English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Birazdan gelir

Birazdan gelir traducir francés

677 traducción paralela
Dekan birazdan gelir.
Le Doyen ne devrait pas tarder.
Hank birazdan gelir, O'na çemkirirsin.
Hank va arriver. Tu pourras lui faire ton cinéma.
Birazdan gelir öyleyse.
Elle ne va plus tarder. Au revoir, Mme Beckmann.
Ama birazdan gelir herhalde.
Non, mais il ne devrait pas tarder.
Biraz bekler misiniz Doktor, profesör birazdan gelir.
Entrez, le professeur ne devrait pas tarder. Il termine ses visites.
Yemek birazdan gelir.
Il vous faut bien un kimono de saison.
- Birazdan gelir.
Elle descend tout de suite.
Ayrılmayın. Birazdan gelir.
Elle revient tout de suite.
Birazdan gelir.
On l'apporte bientot.
- Babam birazdan gelir. - Size de özür.
J'ai une lettre d'introduction du Général Sheridan.
Albee birazdan gelir.
Il arrive.
- Esther birazdan gelir.
- Oh, Esther va venir.
- Birazdan gelir.
- Il ne va pas tarder.
Bay Rankin birazdan gelir.
M.Rankin devrait être là.
Birazdan gelir üzerlerinizi örterim, şimdi fırlayın.
- J'irai vous border. Allez, zou!
- Polisler birazdan gelir.
Les poulets vont par tarder.
- Taksi birazdan gelir.
Le taxi arrive.
- Birazdan gelir. Bay Smith'i çağırmış.
Elle devrait déjà être là.
Karım birazdan gelir. Her şeyi kendi bildiği gibi yapmayı sever.
Cette folle n'en fait qu'à sa tête, mais elle va revenir.
Annen birazdan gelir.
Ta maman est allée faire une marche.
Mae birazdan gelir.
Mae ne va pas tarder.
Can kurtaran birazdan gelir.
L'ambulance est en route.
Birazdan gelir.
Faudrait qu'il se grouille.
Birazdan gelir.
Il ne va pas tarder.
Bay Roberts, yerinize gelecek kişi nerede? Birazdan gelir.
M. Roberts, on vous relève?
Howard birazdan gelir.
Howard va arriver.
Kocam birazdan gelir.
Mon mari va bientôt descendre.
- Birazdan gelir.
- Elle va redescendre!
Dışarıda, birazdan gelir.
Elle va arriver.
- Birazdan gelir.
- Elle va arriver.
- Babam nerde? - Birazdan gelir.
- Où est ton père?
Nautaung şahsen söylemek istiyor sana. Birazdan gelir.
Nautaung arrive pour annoncer la nouvelle.
- Danny birazdan gelir.
- Danny va être là.
Birazdan gelir.
Ça marche, elle arrive.
Yalan. Basın birazdan gelir.
- Princesse?
Avukat Bay Kanning, konuşmasını bitirdi yani birazdan gelir.
Maitre Kanning a terminé son discours. Il va bientôt être là.
Hemşire birazdan gelir.
L'infirmière va arriver.
Rahat bırakın. Birazdan kendine gelir.
Laissez-la, ça va lui passer.
Birazdan gelir. Tehlike var mı?
Tu ne vas pas te fourrer dans un mauvais coup?
Birazdan gelir demek ki. Haklısın, gecikmiştir sadece.
- ll ne tardera pas.
Kendinizi ancak kişisel bir sigortayla güvenceye alabilirsiniz. Birazdan sıra deprem sigortası yıldırım sigortası ve dolu sigortasına gelir... Tabi, biliyorum.
Il vous faudrait une police individuelle.
Ona görevlerini anlatıyordum. Birazdan aşağıya gelir.
Je lui expliquais son service.
Dora birazdan gelir.
Je vous prenais pour un vendeur d'aspirateurs.
Birazdan haberi vermeye polisler gelir.
La police t'annoncera le drame au théâtre.
Birazdan aşağıya gelir.
- Elle va sûrement descendre.
- Bir yük treni gelir birazdan.
- Un train de marchandises va arriver.
- Birazdan gelir.
- Oh, il arrive.
Evet. Birazdan o da gelir.
Il va arriver.
Eminim birazdan gelir.
Il va arriver.
- Evet, birazdan gelir yanınıza.
Oui, il va venir.
Birazdan kendine gelir.
Elle va bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]