English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ş ] / Şunu söyleyeyim

Şunu söyleyeyim traducir español

1,596 traducción paralela
Sadece şunu söyleyeyim.
Sólo déjenme decir algo...
Ama şunu söyleyeyim böyle bir birliktelik geleceğin için iyi olur.
Pero tengo que decírtelo. Tú te has buscado tener un hombre así. ¿ Qué más quieres?
Zeballah bir adam nasıl olurda Ana yoldaki bir dönüşü kaçırır? Sana şunu söyleyeyim, Dönüşü kaçırmadı.
¿ Cómo un conductor de primera se sale en una curva en una carretera de montaña?
Sana şunu söyleyeyim dostum içecekle birlikte bedava oral seks hizmeti vermiyorsanız korkarım ki cevabım hayır!
Bueno, te diré algo, mi amigo a menos que estés planeando darme un compensatorio con mi bebida me temo que la respuesta es si... ¡ no!
Fakat sana şunu söyleyeyim.
Pero te diré qué haremos.
- O zaman bırak sana şunu söyleyeyim.
- Entonces déjame solo decir esto...
Dikkat et, Christian, geçmiş olaylara dayanarak şunu söyleyeyim, bazı meyvelerin yasak olduğu su götürmez bir gerçek.
Cuidado, Christian basándome en eventos recientes debería ser evidente que hay una razón por la cual algunas frutas son prohibidas.
Sana şunu söyleyeyim ;
Y te diré algo.
Sana şunu söyleyeyim ;
Déjame decirte algo.
Dostum, şunu söyleyeyim ki, o atışlar vardı ya- -
Amigo, te digo, esos golpes- -
Sana şunu söyleyeyim, resmen para basıyorlar.
Déjame decirte que ellos hicieron dinero.
Ama şunu söyleyeyim ;
Pero te diré que.
Belki ama bir konuk olarak şunu söyleyeyim, Scotty gerçekten çok çalışkan, onun için... yerinizde olsam ücretine artış yapardım.
Quizá. Pero como invitado, Scott es un gran trabajador. Yo en tu lugar, le aumentaría el sueldo.
Size şunu söyleyeyim, bu gelmiş geçmiş en iyi Kuzgunlar takımı olabilir.
Les diré qué, éste pudo ser el mejor partido de los Ravens que he visto.
Yardımcı kaptan olarak şunu söyleyeyim, burada hepimiz kardeşiz.
Como capitán de apoyo, quiero decir que todos somos hermanos en esto,
Ama size şunu söyleyeyim, eğer öyle olmasaydı, eğer sevdiğiniz kişiyle birlikte olamasaydınız, eminim ki ondan, ne olursa olsun sizi seveceğini ve mutlu edeceği sözlerini duymak, neredeyse düşünebildiğiniz tek şey olurdu.
Pero déjame decirte, que si no lo tuvieras, si no pudieras... estar con la persona que amas, te garantizo que escucharle prometerte amor y honor y cariño hacia ti, sin importar el qué, será mucho más de lo que pudieras pensar.
Ama size şunu söyleyeyim, hediye paketleri insan hayatını, bu şekilde asla tehlikeye atmaz.
Pero les diré algo, esas canastas de regalos no pusieron en peligro la vida de alguien, nunca.
Evet, öyle olduğu kesin ve sana şunu söyleyeyim bu tarz konuşmalar, her şeyi bir anda içinden çıkılmaz hale getiriveriyor.
Sí, la tuvimos. Y déjame decirte que esas conversaciones pronto se tornan incómodas.
Sonradan tekrar başlamak zor olabilir ama şunu söyleyeyim :
Quizá ya sea demasiado tarde para empezar de nuevo... pero le diré esto :
Pekala, önce şunu söyleyeyim Cara Stagner bir sorun olmayacak.
Bueno, sólo quiero decirle que Cara Stagner no será un problema.
Sana şunu söyleyeyim, hayatım değişti.
Lo cual, déjame que te diga ha cambiado mi vida.
Gerçi şunu söyleyeyim... Bugün avluda deprem havası varmış gibi hissettim.
Te diré una cosa, hoy en el patio se sentía el clima como de terremoto.
Sana şunu söyleyeyim.
Voy a decirte algo...
Ama dur sana şunu söyleyeyim, o fahişe gerçekten Seninle klasik sitilde çalıştı
Pero déjame decirte, esa tipa te trabajó a la antigua.
Ama size şunu söyleyeyim, eğer birisi burayı karıştırdıysa, size garanti veriyorum aradıkları şeyi bulamadılar.
Sin embargo, le diré algo, si alguien revolvió este lugar puedo garantizarles que no encontró lo que buscaba.
Şunu söyleyeyim :
Bueno, tengo que decírtelo...
- Sana şunu söyleyeyim :
- Déjame decirte algo :
Şunu söyleyeyim, baharatlarımı doğal yollarla elde ederim.
Para tu conocimiento, sólo uso especias naturales.
Çünkü, şunu söyleyeyim, göz alıcıydın.
Porque te digo que estuviste brillante.
Size şunu söyleyeyim efendiler, bilim bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyor, hem de hemen. Yoksa baskın tür olarak beşeriyet bir yıl içinde yok olacak.
Los científicos están de acuerdo en que, si no se hace algo rápido, el hombre, que domina las demás especies de la Tierra, se extinguirá en un año.
Sana şunu söyleyeyim, bunu yapanı bulacağım.
Te voy a decir algo, Candace. Voy a averiguar quien lo hizo, ¿ entiendes?
Sana şunu söyleyeyim, sana verilecek tek bir balığımız bile yok.
Apenas alcanza para nosotros.
Şunu söyleyeyim, işimi yapacağım ama Dell'le işim bitti.
Sólo quería avisarte que voy a hacer lo que me toca, pero ya me harté de Dell.
Edward, çok istiyorsan kal ama şunu söyleyeyim, ben bu adamlarla gidiyorum.
Edward, quédate si quieres pero yo voy a irme con ese hombre.
Belki Kasabın yanlış anlaşılmış olan biri olduğunu düşünüyorsun. Ama sana şunu söyleyeyim ; O herif Amerikalıları öldürüyor.
Tal vez pienses que el Carnicero es un hombre incomprendido pero déjame decirte algo.
Size şunu söyleyeyim.
¿ Pero saben qué?
Sana şunu söyleyeyim. Bu lanet hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Gerçekten büyük bir utanç.
Es uno de los mayores disgustos de mi vida, una vergüenza.
Sana şunu söyleyeyim,
Y te digo algo.
Size şunu söyleyeyim, bu kasaba hiç böyle bir şey görmedi.
Quiero decirles que este pueblo nunca había visto una cosa así.
- Sana şunu söyleyeyim...
Cariño, deja a Hank aquí.
Size şunu söyleyeyim, eğer böyle devam ederseniz rehineleri öldürmeye başlayacağım.
Esto es la que haras. Si quieres eso, voy a empezar a ejecutar rehénes.
Sana şunu söyleyeyim arkadaşların bir yana, babanla da vakit geçiriyor olmanı takdir ediyorum.
¿ Sabes una cosa? Gracias por dejar a tus amigos para pasar un rato con tu padre.
- Sana şunu söyleyeyim...
- Vale, ¿ sabes una cosa?
Sana şunu söyleyeyim ki ben bir yere gitmiyorum.
Voy a decirte que... no me voy a ir.
Ve şunu da söyleyeyim, bu fiyata kafes de dahil olsa iyi olur.
Y déjeme decirle, mejor que la jaula esté incluida en el precio.
Şunu söyleyeyim beyler ;
Les diré qué, caballeros.
Çavuş, o hâlde şunu açık açık söyleyeyim ki, ne kadar uğraşırsan uğraş, istersen kıçını yırt, çok basit bir nedenden dolayı senden hep bir adım önde olacağım.
Bueno, en ese caso, sargento, permítame que le deje esto claro. No importa lo que intentes, no importa cuándo, no importa lo duro que trabajes, siempre iré un paso adelante tuyo por una simple razón.
Ramza, numarayı bekliyorken şunu da söyleyeyim az önce UNIFIL'i temsil eden ilk birlik olan 150 Fransız askerinin geldiğini naklettik.
Ramza, mientras esperas por el número... Hemos enviado un reporte a los 150 soldados franceses que representan los primeros de UNIFIL.
- Bak sana şunu söyleyeyim.
- Bien.
Şunu derhal söyleyeyim. O bir sözde bilim değil.
Bueno, déjame decirte que no es ciencia presunta.
Bay. Dexter. Şunu bilmelisiniz ki durumunuzu anlıyoruz, o yüzden size nasıI olacağını söyleyeyim.
Señor Dexter, quiero que sepa que entiendo su posición así que le diré qué vamos a hacer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]