Yalandı traducir español
1,371 traducción paralela
Johnny'ye sana vurgun olduğumu söylemiştim ama yalandı çünkü bu aşkı çıkar sağlamak için kullanmak demekti ve seni asla kullanmak istemedim Claire.
Le conté a Johnny que estaba "enganchado" contigo, eso es mentira... mi amor es real...
Hepsi yalandı değil mi?
- Todo fue una mentira, ¿ no es así?
Sahilde söylediğim... yalandı.
Lo que dije en la playa era una mentira.
Martinez'in Morales.'i suçladığı yalandı.
Mentí sobre que Martínez culpara a Morales.
Onu pohpohlamak için söylediklerimse yalandı.
Para los piropos, he mentido.
Hepsi bir yalandı.
Fue todo una mentira.
Çünkü benimle ilgili tüm söylediklerin yalandı.
No sigas, porque no creo nada De lo que me dijiste.
Küçük bir yalandı.
¡ Pero fue una mentirita!
Erkeklerin seks ihtiyacının olması fikri bir yalandır.
Es mentira que los hombres necesitan sexo.
Sana bir bira içtiğimi söyledim, ama yalandı.
Te dije que me había tomado una cerveza, pero no.
Masum bir yalandı.
Fue una muerte bastante pacífica.
Diğer haberse, yani yalan olan, benim 20 yıl önce müvekkilim... Paul Dembinski'nin kitabı kendine mal edip yayınladığına dair. Bu kesinlikle büyük bir yalandır ve gerçekle ilgisi yoktur.
En cuanto concierne en cambio a la presunta apropiación... de parte de mi cliente hace 20 años de una novela manuscrita... del señor Paul Dembinski, es evidente que, se trata de una invención sin fundamento.
Tüm bu ilişki bir yalandı. Hayır.
" Cuanto antes pueda venir a Breighton, antes podremos comenzar.
Çünkü ben oraya tekrar giremem, tamam mı? Buradaki hayatım bitti, koca bir yalandı.
Así que no te menosprecies por no cumplir algún sueño.
Ama baştan sona yalandı çünkü bana kim olduğunu ve tacımı çalmaya çalıştığını söylemedin.
Bien. Fue un minuto y medio, pero igual fue una mentira. Porque tú no me dijiste que tratabas de robarme la corona.
Ama bu bir yalandı, üstelik tek kelime bile edemedim.
Pero eso sería una mentira... y además no podía hablar, de todos modos.
Tamamıyle bir yalandı.
Todo fue un engaño.
Bu, yasal bir yalandı.
Eso fue ficción legal.
John'u niçin öldürdün? Çünkü her şey yalandı.
Porque era todo una mentira!
Yalandı desene...
¡ Dime que estabas mintiendo!
Sana söylediklerim ve yaptıklarım hepsi yalandı.
No estoy enamorada de ti. Lo que te dije.. era todo mentira.
Benim sevgim ve tatlı sözlerim, hepsi koca bir yalandı.
Mi amor y mis dulces palabras eran todo mentiras
Elbette bu bir yalandı.
Por supuesto, era mentira.
Demek hepsi yalandı ha?
¡ Así que todo era mentira!
- Hepsi yalandı.
Todas mentiras.
Bütün hayatın bir yalandı.
Toda tu vida ha sido una mentira.
Michael'ın babasının hapishanede kalp krizi gerçirmesi, en taze yalandı.
Su mentira más reciente fue que el papá de Michael tuvo un infarto en prisión.
Size kendim yaptım dedim ama yalandı.
Mentí la primera vez cuando dije que me lo había hecho yo misma.
Bu arada biliyorsun ki bu büyük bir yalandı.
Y hace tiempo que sabías que era una gran mentira.
Tamam, Tamam, yalandı.
Está bien. Está bien. Mentí
Sana sırrını korumanın zor olmadığını söylediğimi biliyorum ama yalandı.
Sé que te dije que no era difícil guardar un secreto pero mentí.
Hayatı bir yalandı, şimdi bedelini ödüyor.
Vivió una mentira, y ahora lo está pagando. Vaya.... es como volver a la pesadilla de Birmingham.
Bana söylediğin her şey yalandı, Justin.
Todo lo que me contaste era mentira.
Duyguları yalandı, tuzağın bir parçası.
Sus sentimientos eran falsos, parte de la trampa.
Sırf söylemek için, bu da bir yalandı.
Sólo para decir que ésa también fue una mentira.
Bazen konuşmamak da bir yalandır.
A veces no hablar es mentir.
- Yalandı.
- Mentí.
Ölümden başkası yalandır.
¡ La única cosa segura es la muerte!
O fahişenin sana anlattığı her şey yalandı.
Todo Io que esta perra te dijo es mentira.
Silahımın ıslak olduğu yalandı.
Lo de que mi pistola estaba mojada era una bola.
Tanıştığım erkeklerin söylediklerinin yarısı yalandı.
Muchas personas mienten o dicen verdades a medias.
Seni hiç öpmedi. O alçakça bir yalandı!
¡ Fue una mentira descarada!
Belki anlattıkları yalandır dostum.
Quizás todo esto sea una mentira, hombre.
Tabii ki yalandı.
- Obvio que era mentira.
Seni özlüyorum, "ayrılmak istemiyorum" Hepsi yalandı değil mi? !
Te extraño, no quiero separarme, ¿ No era todo una mentira?
- Söylediği her şey yalandır.
- En todo lo que le haya dicho.
Hepsi yalandı.
Era todo mentira.
- Yalandı! Yaptığımız her şey - -
- Es mentira, todo lo que hicimos...
- Hepsi bir yalandı.
Todo ha sido una mentira.
Evet, o bir yalandı.
Sí, el mismo Don Juan me lo dijo.
- Yalandır.
Eso no puede ser verdad.
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210
yalan bu 39
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210
yalan bu 39