English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yi arayın

Yi arayın traducir español

185 traducción paralela
Bay Bonanni'yi arayın.
Haga que llamen al Doctor Bonanni.
- Herhangi bir şey için bana ihtiyacınız olursa, P-I-P'yi arayın yeter.
- Bien, si me necesita para algo,... Sr. Valentine, sólo marque P-I-P.
Hemen ambulans için Marville'yi arayın.
Telefonea inmediatamente a Marville por una ambulancia.
Hemen Dr. Gilley'yi arayın.
Mejor llame al Dr. Gilley.
Andre'yi arayın. Yemekleri o yapabilir.
- ¡ André puede cocinar!
! Karınızın siparişi. O'reill'yi arayın.
Su esposa lo encargó.
- KİRALIK Bilgi için Rodi'yi arayın
- En alquiler Por información, llame a Rodi
"Ben Bradlee'yi arayın ve ona" S... tir git "deyin." dedi.
"Llame a Ben Bradlee y dígale que se joda."
Dr. Danvers, 1522'yi arayın.
Dr. Danvers, llame al 1522.
" Kendi evinizin mahrem ortamında iyi vakit geçirmek için, Jackie'yi arayın...
" Si quieres pasar un buen rato en la intimidad de tu hogar, llama a Jackie :
Gidin hemen Debbie'yi arayın.
Debería llamarla ahora mismo.
Dr.Klein, 7042'yi arayın.
Doctor Klein, llame a la extensión 7042.
Dr. Quinn, 7402'yi arayın.
llamé al 7402.
Memur Friendly'yi arayın.
Llama al oficial Friendly.
En iyi lastikler için Chanice Kobolowski'yi arayın.
Para lo mejor en Llantas, Vea a Chanice Kobolowski.
Öncelikle bir telefon bulup Kelly'yi arayın ve iyi olduğunuzu söyleyin. Sonra o minibüse binin ve doğrudan sığınağa dönün.
Quiero que consigan un teléfono,... llamen a Kelly y digan que están bien.
Gidin, 13. Teyze'yi arayın.
Ve a buscar a la Tía 13.
Dr. Nesser, lütfen İstasyon 12'yi arayın.
Dr. Nessor, acuda al área 12.
Dağılın ve Mary Clarence'yi arayın.
Dispérsense y busquen a María Clarencia.
O zaman Klondike 5-3226`yi arayın.
Pues llamen a KLondike 5-3226.
Güzel. Kentucky'yi arayın ve köpekler için teşekkür edin.
Dad las gracias a Kentucky por los perros.
Öyleyse beni, harikulade Yappi'yi arayın.
Llame al Estupendo Yappi.
Ameliyathane'yi arayın ve Pediyatrik cerrahı çağırın.
Bien. Avisad a Quirófano y al cirujano de Pediatría de guardia, por favor.
Dr. Florence, lütfen 112'yi arayın.
Dr. Florence, por favor marque el 112.
Ortopedi'yi arayın.
Llama a Orto.
Americana Otel... -... 1600 numaradan Lucy'yi arayın. - Siktir.
Que llame a Lucy... al hotel Americana, habitación 1600.
Hava sahasını temizlemeleri için FAA'yi arayın. - Pekala. - Hemen yapın.
Danny, se supone que tus chicos llamen a las F.A. y despejen el espacio aéreo. ¡ Hazlo ya!
- Travma'yı kapatın, Cerrahi'yi arayın.
- Cierra Trauma, avisa a Cirugía.
Cerrahi'yi arayın.
Avise a Cirugía.
CT'yi arayın. Karnın sağ üst tarafı ağrılı.
Dolor cuadrante superior derecho.
- Cerrahi'yi arayın.
- Llama a cirugía.
Yapamazsam, Cerrahi'yi arayın.
Si no lo consigo, que baje cirugía.
CT'yi arayın.
Llama a Radiología.
Tomografi alın, NC'yi arayın.
Que le hagan una tomografía craneal y que bajen de Neurocirugía.
- Amiral Donnelly'yi arayın.
- Comuníquenme con el Almte.
Parry'yi arayıp arabanın yıkanmasını istemediğini kendinin kullanacağını söylemişsin.
Dice que llamaste a Parry y le dijiste que no querías que lavara el coche.
Ackerman kendi adına Cincinnat'yi arayıp... onlara zorluk çıkardığını anlatmış.
Ackerman llamó a Cincinnati por su cuenta... y les dijo que estabas siendo difícil.
Ardından O, Bel-Air'i arayınca, çağrıyı iptal ettirdin ve onu alması için Eddie'yi aradın.
Y cuando llamó al Bel-Air, cancelaste la llamada... y pediste a Eddie que fuera él a recogerle.
Yarın Diasy'yi arayıp çaya davet edeceğim.
Llamaré a Daisy mañana para invitarle.
Ne istiyor benden bu..? - O'reill'yi arayın.
- ¡ Llamemos a O'Reilly!
Her saat başı Freddie'yi arayıp... üstüne düşeni yapıp yapmadığını mı sorayım?
¿ Llamar a Freddie cada hora... para ver si estás cumpliendo con tu parte?
Sonra Cenevre'yi arayıp bir saate yakın seninle görüştü.
Entonces, te llamó a Ginebra y hablaste durante media hora.
Birazdan Wendy'yi arayıp, işe alındığını söyleyecek.
Está a punto de telefonear a Wendy para decírselo.
Catherine'le Eddie'yi arayıp... ancak yarın öğleden sonra varabileceğimizi söylemeliyiz.
Deberíamos llamar a Catherine y a Eddie y decirles que no llegaremos hasta mañana a la tarde.
Tanrım. Bakın yapacağımız ilk iş bir telefon bulmak ve Kelly'yi arayıp nerede olduğunuzu söylemek olacak.
Lo primero que haremos es buscar un teléfono.
Adele, Penny'yi şimdi arayıp biyolojik babasının onu aradığını söylemeye ne dersin?
Adele, para llamar a Penny y se dice que está buscando padre biológico,
Karın Frankie'yi arayıp kaloriferlerin söndüğünü söylemiş.
¿ Sabes que tu mujer llamó a Frankie y le dijo que la tenés apagada?
- Doktor Brodnick, 2-9-2'yi arayın lütfen. - Lucy, cevap ver.
Lucy, ¿ me oyes?
Bunun adını lekeleyeceğine inanıyorsan, Vicki'yi arayıp reddettiğini söyleyeyim.
Si piensas que va a manchar tu imagen le diré a Vicki que decidiste pasar. - ¿ Vicki?
- Kathy'yi arayıp oradan çıkmasını söyleyeceğim.
Llamaré a Kathy, le diré que salga de ahí.
- Ama bir dakika. Alınmayın ama ben.. Pacey'yi arayıp film izlemeye davet ettim.
Sin ofender a nadie, yo invité a Pacey a ver películas pero eso no significa que estamos juntos siempre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]