English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yı arıyor

Yı arıyor traducir español

1,927 traducción paralela
İnsanlar bu numarayı arıyor ve hayatlarında yaptıkları bütün kötü şeyler için özür diliyorlar.
La gente llama a este número y se disculpa por cosas terribles que han hecho en su vida.
Bak, dostum. Myra adında bir dansçıyı arıyoruz. Bugün çalışıyor mu?
Dime, grandullón, ¿ Trabaja Myra hoy?
Sence neden bu Mia gecenin bir yarısı seni arıyor?
¿ Y por qué crees que esa Mia te llama a media noche?
Babamın kuklası * ne arıyor burada?
¿ Y qué hace el muñeco de papá aquí?
- Birisi ağız dolusu sik ve taşak arıyor, he?
Alguien está buscando que le llenen la boca de vergas y bolas.
Chelsea arıyor. Cevaplamalıyım.
Tengo que contestar.
Senin gibi yaşlı bir fahişenin yanında ne arıyor peki?
¿ Y qué está haciendo con una vieja puta como tú?
George Lucas bir cüce çiftliğini arıyor :
George Lucas puede llamar a una granja de enanos, y decir :
Arthur Mitchell Miami'de ve beni arıyor.
Arthur Mitchell está en Miami y me está buscando.
Herkes dışarıda Jimmy'i arıyor ve onu ilk bulan büyük bir avantaja sahip olacak.
Todos allí fuera están buscando a Jimmy, y el primero que lo encuentre, bueno, tendrán una gran ventaja.
Tamamen yabancı biriyle hiç olmazsa birkaç dakika geçirmenin fantezisini arıyor. Acaba bu kader mi diye merak etmeyi.
La fantasía de conocer a un total extraño y preguntarse si tal vez podría ser el destino.
Nate, George Gilbert'i 1980 mafya bağlantılarında arıyorum ve ellerim boş kalıyor.
Nate, he buscado algún George Gilbert que haya trabajado con la mafia, por 1980 y no he encontrado nada. ¿ Estás seguro que tu información es correcta?
"Çalışan Kız Ev Arkadaşı Arıyor"
Soy una persona limpia, responsable y considerada que busca a alguien para compartir apartamento en Manhattan.
"Şehirde yaşamak ve gezip tozmak için ev arkadaşı arıyor."
"Busca chica talla seis para vida en la ciudad y coqueteo general."
Eğer tanıdığın birisi varsa, alıcı arıyor.
Y está buscando un comprador, si sabes de alguien...
Kocası altıdan önce arıyor ve yemekler altıyı iki geçe ısmarlanıyor.
Su esposo llama antes de las 6 : 00, y recogen la comida a las 6 : 02.
Sen ve senin salak oğlun mahkemelerde, Polis her şeyin altını arıyor, işbirliği yaptığımız insanlar ortadan kayboluyor.
Tú y el idiota de tu hijo van a los tribunales, la policía olfateando todo, colegas conocidos desaparecen de la noche a la mañana.
Çok üzgün, kızgın, aklı karışık... ve umutsuzca her şeyi düzeltecek birini arıyor.
Ella está tan triste, confundida y furiosa que busca desesperadamente a alguien a quien aferrarse y mejorar las cosas.
Biri ne zaman para sahibi olsa birileri dava açmak için bahane arıyor.
Y cuando la gente se entera de que tienes mucho dinero, usan cualquier excusa para demandarte.
Benden çalıştığım adamların adresini ve yerini istemişti. Yani, büyük balığı arıyor.
Él quería que le diera nombres y direcciones de los tipos con los que trabajo, con los líderes.
Hayır. "Kaçıyor ve polisi arıyor." Hayır, onlarda yoldaydı.
No. "Ella corre y llama a la policia." No, Ellos estan en camino.
Artık anılarını bastıracak ilaçlar olmadığına göre cevap arıyor.
Debido a que ahora no está medicado, no hay droga que bloquee sus recuerdos y quiere respuestas.
O, her adamın, kadının ve çocuğun kalbinde yaşamaya devam ediyor. Hala adaleti arıyor. Ya da sadece kötü adamların dayak yemesini izlemek istiyor.
Él permanece en los corazones de cada hombre, mujer y niño, buscando justicia, o solo esperando ver a los hombre malos derrotados
Adam onların nereye gittiğini tam olarak tespit etmek için daireyi köşe bucak arıyor.
Y Adam está revisando cada centímetro de su piso para ver si puede descubrir dónde han ido exactamente.
Bu hayvanları müşterilere teslim ediyor ve mahallede kalıp kurban arıyor.
Bien, entonces entrega estos animales en las casas de sus clientes y luego merodea por el vecindario en busca de víctimas. Aquí hay dos direcciones más.
Profesör Laughlin, yıldızların evrimiyle ilgili bir araştırma için eleman arıyor.
El profesor Laughlin está buscando a alguien para que se una al equipo de investigación de evolución estelar.
Delikanlı, yetmişli yaşlarda yürüyüş ve sohbet etmek için aynı yaşta genç bir bayan arıyor.
"Hombre joven, setenta y algo busca una mujer joven de la misma edad para paseos y charlas"
Düşük ahlaklı biri olsaydım, demek istediğim eğer muhafazakar bir Hindu'yu, burada bir vahşet gerçekleştirmesi için hazırlayabileceğim birini arıyor olsaydım ve öyle biri olmasaydı...
Bueno, si yo fuera una mujer sin escrúpulos, me refiero a que si yo buscara un hindú de extrema derecha, alguien dispuesto a llevar a cabo una atrocidad aquí y no hubiera ninguno...
Ben arıyorum ama açmıyor ve mesajlarıma cevap vermiyor.
La he estado llamando, pero no contesta, y no devuelve los mensajes. Sí.
İnsanlar bir günah keçisi arıyor ve Digital Corner'da buna en uygun olanı.
La gente busca un cabeza de turco, y Rincón Digital es un blanco fácil.
Burada durduğunuzu gördüm ve düşündüm ki hey onlar da eğlence arıyor.
Los vi parados por aquí y pensé : "Oye, se ven divertidos, así que..."
Ama, konuşacak daha iyi birisini arıyor. Bu, kötü.
Pero ahí busca a otra persona con la que hablar, y eso es malo.
Ve şimdi korunaklı bir yer arıyor.
Y busca un refugio seguro.
Bu arılar çiçek özünden beslenirken ister istemez erkek organlara dokunuyor ve polen topluyorlar ve bunlar çiçekten çiçeğe taşınıyor.
Mientras estas abejas afanosamente se alimentan de néctar, sin darse cuenta rozan los estambres, recolectando polen, y lo llevan de flor en flor.
Şey, o zaman Borgin ve Borkes'te ne arıyor?
Bueno, ¿ y qué estaba haciendo en Borgin Burkes?
Ama birdenbire yetmemeye başladı. 40 yaşına bastığı için, birlikte panik yapacağı birini arıyor. Bir de ağlamamı istiyor.
Pero de repente ya no le parece suficiente porque cumplió 40 y quiere a alguien con quien sentir pánico y quiere que llore.
Ve Tom da orada bir yerde onları arıyor olmalı.
Y él está allí, la demanda en algún lugar.
% 87'si üyelik için çaresizce tekrar arıyor.
Y el 87 por ciento, incluso más, han vuelto a llamar desesperados por ser miembros.
İş arıyor musun?
¿ Y saliste a buscar trabajo?
- Müfettiş, Nora Brent diye biri arıyor. Sizinle konuşmak istiyor. Duruşmayla ilgiliymiş.
Inspector, Nora Brent al teléfono quiere comentarle algo, y tenemos a alguien que ha identificado al muerto.
Dünya kötü insanlarla dolu ve o insanlar beni arıyor.
El mundo está lleno de maleantes y la gente nos está llamando.
Bölgeyi okuyabiliyor, geçiş işaretlerini arıyor peşinden gidiyor ve öldürmek için yaklaşıyor.
Ella puede leer el terreno, buscar señales de paso, correr a su presa por la tierra, y acercarse para matarla.
Royal and Regal şimdi iç kulvara yöneldi, iyi bir yer arıyor.
Royal y Regal ahora se mueven hacia adentro, buscando espacio
Diğer yarısı da eski eşini arıyor. Sanırım o da suçluymuş.
Y la otra mitad está buscando a tu ex, quien al parecer es una criminal.
- Adam beni arıyor mesaj bırakıyor
El tipo me llama y me deja un mensaje y después muere...
Bu kurbanları tanımıyorum ama onlar beni arıyor ve ne yapıcam bilmiyorum
¿ No es eso un poco raro? ¿ Por qué lo llamaría entonces? Eso es lo raro, no conocía a ninguna de estas víctimas y me están llamando... pidiéndome ayuda y no sé que se supone que tenga que hacer.
Polisler hep yapmadğım şeyler için beni arıyor ve işler göründüğü gibi değil.
Constantemente me atribuyen crímenes que no cometí. Y de lo que he hecho... no buscan nada.
Önce muhabirin biri şimdi de New York'tan polisin biri 5 dakikada bir arıyor.
este periodista y ahora me llama un policía desde Nueva York cada cinco minutos.
Kız kardeşini iyileştirmek için bir doktor arıyor. Biz de düşündük ki belki doktorunuzun bu zavallı çocuğa göz atmasına izin verirsiniz.
Ella esta buscando un medico para el tratamiento de su hermana, y pensamos que... en su gran bondad, puede dejar que su medico personal le eche un vistazo a la ninioa.
Ve ejderha... Daha yeni başlıyoruz. Eddie arıyor.
Y el dragón bueno, acabamos de comenzar.
Bir şeyler arıyor ve bunu sende bulmasını istemiyorum.
Él está buscando algo y no quisiera que lo hallara en ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]