English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ö ] / Öyle

Öyle traducir español

376,352 traducción paralela
Alice onu indirmem için bana yalvardı ama yapamadım. Açıkçası, ona bağırdım. Çünkü bazen insan utanınca öyle davranıyor.
Alice me rogó que la bajara, pero no pude y la verdad es que le grité, porque a veces eso es lo que uno hace cuando está avergonzado.
Öyle, değil mi?
¿ Verdad que sí?
- Evet, öyle yaptım.
- Así es, sí, lo hizo.
Ayakkabılarımızı kıçına öyle bir sokacağız ki gelecek seneye kıçından çıkacaklar.
Y ahora te vamos a meter nuestros Jimmy Choos tan adentro en tu trasero que vas a tener una probadita de la siguiente temporada.
Aynen öyle. Her ne demekse artık.
Exacto, lo que sea que eso signifique.
Doğrusu şu ki tatlım... onun kahraman olması seni de öyle yapmaz.
Bien, aquí está la verdad, querido. Que ella fuera una heroína no te convierte en uno.
Evet, öyle. Güzel.
Bien.
Öyle bile olsa... gelecekte beni dinlemiş olmak isteyeceksin... çünkü şimdi... ikisi de elinden gidecek.
Bueno, sea como fuere, en el futuro, tal vez quieras escucharme, porque ahora... no tendrás ninguno.
Öyle mi?
¿ Lo han hecho?
Belle, onun iyi olduğuna inanmak istediğini biliyorum... ama dediğin gibi, kötü doğulmaz, kötü olunur... ve Kara Peri onun tam da öyle olmasını sağladı.
Bella, sé que quieres creer lo mejor de él, pero es como dijiste, el mal no nace, se hace, y eso es exactamente lo que el Hada Negra le hizo.
Öyle mi oldu?
¿ Sí?
O da ne öyle?
¿ Qué demonios es eso?
Demek öyle.
Así es.
- Bakma bana öyle!
- ¡ No me mires!
Doğru, aynen öyle.
Hoy invita Craig. Es verdad.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Sabes que sí.
Ben de öyle. Uzak dur!
Yo también. ¡ Fuera de mi camino!
Öyle mi, neden?
Bien, ¡ ¿ por qué? !
- Ne yaptın sen öyle?
- ¿ Qué diablos hiciste?
- Öyle mi?
- ¿ Sí?
Öyle söylüyorlar.
Eso es lo que dicen.
Hayır affedersin, öyle demek istemedim...
No, lo siento... No quise...
Öyle söyledi.
Sus palabras.
Benim öyle olduğumu mu söylüyorsun?
¿ Dices que así soy yo?
Evet. Öyle.
Sí, así es.
Öyle mi, neymiş o?
Sí, ¿ qué cosa?
Öyle de kalacak.
Y así te vas a quedar.
Öyle teslim almıyorlar, eOkul'a yüklemek zorundasın.
No aceptan entregas personales, tienen que subirlo al Cyberdesk.
Aynen öyle.
Exactamente.
Seni buraya gelmeye zorlamak yerine kendin gelmeni umuyordum, öyle de yaptın.
Sabes, esperaba que en lugar de obligarlos a bajar, ustedes elegirían venir, y lo hiciste.
Sue da öyle.
Sí, Sue también es más inteligente.
- Evet öyle.
Así es.
Öyle yapacağım.
Lo haré.
Öyle bir adamı görmek istediğimi sanmıyorum.
No creo querer ver a alguien así.
- Öyle mi?
- ¿ De veras?
Evet, öyle yapmışsın.
Sí, así fue.
Neden öyle dedin?
¿ Por qué lo dices?
- Öyle mi?
¿ De veras?
- Öyle mi?
¿ Sí?
- Aman Tanrım, öyle mi diyorsun?
Dios mío. ¿ Tú crees?
Öyle mi?
¡ ¿ De veras? !
Evet, sanırım öyle.
Sí. Supongo que sí.
Öyle mi?
¿ De veras?
Sonra büyüdün ve genç oldun ama öyle güzel davranıyordun ki sonsuza kadar en iyi arkadaş olacağımızı sandım.
Y luego te convertiste en adolescente, y seguías siendo tan adorable, y pensé : "Seremos las mejores amigas para siempre".
Kimse saçlarını öyle yapmak için o kadar çok çalışmaz.
Nadie batalla tanto para arreglarse el cabello.
Birincisi, kapa çeneni öyle bir şey yok.
Primero que nada, cállate. No es cierto.
- Öyle mi?
- ¿ Ah, sí?
Babalar maç izler, sigara içer ben de öyle yaptım.
Se supone que los padres vean fútbol y fumen puros, que es lo que yo hice.
Ben öyle bir anneyim, aşırı korumacı.
Es el tipo de madre que soy... sobreprotectora.
Öyle mi?
¿ Sí?
Sadece söz konusu bensem kıskanırım ki o da öyle.
Solo cuando se trata de mí mismo, lo que es él.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]