English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yalan söylüyor

Yalan söylüyor traducir español

4,257 traducción paralela
Sweeney, adını duyurmak istiyor ve TBH yüzünden söylediklerinin umursanmayacağını düşünüp yalan söylüyor.
Sweeney quiere ser escuchado y cree que será desacreditado por el trauma cerebral, así que miente.
- Yani yalan söylüyor.
- O sea que miente.
Yalan söylüyor.
Está mintiendo.
Mo yalan söylüyor!
Mo está mintiendo!
Crowley yalan söylüyor.
Crowley está mintiendo.
- Neden herkes sürekli yalan söylüyor?
- ¿ Por qué todo el mundo miente?
- Başka kim yalan söylüyor?
- ¿ Quién más está mintiendo?
Ya da birimiz yalan söylüyor.
O uno de nosotros está mintiendo.
Ayrıca yalan söylüyor.
Es "delito", y es una mentira.
- Kazak yalan söylüyor!
- Pues, el suéter es una mentira!
- Yalan söylüyor.
Está mintiendo.
- Yalan söylüyor.
- Pues miente.
Ona inanma! Yalan söylüyor!
No la creáis, es mentira.
- Birisi yalan söylüyor.
- Alguien miente.
Neden hayatımdaki herkes bana yalan söylüyor?
¿ Qué es lo que hace que todo el mundo me mienta?
Eliza yalan söylüyor.
Eliza miente.
Yalan söylüyor!
¡ Está mintiendo!
Pelant yalan söylüyor olabilir.
Pelant podría estar mintiendo.
- Kim yalan söylüyor Floriana?
¿ Quién miente, Floriana?
Şu sihirli kutu yalan söylüyor.
Esa caja mágica miente.
Ya yalan söylüyor, ya gay, ya da şeyi acur kadar.
Está mintiendo, es gay o empaca un pepinillo.
Politikacılar, aileler, öğretmenler, herkes sadece çalıyor ve yalan söylüyor.
Políticos, padres, profesores, todos, sólo roban y mienten.
Bize yalan söylüyor.
No está mintiendo.
- Yalan söylüyor!
- ¡ No lo hará! - ¡ Está mintiendo!
Filmler yalan söylüyor. Hiçbiri gerçek değil!
Las películas mienten. ¡ Nada es real!
Yalan söylüyor.
Está mintiendo. ¿ Dónde está?
Pan sana yalan söylüyor.
Y necesito que me escuches. Pan te está mintiendo.
Yalan söylüyor gibi duruyor muyum?
¿ Ahora estoy mintiendo?
Kadın ya yalan söylüyor ya da öleceğini biliyordu.
O bien miente o sabía que iba a morir.
- O zaman yalan söylüyor.
- Bueno, pues miente. - ¿ Qué le dijo?
- Çalışanın yalan söylüyor. - Anlamadım?
- Está mintiendo.
Ve kocanız yalan söylüyor.
Y su marido acaba de mentir.
Nelson Maddox hakkında Tamamen yalan söylüyor.
Así que se fue obviamente mentira por no saber Nelson Maddox.
Şu anda sanığı suçlu göstermek için yalan söylüyor.
Intenta incriminar al acusado mintiendo.
İkisi de yalan söylüyor, değil mi?
Esos dos, están mintiendo, ¿ verdad?
- Yalan söylüyor Jordan.
- Él miente, Jordan.
Külliyen yalan söylüyor.
¡ Está mintiendo en tu cara!
Hayır teyze, yalan söylüyor.
No tía, él está mintiendo.
Yalan söylüyor.
Él está mintiendo.
Dashrath Singh yalan söylüyor.
Dashrath Singh está mintiendo.
- Yalan söylüyor.
¡ Miente!
Harvey'in sekreteri, bir kez daha yalan söylüyor.
Una vez más, secretaria de Harvey está mintiendo.
Burada öğrendiğim tek şeyin yalan ve laf salatası olduğunu söylüyor.
Ella dice que todo lo que aprendo aquí son mentiras y doble sentido.
Yalan mı söylüyor muşum?
Bueno, ¿ estaba mintiendo?
- Yalan söylüyor.
- Está mintiendo.
Susan'ın yalan makineleriyle arasının iyi olduğunu söylüyor. Pek, yüz yüze insanı değil.
Lo que quiere decir que el de Susan un polígrafo señora, realidad no una persona de personas.
- Yalan söylüyor.
¡ Te está mintiendo!
Sanık davranıyor ne zaman, aslında yalan, düşünüyor doğruyu söylüyor.
Es acusada de mentir cuando, de hecho, cree decir la verdad.
O zaman içgüdülerim neden yalan söylediğini söylüyor?
¿ Y por qué presiento que me estás mintiendo?
Öldüğünü ve insanların bana yalan söylüyor olduğunu sanmıştım.
Pensé que estabas muerto.
Yüzüme baka baka yalan söylüyor ve ne oluyor biliyor musun?
Se encuentra justo en mi cara, mentiras, y ¿ sabes qué?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]