Carne Fresca.
- Taze et.
Carne fresca.
Ahh, taze et.
¡ Carne fresca!
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etrafta kimse yok 27
etmelisin 16
etmiyor 21
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etrafta kimse yok 27
etmelisin 16
etmiyor 21