Yapabileceğim bir şey yok traducir español
1,213 traducción paralela
Üzgünüm ama onu geri getirmek için yapabileceğim bir şey yok.
Lo siento, pero no puedo hacer nada para devolverle a su hijo.
Özür dilerim. Yapabileceğim bir şey yok.
Siento no poder hacer nada.
Yapabileceğim bir şey yok.
No hay nada que pueda hacer.
Senin için yapabileceğim bir şey yok mu?
¿ No hay algo que pudiera hacer por ti?
Yapabileceğim bir şey yok.
No puedo hacer nada.
Yapabileceğim bir şey yok.
No puedo evitarlo...
Sizce şimdi bu radyatörü tamir etme şansınız var mı? Yapabileceğim bir şey yok.
Ah, ¿ cree que cabría la posibilidad de reparar el radiador ahora?
Aranan kişi o değilse, yapabileceğim bir şey yok.
Si no es él, no puedo hacer nada más.
- Benim yapabileceğim bir şey yok.
- No puedo hacer nada.
Yapabileceğim bir şey yok şu küçük piçin doğumgünü partisine gitmekten başka.
De ir a la fiesta de cumpleaños del hijo, es poco eso.
Üzgünüm, efendim. "Sığınak" istedi. Yapabileceğim bir şey yok.
Lo siento, señor, ha clamado "santuario" No hay nada que pueda hacer.
Yapabileceğim bir şey yok.
No tengo nada que ver sobre las especulaciones de a dónde fue.
Yapabileceğim bir şey yok.
Por favor, salga.
Ama yapabileceğim bir şey yok.
Tampoco puedo hacer mucho al respecto.
Yapabileceğim bir şey yok.
No está en mis manos.
Terbiyeli davranman için yapabileceğim bir şey yok mu?
- Hay algo en que pueda hacer - Para apelar a tu sentido de la decencia?
- Bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
- No se trata de eso.
Annemin iş yeri TV'mizi içeriyorsa bunun için yapabileceğim bir şey yok.
Justo en el lugar de trabajo de mamá está nuestra televisión.
Bu adamların hepsi ölüyor ve benim durdurmak için yapabileceğim bir şey yok.
Ellos están muriendo, y no puedo hacer nada para impedirlo.
Fikrini değiştirmen için yapabileceğim bir şey yok mu?
- ¿ Nada cambiará su opinión?
- Üzgünüm. Yapabileceğim bir şey yok.
- Lo siento, vosotros no tenéis arreglo.
Benim yapabileceğim bir şey yok.
No puedo hacer nada.
Burada daha fazla yapabileceğim bir şey yok.
No puedo hacer nada más.
Kusura bakma Bu konuda yapabileceğim bir şey yok
Lo siento, he nada que ver con eso.
Ama benim yapabileceğim bir şey yok
Pero no puedo hacer nada al respecto.
- Yapabileceğim bir şey yok.
- No puedo hacer nada.
Buna yapabileceğim bir şey yok, biliyorsun.
Yo no tengo ná que be con eto, ¿ tú sabe?
Neden bilmiyorum ama burada senin için yapabileceğim bir şey yok.
Dios sabe por qué. Pero no puedo ayudarte.
Yapabileceğim bir şey yok.
Yo no podía hacer nada.
Bu seni rahatsız ediyorsa yapabileceğim bir şey yok.
Si no lo aceptas, lo siento.
Anthwara, yapabileceğim fazla bir şey yok.
Anthwara, no sé si podré hacer algo.
Yakan, yüzün veya kafan için, yapabileceğim bir şey yok.
Su cuello, su cara o su cabeza no son asunto mío.
Onun için yapabileceğim pek bir şey yok.
No puedo hacer mucho más por él.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
No hay nada más que pueda hacer.
Onun için yapabileceğim daha fazla bir şey yok.
No hay nada más que pueda hacer por él.
Gerçi bir elim havadayken yapabileceğim pek bir şey yok ama...
Por supuesto, no puedes hacer mucho con una mano en el aire...
Şimdi bir sektör uzakta savaş bölgesinin ortasında ve onu korumak için yapabileceğim hiçbir şey yok.
Ahora está en una zona en guerra y no puedo hacer nada para protegerlo.
o olmazsa benim yapabileceğim bir şey yok
Tenemos órdenes de desenmascarar a Gowron, no de asesinarlo.
Sonuç olarak, yapabileceğim fazla bir şey yok.
Un trozo de fruta de chee'lash.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
No puedo hacer nada más.
Doku hasarı çok fazla. Onun için yapabileceğim, daha fazla bir şey yok.
No puedo hacer nada más por él.
Bu işi berbat ettiğim için üzgünüm. Ama yapabileceğim başka bir şey yok.
Siento haberla liado, no pude evitarlo.
Onun için yapabileceğim hiç bir şey yok.
No puedo hacer nada por él.
Yapabileceğim pek bir şey yok.
No hay mucho que pueda hacer de todos modos.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
No puedo hacer nada.
Bazen bundan korkuyorum fakat yapabileceğim pek bir şey yok.
Lo pienso de vez en cuando, pero no puedo hacer gran cosa.
Gerçekten üzgünüm ama gerçekten yapabileceğim bir şey yok.
De veras lo siento, pero no puedo hacer nada.
- Hayır! - Yapabileceğim hiç bir şey yok.
Se ha ido, no puedo hacer nada.
- Söyleyebileceğim veya yapabileceğim hiç bir şey yok mu?
De modo que no puedo decir, ni hacer nada.
Kötülükler çevremi sarmışken hayatta kalmak için yapabileceğim başka bir şey yok.
Como estoy rodeada por el mal, sólo puedo hacer cosas malas.
Yapabileceğim en uygun şey, seninle evlenmek olurdu. Ama... aynı zamanda içimde bir şeyler de ölürdü. Çünkü sana karşı hiçbir tutkum yok.
Lo más práctico que podría haber hecho es casarme contigo pero parte de mí se habría muerto dentro, porque no siento pasión por ti.
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim birşey var mı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim birşey var mı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18