English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ş ] / Şunu kafana sok

Şunu kafana sok traducir español

129 traducción paralela
Ama şunu kafana sok :
Pero escucha esto :
Sonra o mis kokulu ailene, Passaic'in kenar mahallesine... geri dönebilirsin. Şunu kafana sok.
Y entonces puedes volver con esa perfumada familia tuya... junto a las vías del tren en Passaic.
Şunu kafana sok artık, King Westley ve ben evlendik!
¡ Métete en la cabeza que estoy casada con King Westley!
- Şunu kafana sok.
- AcIaremos esto.
Şunu kafana sok, Michael'ın... karıma aşık olması umurumda değil.
Deberías saber que no me importa nada... que Michael esté enamorado de mi mujer.
Şunu kafana sok.
Y ahora, otra cosa.
Şimdi şunu kafana sok :
Escúchame :
Şunu kafana sok.
Cómete esto.
Şunu kafana sok.
Métetelo en la cabeza.
Şunu kafana sok :
Recuérdalo siempre :
Şunu kafana sok, Kraut!
Retírese, Kraut!
Şunu kafana sok, bugün Almanya'da her şey olabilir. En olmayacak şeyler bile. Daha yeni başladı her şey.
Debes entender que hoy en Alemania puede pasar cualquier cosa, incluso lo improbable, y sólo es el principio.
Şunu kafana sok, Ben.
Entiende esto :
Şunu kafana sok.
Que le entre en la cabeza.
Otur karşıma ve şunu kafana sok.
Siéntese ahí y aprenderá algo.
Sanırım şu ana kadar sadece zararsız numaralar peşindeydin ama, şunu kafana sok, kimse beni kandıramaz
Supongo que hasta ahora, habrán sido juegos inocentes. Porque si fuera otra cosa... A mí, óyelo bien, nadie me ha puesto la ceniza en la frente.
Şunu kafana sok Carlucci, ne olursa olsun pazartesi günü buradan ayrılacağım. Çünkü salı günü saat tam 11'de Ambruster fabrikalarında çalışan tam 216 bin kişi cenaze törenini kapalı devre televizyondan izleyecek, Hem de renkli olarak. Puerto-Rico dışında.
Entienda algo : pase lo que pase, me marcho el lunes... porque precisamente a las 11 : 00 el martes... el trabajo en cada fábrica Armbruster del país... se detendrá para que 216.000 empleados... puedan mirar el funeral por T.V. Por circuito cerrado en color... excepto en Puerto Rico será en blanco y negro.
O yüzden şunu kafana sok, Livia.
Y eso tú no puedes impedirlo.
Şunu kafana sok. O parayı geri vereceksin.
Vas a devolverme ese dinero.
Şunu kafana sok Fred.
¡ Pues dedúcelo con tu cabeza, Freud!
Şunu kafana sok! Biz ortak değiliz. Kardeş ya da arkadaş da değiliz.
No somos socios, ni hermanos, ni amigos.
Şunu kafana sok zenci, ben kuralsız dövüşürüm.
Mira, negro, yo peleo sucio.
Şunu kafana sok! Bir gün bu kapıyı çaldığında, karşında yabancılar olacak! Sen neden bahsediyorsun?
Métete en la cabeza que un día llamarás a esa puerta y saldrán a abrirte unos desconocidos.
- Şunu kafana sok geri zekalı.
Entiende bien esto, cabrón de mierda.
Şunu kafana sok köfte.
Escúchame bien, cabeza cuadrada.
- Şunu kafana sok.
- Quiero que algo quede bien claro,
Şunu kafana sok.
Mattie, métetelo en la cabeza :
Şunu kafana sok, Larry... Katolik kilisesinin 300 yıl önce bankacılığa girmesiyle birlikte... kirli para kavramı ortadan kalktı.
Odio tener que ser el que te lo diga, Larry... pero el concepto de dinero sucio se acabó... cuando la iglesia católica entró en los bancos hace 300 años.
Şunu kafana sok... Küçük saplantılı bir pislik olmanın dışında o bir psikopat.
Métete esto en la cabeza de una vez, ese "tío", además de un pijo de mierda, es un psicópata.
Şunu kafana sok dostum.
Aclaremos esto de una vez.
Şunu kafana sok, pislik. Ben Marie değilim!
Quiero dejarte una cosa muy clara mierda yo no soy Marie!
Bunu anlarım. Şunu kafana sok, sensiz gitmeyeceğiz.
No, tienes que entender que no- - no nos iremos sin ti.
büyük paralar söz konusu. polis fazla üzerlerine gidemiyor. şunu kafana sok.
Ahí tiene las pruebas, nombres, fechas, números de cuenta.
Şunu kafana sok. Gerçekten güvende olabilmenin tek yolu bu hikayeyi yayınlamaktır.
Ten clara una cosa, la única forma de estar seguro es publicar la historia.
Telefona cevap vermeden önce, şunu kafana iyice sok.
Antes de contestar, piense en lo que le hemos dicho.
Sok şunu kafana Joe. Gemiyle aynı yörüngedeyiz. Düşemezsin.
Joe, recuerda que estamos en la misma trayectoria que el cohete.
Ve şunu aptal kafana sok ki..
Y métete esto en la cabezota, estúpido :
- O kalın kafana şunu sok. Kimse başkasının yazdığı bir hikâyeyi kendi adına imzalamaz.
¿ No te entra en la cabeza que nadie firma con su nombre algo que ha escrito otra persona?
Şimdi al yada git ama şunu kafana iyice sok, eğer red edersen seni mahvedeceğim.
Pero que quede claro : si la rechaza le hundiré y además, le echaré de Warnley.
Şunu o küçük kalın kafana sok!
¡ Metéoslo en vuestra dura cabecita!
Şunu kafana iyice sok bu Cheyenne'ler bölgeyi terketmekle hiç bir kanuna karşı gelmiş değiller. Ve nehri geçmedikleri sürece suç işlemiş sayılmayacaklar.
Pues trate de comprender que esos Cheyennes no infringieron la ley al marcharse y no la infringirán a menos que crucen el río.
Şunu kalın kafana sok o paraya dokunmayacağız.
Métetelo bien en la cabeza : No tocaremos ese dinero.
Kafana şunu iyice sok, Claudius.
Pero hazte a la idea, Claudio.
Saçmalamayı kes. Ve şunu kafana iyi sok
Déjate de idioteces y comprende esto.
Owen o kalın kafana şunu iyice sok ben birçok şey olabilirim ama katil değilim.
Debe entrarte en la cabezota. Puedo ser muchas cosas... Pero no soy un asesino.
Şunu kalın kafana sok!
Quiero que tu cabeza de niñata lo entienda.
Ve şunu iyice kafana sok! "Uzunbacak" Edward, İngiliz tahtına oturmuş, en zalim Kral'dır. Ve bizler, onun kadar zalim olmadıkça ne İskoçya kalır, ne de biz!
Y comprende esto Eduardo Piernas Largas es el rey más despiadado que se haya sentado en el trono de Inglaterra y ni nosotros ni Escocia permanecerá si no somos igual de despiadados.
Sana bir şey soJjeyeyim, beni ne kadar hafife aldığını tahmin bile edemezsin. Ve beni şu küçük oyunlarınla yeneceğini düşünüyorsan, şunu kafana iyi sok, sen onlara başladığın anda senin icabına bakarım.
No puedes sobreestimar lo mucho que me subestimas y si crees que me impresionas con tus trucos entiende esto :
Hey, şunu kafana sok.
¡ Entiende esto!
Sok şunu kafana!
¡ Métete eso en tu cabeza!
Şunu kafana iyice sok, bunu sona erdirmek için istedikleri tek şey bizim ölmemiz.
Métetelo en la cabeza... la única manera en que ellos quieren que esto termine... es con nosotros muertos

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]