English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Istıyoruz

Istıyoruz traducir español

863 traducción paralela
Seni şaşırtmak için biraz karıştırıyoruz.
Ahora las revolvemos un poco sólo para confundirte.
Elimizden geleni yapıyoruz. İlaçlar, yatıştırıcılar veriyoruz.
¡ Le daremos sedantes!
Herşeyi biryerlere tıkıştırmak zorunda kalıyoruz.
Tendremos que apretarnos aquí e ir saliendo al porche.
St. Cloud Otelinde kalıyoruz.
Nos quedamos en el hotel St. Cloud.
Şaraba karıştırıyoruz, o zaman fark edilmiyor.
Lo echamos en el vino porque se nota menos.
Her müşterimize yaptığımız gibi sigortayı 30 gün uzatmıştık ama maalesef daha fazla uzatamıyoruz.
Lamentaríamos que no se renovaran las pólizas. Les concedemos treinta días de prórroga, como de costumbre.
Bunu unutabilirsin. O ofisi Willi ile üç yıldır çalıştırıyoruz.
Olvídalo, hace tres años que Willi y yo llevamos esa asociación y...
Yeni St Mary's'in burada inşa edilmesini planlıyoruz.
Ahí pensábamos construir la nueva Santa María.
- Parlamento binasını bombalamaya çalışmıştı. Bu yüzden her yıl onu yakıyoruz.
Intentó hacer explotar el Parlamento.
Bir şeyler atıştırıyoruz.
Lo que sueles comprar siempre.
En sonunda resmi olarak tanıştırılıyoruz.
Ésta es, por fin, nuestra presentación formal.
Birbirimizden sıkılmıştık ama şimdi her şeye yeniden başlıyoruz... yeniden!
Estamos hartos de vernos, y aún así, todo es nuevo... ¡ nuevo!
Yıldönümü kutlaması yapıyoruz. Pandora ile tam 1 sene evvel tanışmıştım.
Estamos celebrando que esta noche hace un año que conocí a Pandora.
Bunu nasıl çalıştırıyoruz?
¿ A santo de qué ha venido la conversación?
Oh, hayır. Ön cama St. Christopher madalyası asıyoruz.
Hay una medalla de San Cristóbal en el parabrisas.
Onu çalıştırmıyoruz, bize yardımcı oluyor.
Pero, ella no es una empleada. Me ayuda.
Bir şeyler atıştırmaya çalışıyoruz.
Estamos comiendo.
Biz kız çalıştırıyoruz.
Es nuestro trabajo.
Uzun zamandır bir şeyler atıştırmıyoruz.
No he tenido aperitivos desde hace tiempo.
Aslında beraber çalıştırıyoruz.
Pero lo administramos juntos.
Çocuğa bakan teyzeyi arıyoruz sanmıştım.
Creía que buscábamos a la tía que cuida del niño.
Konu kapanmıştır. Burada kalıyoruz.
¿ Rezar porqué, Holly?
- Tamam, çocuklar, alıştırmalar için geç kalıyoruz.
Vamos a ensayar.
İçiyoruz. Ve bir şeyler atıştırıyoruz.
Picábamos un poco.
Bizler bunu şımartıldığımız için mi yapıyoruz? Rahat ve iyi çalışan bir çarka alıştığımız için mi?
¿ Haremos esto porque estamos consentidos y acostumbrados a un sistema cómodo que funciona bien?
Biz hayatlarımızı karıştırıyoruz Maily.
Estamos uniendo nuestras vidas, Maily.
Biz yalnızca alıştırma yapıyoruz.
Sólo ejercitamos, eso es todo.
Sizinle ilgili bulabildiğimiz her şeyi kesip yapıştırıyoruz.
Tenemos todos los recortes que hablan de ti.
Artık çalıştıracak daha fazla Alman bulamıyoruz.
Ya no se consiguen alemanes para trabajar de verdad.
Çakılıyoruz. Terra anahtarını çalıştıracağım.
Vamos a aterrizar, voy a activar el Tornillo Terra.
Bunu suyla karıştırıyorsun, tamam mı? Buraya gel. Kasêmizi açıyoruz.
Vienes aquí y abres la compuerta.
Sonra karıştırıcıyı başlatıyoruz.
Ahora arrancamos la batidora.
Her gün kokteyl saatinde fıstık yerine servis yapıyoruz.
Lo damos todos los días de aperitivo a la hora del cóctel.
Evet. Madagaskar ve Antiller'den gelen beş değişik tütünle de karıştırıyoruz.
Están mezclados con otros cinco tabacos... que vienen de Madagascar y de las Antillas.
"Neden Direniş'e katılmıyoruz?" dedim. Bir İngiliz gemisi olan St-Jean-de-Luz'a varana dek sahil boyunca yürüdüm.
Así que dije, "Vayamos al cuartel general, el 5º Departamento de Marina, donde podamos hacer algo".
St. Pooves'da biz A.N.T'ye inanıyoruz. Aktif Nekahet Teknikleri.
Aquí, en San Moñas, creemos en las TAR... técnicas activas de recuperación.
Daha yeni tanışıyoruz sanmıştım.
Creía que estábamos empezando a conocernos.
Tamam, şimdi çok az miktarda Infernus'u Andromeda ile tanıştırıyoruz.
Bien, estamos introduciendo una muy pequeña cantidad de Infernus en Andrómeda.
Siyah militanlarla birlikte mücadele etmek için hukumeti devirmeye çalıştığımız iddialarına karşı biz insanları korumaya calışıyoruz cunku hukumet kendi kendini deviriyor
Para hablar en sus palabras, como "militantes negros" que tratan de "derribar el gobierno", intentamos salvar a la gente, ya que el gobierno los ha abandonado.
İkimiz de para kazanıyoruz ama siz benimkine de göz koymuşsunuz, bu işleri biraz karıştırıyor gibi.
Y usted quiere hacer los dos. Un poco complicado.
Kafanın karıştığını anlayışla karşılıyoruz, evladım. Sen bağışlandın.
Comprendemos tu confusión, estás perdonada.
Ah, bence nedeni şu, bilirsiniz, karımla ben dün ve dünden önceki gün ne olduğunu anımsamağa çalıştığımızda, şey, hiçbir şeye katılmıyoruz.
Lo digo porque cuando mi esposa y yo intentamos recordar qué pasó ayer o anteayer nunca estamos de acuerdo.
Dört yüzden fazla kişi çalıştırıyoruz burada ve durumu bize bağlı olan birçok aile var.
Springe no puede parar. Empleamos a cuatrocientos empleados, y sus familias dependen de ellos.
Akü ve marş motorunu çalıştırıyoruz.
Activar la batería y el arrancador.
Her şeyi göze almıştık, böylece uyuşturucu kuryeliğini kabul ettik. Hem de mahrem bölgelerimizde taşıyoruz.
En la desesperación, aceptamos transportar drogas usando nuestras partes intimas.
Neden onu, St-Germain'de yakalıyoruz? Bu daha önce yapılmıştı.
No podemos raptarlo así, en pleno Saint Germain des Près.
Alfa'dan bazı şeyler öğrenmeye çalıştığımız birtakım deneyler yapıyoruz.
Bueno nos estamos concentrando en ciertos experimentos, Tratando de aprender ciertas cosas de Alfa,
Çalıştığımız işyerlerinde, endüstrilerde, okullarda erkeklerle aynı işi yaparak, onların aldıklarının üçte biri maaş alıyoruz.
En los puestos de trabajo en los que somos admitidas, en las industrias y las escuelas... conseguimos una tercera parte del salario de los hombres por el mismo trabajo.
Harika. Hayatımız değişti resmen. Eskiden 100 metre arkaya koşup geri geliyorduk... ama şimdi kapıyı açıyoruz ve... genelde çalıştığı gibi çalışmıyor.
Nos ha cambiado la vida, ya no tenemos que andar cien metros y volver, sólo hay que abrirla y...
2 yıl önce anlaşma imzaladığımızda, yenildiğimizi sanmıştık. ... oysa şimdiki duruma bakın. Gönüllerde zafer üstüne zafer kazanıyoruz.
Hace dos años creíamos que la tregua era una derrota... y ahora ganamos cada vez más corazones.
H. Stoffels, Amsterdam kilise meclisi huzurunda yerini almıştır, 23 Tem. 1654. Rembrandt'la zina suçu işlediğini itiraf ettiği için... #... kendisini ağır cezaya çarptırıyoruz. # Bundan böyle, Rabbin Sofrası ayinine katılması yasaklanmıştır.
Hendrickje Stoffels, compareció este 23 de julio ante el consistorio de la Iglesia de Ámsterdam ha sido condenada por concubinato tras autoconfesión y expulsada definitivamente del comulgatorio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]