English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yapabileceğim hiçbir şey yoktu

Yapabileceğim hiçbir şey yoktu traducir español

149 traducción paralela
O haklıydı. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No había absolutamente nada que pudiera hacer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No pude hacer nada.
Onu kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No hay nada que pueda hacer para salvarla.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No había... nada que yo pudiera hacer.
Hayır, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No, no había nada que pudiera hacer.
O'na yardım edemedim. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
¡ No he podido hacer nada!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu, yemin ederim.
No veía ni oía.
Kokain alemine daldığında, bir dava çıkar da kendine gelir diye umut ve dua etmekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Yo no podía hacer nada... cuando él estaba bajo el efecto de la cocaína... sino rezar que algún caso interesante... lo sacara de ese estado.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu ne de olsa.
No podía hacer nada. ¿ Por qué preocuparse?
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. - Vallah mı?
- No había mas nada que hacer.
Üzgünüm, çocuklar, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Lo lamento, muchachos. No pude hacer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No puedo hacer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No había nada que hubiera podido hacer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Murió rápido. No pude hacer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No podía hacer nada.
Bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Yo no he tenido nada que ver.
Vücuduma bir işaret bıraktı. Onu silmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ella puso su marca en mi cuerpo no hay nada que pueda hacer para borrarla
Benim onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu, ve onun buna ihtiyacı vardı.
No había nada más que pudiera hacer por él, y él lo necesitaba.
Buradayken yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Mientras estuve aquí, no pude hacer nada.
Onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Me encontraba impotente...
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Y no había nada que pudiera hacer.
Ve o felaket gecesi, yara açıldı, artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Aquella noche fatídica, la herida se abrió y no hubo manera de evitarlo.
- Chris, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- Chris, no había nada que pudiera hacer.
David konusunda yapabileceğim hiçbir şey yoktu değil mi?
Sobre David, debe saber que no había nada que yo podría haber hecho.
Adamım, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No habia nada que pudiera hacer.
Biz yapılmış olan en iyi plandık ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu!
¡ Tú y yo éramos el mejor plan de la historia y yo no tuve nada que ver!
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- No pude hacer nada.
Oğlu yerine babası ile evlenmek için kandırılmıştım ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Me habían engañado para casarme con el padre y no con el hijo y no había nada que hacer al respecto.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
¡ No pude hacer nada!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No hubo nada que pudiera hacer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No había nada que pudiera hacer sobre eso.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
¡ Yo no pude hacer nada!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No había nada que pudiera hacer
Bunun gibi acı dolu sözler ediyor ama olanları düzeltmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
"Dolor es una palabra acertada, pero lo que sucedió no puedo remediarlo."
Böylesi bir işkence olamaz. Elimdeki bu güce rağmen yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ni te imaginas esa tortura... tener este conocimiento, ese poder, y saber que no hay nada más que puedas hacer.
Onları kurtarmak için de yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Y no había nada que yo pudiera hacer para salvarlos.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No había nada que pudiera hacer.
Fakat bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Pero no hubo nada que pudiera hacer al respecto.
yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No habia nada que pudiera hacer
Fark ettim ki kurban nefes almıyordu. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Merkezi arayıp dedektifleri beklemek dışında.
Me di cuenta que la victima había muerto no había nada más que hacer salvo volver y esperar a los detectives.
"Ve onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu."
"y no pude hacer nada para detenerla."
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Mire, no había nada que pudiera hacer.
Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Pero no había nada que pudiera hacer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No podía hacer nada. - Jessi.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No habia nada que yo pudiera hacer contra el.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ya no podía hacer nada.
Yapabilecegim hiçbir sey yoktu.
Pero no hubo nada que hacer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- No podía hacer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Recibió críticas favorables y comencé a pensar cada vez menos en el pasado.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- No pude hacer nada.
Bay Bession için yapabilecegim hiçbir sey yoktu.
No había nada que pudiera hacer por el Sr. Bession.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]