English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ç ] / Çok geciktim

Çok geciktim traducir español

178 traducción paralela
Çok geciktim.
Voy a llegar muy tarde.
Gitmeliyim, çok geciktim.
Ya estoy retrasado.
Çok geciktim.
- ¿ Puedes dejarme en Beverly? Llego muy tarde.
Afedersiniz, çok geciktim.
- Disculpe que llegue tan tarde.
Korkarım çok geciktim. Trafik sıkışık. Taksi tutmak zorunda kaldım.
Lo siento, llego tarde, había un tráfico tremendo por todas partes, debí haber cogido un taxi.
Çok geciktim. Lütfen insaflı olur musunuz?
Llego tarde. ¿ Podéis tener algo de compasión, por favor?
- Çok geciktim. - Bu küçük şeytanlarla ilgilenirim.
- Yo me encargaré de esos demonios.
Yardımına gelmek için çok geciktim.
Vinimos para ayudarte, pero llegamos demasiado tarde.
Özür dilerim, çok geciktim.
Lamento el retraso.
Çok geciktim.
Voy con retraso.
Dün gece çok geciktim diye mi?
¿ Porque volví tarde anoche? ¡ Dime!
Sanırım anlamakta çok geciktim bizim yaşımızdakilerin ve bizim hikayeleriyle aynı şeyi yaşıyorlar namusuz, prensipsiz, ve kalleş olabiliyorlar.
He tardado en darme cuenta de que la gente como nosotros que ha pasado por lo mismo podría ser deshonesta, inmoral, traicionera, unos hijoputas.
Çok geciktim. Emily?
Es muy tarde. ¿ Emily?
Özür dilerim, çok geciktim.
Perdona, me retrasé.
Kusura bakmayın çok geciktim.
Lo siento, estuve tanto tiempo.,
Bir işim var ve çok geciktim.
Estoy llegando tarde a mi trabajo.
Çok geciktim.
Es que llego tardísimo.
Çok geciktim.
Qué tarde llego.
Kızlar, çok geciktim.
Chicas, se me hizo tarde.
Çok geciktim, acele etseniz.
Si se dieran prisa...
Lanet! Çok geciktim.
Mierda, se nos hizo tarde.
Merhaba Maria. Çok geciktim.
Hola, María.
Çok geciktim.
Ya me atrasé.
Çok geciktim.
Es muy tarde.
Çok geciktim, değil mi?
Llego tarde, ¿ no?
Selam. Özür dilerim, çok geciktim!
¡ Lo siento, llego tardísimo!
Çok geciktim.Seni seviyorum.
Mira, estoy retrasado.
Hayır, hayır. Zaten çok geciktim.
No, estoy retrasada.
- Tanrım, çok geciktim.
- Dios mío, se me hace tarde.
- Bir oda için çok geciktim değil mi?
¿ Llego demasiado tarde, no? ¿ Para un cuarto? Sí, eso me temo, Buckaroo.
Çok geciktim, yiyecek vaktim yok.
Llego tarde, ya desayuno allí.
- Çok geciktim.
- Llegaré tarde.
Çok geciktim.
Voy retrasada.
Çok geciktim.
- ¡ Estoy muy atrasada!
Sevgilim, çok üzgünüm, biraz geciktim.
Perdona el retraso, querido.
Çok geciktim.
Llego tarde.
Çok merak ettim. Luce, özür dilerim, geciktim.
Ay, señorita, estaba muy preocupada.
Çok geciktim.
No puedo.
Çok üzgünüm geciktim.
Perdón, estoy retrasado.
Buraya çok uzaktan geldim, bir topuğumu kırdım... ve bana bir şans vermeyeceksiniz. Çünkü dudağıma sakız yapışmış ve birkaç dakika geciktim.
Vengo hasta aquí, me rompo un tacón y no me escuchan porque llego unos minutos tarde.
Çok mu geciktim?
¿ Llego demasiado tarde?
"Geciktim, geciktim çok önemli bir buluşma için"
"Llego tarde, llego tarde, a una cita muy importante"
Üzgünüm geciktim. Çok üzgünüm.
Perdónenme.
Üzgünüm, geciktim ama bugün yapılacak çok işim vardı
Perdona por llegar tarde, pero hoy he trabajado mucho.
Üzgünüm, geciktim. Gemi bensiz kalkmış. Gerçekten çok kabaca.
Lamento llegar tarde, el bote zarpó sin mí, subiré a bordo.
- Çok mu geciktim?
- ¿ Es demasiado tarde?
Ah, çok geciktim.
Me atrasé.
- Üzgünüm geciktim. İş... - çok yoğundu.
Lamento llegar tarde, el trabajo nos tiene locos.
Çok mu geçiktim, az mı geçiktim?
¿ Llegué demasiado tarde, o sólo tarde?
Üzgünüm geciktim Trafik çok kötüydü.
Disculpa la demora. El tráfico estaba terrible.
Çok özür dilerim, geciktim.
Siento llegar tan tarde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]