English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yapmak istiyorum

Yapmak istiyorum traducir español

5,755 traducción paralela
Ben bir bağış yapmak istiyorum.
Me gustaría hacer una donación.
Bir gece de olsa rol yapmak istiyorum. Bu dünyada yaşayan normal insanlar gibi olmak istiyorum. ya da bu gibi şeyler işte.
Quiero fingir solo, por una noche, que soy una persona normal que no vive en en este mundo o sabe estas cosas.
-... "Seninle seks yapmak istiyorum."
"quiero acostarme contigo" ¡ No!
"Avenue Q" daki iki karakter ile üçlü yapmak istiyorum.
Quiero un trío con dos de los personajes de "Avenida Q".
- Daha fazla yapmak istiyorum.
- Quiero hacer más.
Ben yapmak istiyorum.
Quiero hacerlo.
Bu benim kanka günüm ve ben "Kediblanca" yapmak istiyorum.
Este es mi día del hermano y yo quiero hacer "Cat-sablanca"
Bu bar benim ve ben "Kediteyl" yapmak istiyorum.
Bueno, este es mi bar y quiero hacer "Cat-tail"
Fibrosis'e iyileştirme büyüsü yapmak istiyorum.
Me gustaría lanzar un hechizo de curación en fibrosis.
Bunu yapmak istiyorum... Bu işe bir şans vermek. Eğer kendime inanmazsam hiçbir şey olmaz.
Quiero hacer esto, le daré una oportunidad, no ocurrirá si no creo en...
Hadisene, yapmak istiyorum.
No te detengas. Vamos, quiero hacerlo.
Bir takas yapmak istiyorum oğluna karşılık Joe Carroll.
Quiero hacer un trato... tu hijo por Joe Carroll.
Yeni arkadaşımıza, biraz özel bir bağlanma yapmak istiyorum.
Quiero acercarme en privado con nuestro nuevo amigo.
- Üsteki tüm hastalar için yapmak istiyorum.
Quiero hacerlo con todos los infectados en esta base.
Bir anlaşma yapmak istiyorum.
Estoy interesado en hacer un trato.
- Bir anlaşma yapmak istiyorum.
Estoy interesado en hacer un trato.
Birlikte çalışmak, bir anlaşma yapmak istiyorum.
Me gustaría que trabajásemos juntos, que llegáramos a un acuerdo.
Uyurgezerlik yapacağım, biliyorum. ve bu sefer yapmak istiyorum.
Sé que voy a caminar sonámbula, y esta vez quiero hacerlo.
Ama Hendrik'in durumunda bir istisna yapmak istiyorum.
Pero en el caso de Hendrik, Yo estaría dispuesto a hacer una excepción.
Oğlumun de parlak bir geleceğe sahip belirli yapmak istiyorum.
Quiero para asegurarse de que mi hijo tiene un futuro brillante también.
Ben de parti yapmak istiyorum. - Benim de bira bardağım vardı.
Quiero estar en la fiesta con todos.
Uzun süredir kısık ateşte domuz eti yapmak istiyorum ev yapımı barbekü sosuyla birlikte.
he pensado mucho en hacer barbacoa de cerdo ¿ con salsa barbecue casera?
Evet bunu yapmak istiyorum. Bunu gerçekten yapmak istiyorum.
Sí ¡ me encantaría!
Hissetmiyorum. Bunu yapmak istiyorum.
Esto es lo que quiero hacer.
Çok daha kötü bir şey yapmak istiyorum.
Quiero hacer... algo... mucho peor.
Seninle gerçeğini yapmak istiyorum.
Quiero hacerlo contigo, de verdad.
Seni programın geçici yöneticisi yapmak istiyorum.
Me gustaría que ocuparas el puesto de Directora Interina.
Dr. Cormier seni programın geçici olarak yöneticisi yapmak istiyorum.
Dra. Cormier, me gustaría que tomase el relevo como directora provisional del programa.
- Sizinle işleri doğru yapmak istiyorum.
Solo quiero hacer lo correcto con vosotros.
Mezun olabilmem için bağımsız bir çalışma yapmam gerekiyor okul için ve bunu burada yapmak istiyorum.
Tengo que hacer algo como, un estudio independiente para la escuela, para poder graduarme y quiero hacerlo aquí.
CIA'deki o adamların bana yaptıklarını ben de onlara yapmak istiyorum.
Quiero destruir a esas personas de la CIA de la manera que ellos me destruyeron a mí.
Sadece doğru olanı yapmak istiyorum.
Solo.. quiero hacer lo correcto.
April kendisi için bir makam yarattı, ben de aynısını yapmak istiyorum.
April se ha creado un nuevo cargo para ella y yo quiero hacer lo mismo.
Bekle, hayır, ben yapmak istiyorum.
Espera, no. Quiero hacerlo yo.
- Ben yapmak istiyorum.
- Quiero hacerlo.
O halde ben de Brittany ile bir dans düeti yapmak istiyorum.
Bueno, entonces quiero hacer un baile a dúo con Brittany.
Onu daha iyi yapmak istiyorum.
Quería mejorar las cosas.
- Efendim, sizinle bir röportaj yapmak istiyorum...
Señor, quiero hacerte una entrevista...
- Çünkü'Bugün yildönümümüz, ona sürpriz yapmak istiyorum'dedim.
Porque le dije que era nuestro aniversario y que quería darte una sorpresa.
Her yıl Jübile'yi bize geçmişi hatırlatması için ve ayrıca ileriye bakmamız içinde kullanıyoruz. Bu ileriye bakmanın ruhu içinde inanılmaz derecede önemli bir duyuruyu sevgili şehrimiz Vega'ya yapmak istiyorum.
Cada año nosotros usamos esto, nuestro Jubileo, para recordar el pasado, pero también para mirar hacia delante, y con este espíritu de mirar hacia delante tengo un anuncio que hacer de increíble importancia para esta, nuestra querida ciudad,
Anlaşma yapmak istiyorum.
Quiero un trato.
Kutlama yapmak istiyorum. Bir şeyler içecek zamanın var mı?
¿ Tienes tiempo para tomar una copa?
Bebek yapmak istiyorum.
Quiero hacer un bebé.
Bunu her gün yapmak istiyorum.
Quiero hacer eso todos los dias.
Seksi görünmek için senin seksi gömleklerinden birini giyiyor. Yorganın üzerinde yapmak istiyorum.
Poniéndose una de tus camisas para estar sexy.
Bir şeyi de doğru yapmak istiyorum.
Quiero hacer algo bien.
Bunu yapmak zorundayız, yardımcı olmak istiyorum.
Debemos hacerlo. Necesito ayudar.
"Wyatt bizi arar aramaz polisi aramalıydım ama beni bu fikirden vazgeçirmene izin verdim ve yapmak istediğim şeyi yapmış olsaydık... - Evet, aynen bunu demek istiyorum çünkü bu doğru. -... şimdi Callie güvende olurdu."
Debí haber llamado a la policía en cuanto Wyatt nos llamó, pero te dejé que me convencieras, y si hubiéramos hecho lo que yo quería, entonces Callie estaría a salvo ".
- Bir şey daha var. Yapmak istediğim bir şey daha var. Yardım etmek istiyorum.
Hay otra cosa... una cosa que quiero hacer... para ayudar.
Hala seninle bir kahve içmek istiyorum ya da başka şeyler yapmak çünkü sen hayatımda gördüğüm en etkileyici kişisin.
Todavía me gustaría arreglar para ir por un café o algo.... Porque creo que eres la persona más bonita... Que he visto.
Bu dediğimin kayıtlara geçmesini istiyorum bir çatı katının terasında böyle bir havuz yapmak kahrolası hayatım boyunca duyduğum hiç şüphesiz, en kötü fikirdi.
- Sólo quiero que quede registrado que diga que una piscina de cristal en la terraza del ático, es sin ninguna duda, absolutamente la peor idea que he tenido en mi puta vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]