English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ö ] / Öğren

Öğren traducir español

4,044 traducción paralela
Öğren, yaşa ve sev.
Apréndelo, vívelo, ámalo.
Anladın mı? Az konuş, çok öğren.
Habla menos, aprendes más.
- Gel de öğren, geri zekalı.
- Ven aquí imbécil, y lo vas a descubrir.
Adamın yerini öğren.
Averigüen dónde está ese hombre.
Ganesha, istihbaratın ne bildiğini öğren.
Ganesha, preguntar lo que la unidad de inteligencia de saber.
Daha iyi yalan söylemeyi öğren.
Aprender cómo mentir mejor.
İyi. Kendine hakim olmayı öğren.
Bueno, aprende a mantener la calma.
- Öğren.
- Averiguadlo.
George saat 11 : 15'te Willodale İstasyonu'ndan 2473 numaralı kargosu olan herhangi bir tren ayrılmışsa trenin rotasını öğren.
George, averigua si algún tren partió de la estación a las 11 : 15 y ve si el vagón 2473 iba a algún lugar en especial. Sí, señor.
Onlara kibar davranmayı öğren.
Aprende a respetar a los cantantes.
Bu yüzden Karsan'a silah tutmasını öğren dedim.
Es por eso que le dije a hermano Karsan aprende a sostener un arma.
Bengali dili öğren
Aprende Bengali.
Bak da öğren.
Mire y aprenda.
Öğren bakalım, ne kadar kazanıyormuş, nerede çalışıyormuş.
Averigüe, lo que gana? ¿ Qué cargo que está?
Sen de Google'dan "pislik" neymiş öğren, pislik.
- Googlea "imbécil", imbécil.
Ne olduğunu öğren.
Averigua cuál es.
Elindekiyle yetinmeyi öğren, hayatım.
Ama a quien tengas cerca, dulzura.
Nasıl giyileceğini öğren.
Aprende cómo vestirte.
Başkasını sevmeden önce, kendini sevmeyi öğren...
Antes de amar a otra persona, aprende a amarte a ti mismo.
Araba sürmeyi öğren kaltak.
Aprender a conducir, perra!
Sen önce kendi sikiş işinle nasıl ilgileceğini öğren.
Aprende a ocuparte de tus propios malditos asuntos.
Ondan öğren.
Aprende de ella.
O bütçe toplantısını sonraya erteleyebilir miyiz bir öğren. Onun yerine Ramey'yle bir görüntülü görüşme ayarlamaya çalış.
Veamos si podemos aplazar esa reunión de presupuesto y en su lugar, ve si podemos armar una video conferencia con Ramey.
İrtibata geçtiği ya da onunla irtibata geçen herkesin bilgilerini öğren.
Consigue los detalles de todo aquel que la haya contactado.
- Ayrıntıları öğren.
- Consigue detalles.
Kısacası festivale 3 hafta kalmıştı. Flamenko öğren yoksa sıkıntıdan patlayacaksın.
Resumiendo, dice que en 3 semanas hay una feria... y si no sabes bailar la Sevillana te vas a morir de aburrimiento.
Hemşirelik filan öğren. Hazır Jimmy annecilik oynuyorken fırsattan istifade et.
Tienes a Jimmy jugando al señor Mamá, aprovecha.
Rehabilitasyon kurumunu araştır. Tommy kimle ahbap olmuş öğren.
Llama al centro de rehabilitación y pregunta de quién se hizo amigo Tommy.
Tetiği çek de öğren.
Aprieta el gatillo. Averígualo.
Bizden uzakta bir yerde yas tutup, tutmadığını öğren.
Averigüe si lejos de nuestros ojos decide llorar más a su marido.
Takip et! Neyin peşindeymiş öğren bakalım.
Averigua en que anda metido.
Şimdi izle ve öğren Emma.
Ahora mira y aprende, Emma.
Sadece içinde ne olduğunu öğren, tamam mı?
Sólo hazme saber lo que hay en él, ¿ vale?
Kuşatmanın ne olduğunu öğren!
Aprende lo que es un asedio!
Hakkında ayrıntılı bilgi edin kim olduğunu öğren.
Verifica sus antecedentes, averigua quién es.
İngilizceyi öğrendin, break dansı öğrendin, şimdi de yemek yapmayı öğren.
Has aprendido a bailar break, así que ahora vas a aprender cocinar también.
Ve onlar hakkında her şeyi öğren.
Y que les encuentren.
Git öğren.
Ve a descubrirlo.
Neyin çalındığını rapor ettiklerini öğren.
Mira lo que dice el informe y descubre al culpable.
Yaptığı iş hakkında ne öğrenebiliyorsun bir bak parayı kendi için mi, başkası adına mı topluyormuş öğren.
Averigüe lo que pueda sobre su trabajo... -... si recaudaba para él o para otros. - Sí, señor.
Hangi testlerin yapıldığını öğren bakalım hava yolunda irritan bir şeye ya da toksik bir maddeye maruz kalmış mı, sonra asistanına haber ver.
Averigua qué exámenes se pidieron, mira a ver si ha estado expuesta a particulas irritantes o algún compuesto tóxico, después ponte en contacto con el médico a cargo.
Aptalca davranıp zenci.. olduğun halde polisten kaçtığın için Bunu öğren.
¡ No creo que tu amigo entienda la etiqueta del baño gay!
Gerçek dünyanın Glee kulübü gibi, istediğin zaman bırakıp ağlamayı kesip birbirinize konfeti attığınızda geri dönemeyceğin bir yer olmadığını öğren.
y te des cuenta que el mundo real no se parece en nada al Glee Club, donde puedes unirte y volverte a unir, renunciar y volver a renunciar siempre que no estés ocupado llorando o tirándoos confeti los unos a los otros.
Kendini tutmayı öğren, ben de seni polis yapayım!
Aprender un poco de auto-contención. Te haré ayudante.
"Şimdi git ve bir şeyler öğren."
"Ahora ve a aprender algo".
Şimdi git ve bir şeyler öğren.
Ahora, ve a aprender algo.
İzle ve öğren bebeğim.
Mira y aprende, amiga. Grayson, ¿ dónde estás?
Delirdiğimde yerim ben, öğren bunu.
Como cuando estoy nerviosa, ¿ vale?
Ya çorba, beş çayı? Hadi Tom, öğren!
¿ Y sopa, con el té vespertino?
Düzgün bir seyler ögren. Maroon 5 dinler misin? Burada ne bok yiyorsun?
Aprende algo útil. ¿ Te gusta?
Öğren ha.
¡ Averígualo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]