English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yalan söyle

Yalan söyle traducir español

598 traducción paralela
Yalan söyle! Hayır.
¡ Miente!
Biraz daha yalan söyle!
¡ Miente un poco más!
Onlara yalan söyle.
Miéntales.
Peki, makyajïmï tazeleyecegim ev sahibine iyi bir yalan söyle. Ne üzücü.
Qué pena.
Gençliğimde hayatımın en önemli ilkesi, "asla yalan söyleme daima doğruyu söyle" olmuştur.
Hace años, el principio fundamental de mi vida era no mentir jamás, decir siempre la verdad.
Şerif, şöyle söyleyeyim uzun zamandır birine yalan söylediğimi sanmıyorum. Eğer eli silahlı bir adam tam arkamda durmuş bir vaziyette ise...
Bueno, comisario le diré que creo que no he dicho una mentira en muchísimo tiempo y si las circunstancias fueran que me apuntaran con un arma creo que no...
Şimdi söyle bakalım.Bana bütün hikayeyi anlat bakalım. Bana yalan söyleme. Yüzünden okurum o buffalo kafatasından sonra ne oldu?
Cuenteme todo lo que paso y, no me engane, leo su cara facjlmente.
Yalan söylediğini ve bu delinin seni desteklediğini söyle.
Dígale que mentía, y haga que este idiota lo corrobore.
Barnaby, bize kayıp bileşen hakkında yalan söyledin. Şimdi ne olduğunu söyle.
Barnaby, nos mintió sobre el componente que faltaba. ¿ Cuál es?
Yalan söyle.
Miénteme.
Yarın gazete satmak istiyorsan, yalan söyle.
Si quieres vender periódicos mañana, engaña.
Ne yapmamı gerekiyor, bu durumda, yalan söyle, gizle, farklı şehirlerde yaşayan,
¿ Qué hacer, para no tener que disimular, engañar, que escondernos, vivir en diferentes ciudades
Bana yalan söyle, sana körü körüne inanayım.
Mentira, no puedo creerte a ciegas.
Bana inanabileceğim güzel bir yalan söyle, ama sar beni.
Cuéntame una mentira enorme que me crea, pero abrázame.
Yalan söyle demiyorum. Ama konuyu açmak için bir sebep yok. Eğer açılmazsa.
Yo no te dije que mintieras, sino que no hay razón para mencionarlo.
Ona gerçeği söyle. Yalan söyleyecek yeterince insan olacak.
Dile la verdad, porque muchos le contarán mentiras.
- Haydi, onlara yalan söyle!
- ¡ Al fin y al cabo, engáñalos!
Mesela, bana bir yalan söyle.
Por ejemplo, dime una mentira.
Yalan söyle bana... gitmene üzülmüyorum de.
Dime mentiras... di que no estás triste de que me vaya.
♪ Bana neden ağladığını söyle ♪ ♪ Ve neden bana yalan söylediğini ♪
Dime por qué has llorado y por qué me has mentido.
Lanet olsun! Şimdi bana doğruyu söyle! Yalan söyleyerek bir şey kazanamazsın!
¡ Dime la verdad, maldita sea!
Yalan söylediğini söyle.
¡ Di que estás mintiendo!
Unutma, böyle bir durumda dürüstçe, davran : yalan söyle.
Ahora recuerda, en una situación como ésta has siempre Io honesto : Miente.
- Scotty, bana yalan söyle.
- Scotty, miéntame.
Şefe çocuğun yalan söylediğini söyle suçlu benim.
Dile al comisario que el chico mintió... que yo soy el culpable.
Bana büyük bir yalan söyle. O zaman sana inanacaklar.
Dime una gran mentira a ver si te la creo
Bana yalan söyle.
Miénteme.
Evet, bana yalan söyle!
Sí, miénteme.
Yalan söyle!
Miénteme, por favor.
Biraz daha yalan söyle!
¡ Menudas verdades me dijiste!
Yalan söyle.
¡ Mentir!
İçten içe kendilerine yalan söyleyip şöyle diyorlar : "Yaptıklarım doğruydu çünkü benim anladığım şey buydu, dostum."
En el fondo, se están mintiendo continuamente diciendo, " Lo que hice estuvo bien, porque esto es lo que recibí, amigo.
Bana başka bir yalan söyle, pislik.
Di algo más, mierda.
Yalan söyle!
¡ miente!
İkinci olarak ancak, baş edemeyeceğinden eminsen yalan söyle.
Dos : no mentir salvo si se está segura... ¡ de que no te van a pillar!
Teresa, sana yalvarıyorum ; istersen bana yalan söyle.
Teresa, te lo ruego, miénteme si debes de hacerlo.
Teresa, size yalvarıyorum ; eğer gerekirse bana yalan söyle.
Miénteme, si debes de hacerlo.
Söyle hadi. Bana yalan mı söylediğini ya da ona da mı söylemediğini öğrenmek istiyorum.
Quiero saber si me mintió o si también lo mantuviste desinformado.
Söyle ona, yalan söylüyor.
Dile que está mintiendo.
- Mary, onlara yalan olduğunu söyle.
- Mary, diles que es mentira.
O kadar korkunç bir yalan ki eğer doğru olduğunu düşünseydim bunu parçalardım. Vazoyu, şöyle... -... şöyle parçalardım!
Una mentira tan horrible sobre mi... habría estrellado la urna así, así.
- Estelle, ona yalan olduğunu söyle.
Mentirosa.
- Söyle ona! - Ne yalanı?
Dile que es mentira, díselo.
- Yalan olsa da söyle.
- Dilo, aunque sea mentira.
- Yalan olduğunu söyle.
- Di que es mentira.
Doğruyu söyle onlara. Neden yalan söylüyorsun?
¿ Por qué mentir?
Yalanını yakaladım ve şöyle dedim : "Toydur."
Lo pillé mintiendo y me dije que era joven.
Nerede olduğunu söyle ve yalan atma.
Dime dónde has estado y no mientas.
Boomer bana doğruyu söyle. Yalan yok.
Y Boomer, dime la verdad, no me mientas.
Anlattıklarının yalan olmadığını söyle Eric.
Dígale que usted no ha estado mintiendo, Eric.
Şöyle ki, onun oldukça şirret bir karısı var ve bu sebeple kendisi Metz'de önemli bir davası olduğu yalanını söyleyerek ancak yola çıkabildi, konserimi izlemek için.
Es que tiene una merluza hervida por esposa, y se ha inventado un proceso en Metz, para asistir a mi concierto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]