Bende de var traducir francés
2,029 traducción paralela
- Aynı prensip bende de var.
Pareil pour moi. Bonne nuit.
Aynı eldivenden bende de var.
J'ai les mêmes gants.
Bende de var bir iki tane.
J'ai aussi quelques cheveux gris. Trois ans.
Malesef, bende de var.
Malheureusement, je comprends.
Bu rahatlığın son zamanlarda bende de var galiba.
Tu sembles avoir déteint sur moi à ce propos.
O kasenin aynından bende de var.
J'ai le même saladier.
Sanırım bende de bir tane var.
J'en ai peut-être une.
Demek istediğim, güzel bir arabası var ama bende etkisi yok.
Okay il à une belle caisse, mais il à quoi de plus que moi? .
Bende, senin o değerli kağıdın var.
J'ai votre précieux bout de papier.
Bende senin için bir kurşun var sende de benim için bir tane.
Tu prendrais une balle pour moi, je prendrais une balle pour toi.
Önce bir sığır paçası alıyorsunuz, - ki sevgili kocamın sayesinde bende bir tane var -... ve mutfağınız tabakhane gibi kokana kadar kaynatın.
Prenez un pied de veau, que j'ai en ma possession grâce à mon saint de mari, et cuisez-le jusqu'à ce que la cuisine sente la tannerie.
Bir de bar fedaisi lazım olacak tabii. Mike'ta para var, bende zekâ. Sen de kas olursun.
Mario fait le soda à 8 $, et les couillons achètent en pensant que ça va marcher.
Bende de biri var. Anladım. Sevgilin var herhâlde.
C'est un copain, bien sûr?
80 yaşında birinin ayakları var bende.
Comme un vieux de 80 ans.
Peter, dostum sende liste var bende de karizma. Doğru mu?
Peter, tu as la maison, mais j'ai la technique.
ve bende de fotoğraflar var.
Et j'ai aussi des photos.
Bende de aynı modelden var.
J'ai le même modèle.
Var bende muamele, her zevke her lezzete.
J'ai de quoi donner du plaisir.
"Sen de çok var, bende niye yok?"
"Tu as tellement d'argent. Pourquoi moi, je n'en ai pas?"
Ha siktir, bende de yorgunluk ve baş dönmesi var.
- C'est horrible. Je suis étourdi et fatigué.
Bende birkaç avukatın ismi var, listesi var.
J'ai ajouté une liste de noms d'avocats.
Bende bir sorun var.
Le souci vient de moi.
Ne şanslısın ki bende ikisi de var.
Heureusement pour toi, j'ai les deux.
Bende de aynı içgüdüler var.
- J'ai le même instinct.
Bende de bir tane var.
J'en ai un, aussi.
Tapınaklarla ilgili bir bölüm var bende de 1789 da çıkan bir yangında kaybolan birşeylerden de bahsediliyor
Un livre anonyme, a été gardé par les Chevaliers du Temple en Écosse. Jusqu'à ce qu'ils le perdent lors d'un incendie en 1789, le feu n'aurait été qu'une diversion pour voler le bon livre.
Bende çok güzel anıları var.
J'en ai de très bons souvenirs.
Şov başlamak üzere ve senin de skecin uygun. Ve bende Eğlencepişirici var. - Ne?
L'émission va commencer, votre sketch est correct, et j'ai le "Fourigolo".
Benim beyin kimyamda sorun var. O felç durumu bende yaşanmıyor.
Ma chimie cérébrale est inactive, ce truc de paralysie ne marche pas.
Evet, bende de bir tane var ve o mayo değil, orada tamamen çıplak.
{ \ pos ( 192,220 ) } Oui, je l'ai reçue aussi. C'est pas un maillot. C'est une trace de bronzage.
Bende bira var.
J'ai de la bière. Ouah!
Numarası bende var zaten. Gerçek adı da umurumda değil.
J'ai déjà son numéro, et je m'en fous de son vrai nom.
Yani, bende bir TV, bir CD, bir DVD, bir MP3, ve hatta kendime ait bir banyom var eğer gitmeniz gerekirse...
J'ai une télé, des CD, des DVD, j'ai même ma propre salle de bains, - si vous voulez...
Partimiz bir değişim sürecinde olsa bile.. bence California'nın yeni bir yöne ihtiyacı var ve bende... bunu yapmaya aday olmaktan mutluyum.
Aucun parti n'a le monopole du changement, et je pense que la Californie a besoin de nouvelles directions, et j'ai l'intention d'être... celui qui sera à l'initiative de tout ça.
Bende dördüncü seviyede melanoma var.
J'ai un mélanome de phase 4.
Sence bende para var gibi mi duruyor Marie?
J'ai l'air de vivre dans le luxe?
Sylvester McCoy, Bende de Tom Baker var.
Sylvester McCoy et un Tom Baker.
Tamam.Bende de Baker var.
J'ai une Baker.
Bende tüm türlerinden var...
J'en ai de toutes sortes...
Bende Vincent'ın eskiden çizdiği yüzlerce resim var.
J'ai des centaines de vieux dessins de Vincent.
Her ne kadar gerçeğin mayası miskette değilse de en azından bende biraz var gibiydi.
Même si l'essentiel était pas dans la bille, ben, j'en avais quand même un petit bout avec moi, on dirait.
Mutlu bir adam olarak öldü. Bende de plastik kap var.
Il est mort heureux, et moi j'ai un Tupperware.
Bende klostrofobi var dostum.
Je suis putain de claustrophobe, Mec.
Her tür boya var bende.
J'ai plein de tatouages.
Şu sidik problemi var bende.
Problème de vessie.
Al, bende bir tane var, tırtıllı, hatunu zevkten çıldırtır.
Tiens, j'en ai qu'une. Nervurée pour plus de plaisir.
Bende de bir yumru var ve benimkinden kurtulmak daha kolay.
Moi aussi j'en ai une, et c'est très facile de s'en débarrasser.
Senin yapamadığın şeyleri yapacak taşak var bende... - Lütfen, dostum. - Bir kez olsun yap.
- Juste parce que j'ai eu les couilles de faire un truc que t'arrivais pas à faire!
- Bir tane de bende var. Bir bak.
En fait, j'en ai une ici.
Bende yedek var.
J'en ai un de secours.
Bende de, bir oğlunu otizme kaptırmış gibi hisseden bir anne var ve diğerini de kızamıktan yitirmek üzere.
Cette mère a un fils autiste et un 2e atteint de la rougeole.
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende mi 29
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
benden hoşlanıyor musun 28
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende mi 29