English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Birazdan döner

Birazdan döner traducir francés

102 traducción paralela
Baban birazdan döner.
Ton père ne va pas tarder.
Dude nerede? - Birazdan döner.
- Il va revenir dans une minute.
- Birazdan döner.
- Elle sera bientôt là.
Birazdan döner.
Il va bientôt revenir.
Tarzan birazdan döner gitmek için hazırlan.
Tarzan ne va pas tarder.
Ninen birazdan döner.
Patiente un peu.
Bak görürsün, birazdan döner.
Elle va revenir.
Birazdan döner.
Elle va bientôt rentrer.
Birazdan döner.
II va bientôt rentrer.
Birazdan döner.
Il va revenir.
- Birazdan döner.
- Il va rentrer.
Holly faks çekmeye gitti. Birazdan döner.
Holly est allée faxer des documents.
Birazdan döner. İçeri geç.
Il ne tardera pas.
Birazdan döner.
Il va arriver.
Merak etmeyin, birazdan döner
Ne vous inquiétez pas, il revient.
Selam, Juanita evde mi? Hayır, değil, ama birazdan döner.
- Non, mais elle va revenir dans... un petit moment.
Babam birazdan döner.
Il sera là dans un instant.
Eminim Bay Elliot birazdan döner.
M. EIliot va revenir dans un instant.
- Eminim ki birazdan döner.
Il devrait pas tarder.
Birazdan döner.
Elle va revenir.
Birazdan döner. Lütfen rahatınıza bakın.
Elle ne va pas tarder.
Annen birazdan döner.
On va renvoyer ta maman plus tard.
Teyzem birazdan döner.
Ma tante va bientôt arriver.
Birazdan döner heralde?
Elle va revenir bientôt, n'est-ce pas?
Birazdan döner. Üzgünüm.
Désolée...
Meadow okulda. Birazdan döner.
Meadow est sur le campus, elle va revenir.
Çünkü Anna içki getirmeye gitti ve birazdan döner.
Parce qu'Anna est allée chercher des verres. Elle sera de retour dans quelques secondes.
Birazdan döner.
Il revient tout de suite.
- hayır ama birazdan döner
- Elle revient dans un instant.
Merak etme, birazdan döner.
Ne t'en fais pas, elle va vite revenir.
Rachel'la geldim ki birazdan döner o.
J'ai accompagné Rachel, qui va revenir.
Birazdan döner.
Il sera bientôt de retour.
Ahh, Ryan, gözlüklerini unuttu ve onları almaya gitti birazdan döner.
Ryan a oublié ses lunettes. Il arrive tout de suite.
Hemen kaçmam lazım. Ama birazdan döner ve uğrarım Bay Kent.
J'y vais, mais je reviens vous voir tout de suite.
Birazdan döner.
Il va rentrer plus tard.
Kaptan birazdan avludan döner.
Le gardien en chef ne va pas tarder.
- Birazdan döner.
- Venez.
Ben sadece Henrietta'yı buradan kaçırmaya geldim. Birazdan yanınıza döner.
Désolée, mais je dois vous enlever Henrietta.
Babam birazdan döner.
Mon père ne devrait plus tarder.
Kızım birazdan döner. Sizi arasın mı?
Elle peut vous rappeler?
Birazdan geri döner. Öyle mi dersin?
On n'a pas le choix.
Bayan birazdan kasabadan döner.
La patronne va bientôt rentrer.
Çünkü McKinley birazdan geri döner.
Car McKinley va bientôt revenir.
Birazdan döner.
Il va pas tarder.
Birazdan eski haline döner.
Il va redevenir normal.
Birazdan tekneye döner bir şeyler içeriz.
On va prendre un verre, sur le bateau.
Baban yemek salonundan döner birazdan.
Ton père est en route, il revient de la cafétéria.
Namaz için döner, birazdan.
Il va bientôt revenir pour les prières.
Şey, annem birazdan işten eve döner, bu yüzden biraz bekle.
Ma mère va arriver du travail bientôt, alors, asseyez-vous.
Çocuklar birazdan tabloyla döner.
Les garçons reviendront bientôt avec mon tableau.
Birazdan eve döner.
Oh, il devrait rentrer bientôt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]