English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Artık senin

Artık senin traducir francés

3,800 traducción paralela
Pekâlâ, artık senin hakkında bir şey öğrendiğimize göre al sana benim hakkımda bir şey.
Et bien, maintenant nous avons appris quelque chose de toi, voici quelque chose pour moi.
Öyleyse artık senin ekibin değil.
Alors ce n'est plus votre équipage, désormais.
Nolan artık senin yolundan yürümüyor.
Nolan ne marche plus dans tes pas.
Artık senin sözüne inanmak zorundayım.
Je vais te prendre au mot
- Sanırım artık senin yeni ortağınım.
Je suppose que je suis votre nouvel associé.
Orası artık senin evin.
C'est ta maison maintenant.
Ama şu andan itibaren artık senin davalarla ilgili... aktivitelerine dahil olmayacağım.
A partir de maintenant, je ne veux plus être impliquée dans tes... activités extérieures.
Artık senin giriş yapmak istediğin tek şey kız arkadaşın.
Ouais, mais la dernière chose que tu veux vérifier maintenant c'est ta copine.
Olaylar nasıl sonuçlanmış olursa olsun, onlar artık senin tavukların.
Peu importe c'est retombé, ils sont tout à toi maintenant.
Bence artık senin de adım atman gerek şekerim.
Je crois que tu n'as pas le choix.
Hey, Campbell, O artık senin problemin.
Campbell, elle est ton problème maintenant.
Artık senin mesuliyetinde.
Elle est sous votre responsabilité.
Onunla olan bağlantını öğrendiklerine göre, artık senin de peşindeler.
Et maintenant qu'ils connaissent ton lien avec lui, ils te chassent, aussi.
Bak, Gibbs nereden bakılırsa bakılsın, artık senin ekibinde.
Ecoutez, Gibbs peu importe ses raisons, il est dans votre équipe maintenant.
Bebek artık senin hastan değil Robbins.
Ce bébé n'est plus votre patient.
Hannah artık senin sorunun.
C'est ton problème, maintenant.
Hannah artık senin sorunun.
Elle est ton problème maintenant.
Bıktım artık senin şu kaderci saçmalıklarından.
Je suis fatigué de ta fatalité de merde.
Bu seansları artık senin ofisinde yapabilir miyiz artık?
Vous savez, peut-on recommencer à avoir ces séances à votre cabinet?
Ona sahip olduğunu hissettiğin bir an vardı ve artık senin olduğunu biliyordun.
A un moment, tu l'avais et tu le savais.
Senin krallığın artık bu dünya değil, Mother!
Ton règne n'est plus de ce monde!
Senin ellerinde artık.
Tout est entre vos mains, maintenant!
Senin için kendini feda etti, artık evine dönüyor.
Elle rentre à la maison après s'être sacrifiée pour toi.
Bak, artık evli değiliz diye senin için endişelenmekten vazgeçemem.
- Génial. Écoute, je... ne peux pas ne plus m'inquiéter pour toi juste parce qu'on n'est plus mariés.
Senin için bunu yaparım ama artık bana gelecek ay için... -... her gün Philippe'den kahvaltı borçlusun.
Ok, je le fais pour toi, mais tu me dois un petit dej'chez Philippe pendant le reste du mois.
Massimiliano, istediğin kadar içebilirsin ama beni karıştırma, tamam mı? - Artık sevgilin değilim senin.
Massimiliano, saoule-toi autant que tu veux mais ne me mêle plus à ça, on n'est plus ensemble.
Senin artık gitmediğini söyledi.
Elle m'a dit que vous ne veniez plus la voir.
Senin bu agresifliğin bu şirket tarafından artık daha fazla tolere edilmeyecek.
Ton agression ne sera plus tolérée dans cette compagnie.
Hey bayan, yakalanmamızın tek yolu senin bu işi mahvetmen. Yani kendini topla artık.
Fillette, la seule façon de se faire choper, c'est si tu nous balances, alors fais un effort.
Biliyorum senin için çok nahoş bir durum ama artık son aşamaya geldin. Son bir kaç aydır tam bir süvari gibi güçlü davrandın.
Je sais que ça a été désagréable pour toi, mais tu es dans la dernière ligne droite, et tu as été... une vrai battante ces derniers mois.
Şimdi, hareketlilik um, korunmuş, ama... Senin için artık tam temas basketbol, tamam mı?
Maintenant, votre mobilité a été préservée, mais, euh... plus de basket trop viril pour vous, d'accord?
Ayrıca eskiden Adalind'ın olduğu gibi, şu Hexenbiestlerden birisi ama senin sayende artık değil?
Il fait aussi parti de ces hexenbiests qu'Adalind était mais qui ne l'est plus à cause de toi?
Biliyorum. Artık bize senin gibi daha çok kadın lazım.
Je sais, et maintenant nous avons besoin de plus de femmes comme toi.
Affetmeye ne oldu peki, işimiz bitsin de senin canavar eğitimine dönelim artık!
Qu'est-ce qu'il est arrivé au pardon pour qu'on puisse retourner À ton entrainement?
Senin hayalin artık önemli değil.
Votre vision n'a aucune importance.
Fark etmediysen söyleyeyim, hain oğlum artık eski tahtımda oturuyor bunda senin payın da çok büyük.
Oh, et bien, au cas où vous n'auriez pas remarqué, mon traître de fils est maintenant assis sur mon ancien trône, et pas qu'un peu grâce à vous.
Senin hataların da tıpkı benimkiler gibi, benliğinin bir parçası artık.
Vos erreurs, comme les miennes, font partie de vous, désormais.
Senin gözetiminde değiliz. Artık değiliz.
Nous ne sommes pas sous ta surveillance, plus maintenant.
Yönetim kurulu senin işini kendilerinin yapabileceğini düşünüyor artık.
Le conseil pense qu'il peut faire mieux que vous.
Senin durumunda bisikletini ya da pasonu, her neyse artık.
Ou son vélo. Ou sa carte de bus.
Senin kurallarınla oynamıyoruz artık Marnie.
Alors, tu sais quoi? Je suis plus obligée de subir tes règles.
Artık burası senin evin ve burada yalnızca İngilizce konuşacaksın.
{ \ pos ( 192,205 ) } C'est ici, chez toi. Et tu vas seulement parler anglais ici.
Ama artık senin gibi olduğumun farkına varıyorum.
je suis comme toi.
- Senin yüzünden artık gerek var.
- Tu l'as fait devenir nécessaire.
Sanırım artık bunu senin yönteminle yapacağız Başçavuş.
Je crois que nous allons le faire à votre façon après tout, COB.
Senin tüm söylevlerin, tüm o konuşmaların artık yeterince iyi değildi!
Et tout vos discours et toutes vos paroles, n'étaient plus suffisants!
Senin de sertleşmen gerek çünkü ben artık o küçük kız değilim.
parce que je ne suis plus cette petite fille.
Artık gün yüzüne çıktı. Senin de bunu kabul etmeni istiyorum.
Je l'ai dit maintenant, et j'ai besoin que tu l'acceptes.
Ama senin hakkında artık öyle hissetmiyorum.
Mais je ne ressens plus ça pour toi à présent.
Senin yüzünden orada kaldı ve artık hayatta değil!
C'est à cause de vous qu'elle est restée, et maintenant elle est morte!
Senin zırvalıklarını yapmayacağım artık Meg.
Je veux plus faire tes corvées.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]