Bunlar da ne böyle traducir francés
131 traducción paralela
- Bunlar da ne böyle? - Mangallık biftek.
- Qu'est-ce que c'est?
Bunlar da ne böyle?
Qu'est-ce que c'est que ça?
Bunlar da ne böyle.
Qu'est-ce que c'est que ça?
Bunlar da ne böyle?
Qu'est-ce que ça veut dire?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi ça?
Bunlar da ne böyle? !
c'est quoi ces trucs?
Bunlar da ne böyle? !
c'est quoi ces machins?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi, tout ça?
Bunlar da ne böyle?
Mais qu'est-ce?
Bunlar da ne böyle?
Je serais incapable de dire ce que c'est.
Bu da... Bunlar da ne böyle?
C'est quoi, tout ça?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi, ces trucs-là?
Bunlar da ne böyle?
Putain, c'est quoi, ces merdes?
Bunlar da ne böyle?
Vas-y! Que se passe-t-il?
- Bunlar da ne böyle!
- Mais qu'est-ce que c'est?
Bunlar da ne böyle?
Où sont-elles passées?
Bunlar da ne böyle? İnsanlar yazın ortasında hapşuruyorlar.
Impozzible de ze concentrer avec quelqu'un qui zéternue en plein été.
- Bunlar da ne böyle?
- Qu'est-ce qui se passe?
- Tüm bunlar da ne böyle?
- Qu'est-ce que tout cela?
- Bunlar da ne böyle?
- Qu'est-ce que c'est que ça, bon sang?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi, ça?
- Bunlar da ne böyle?
J'avais dit "à manger".
Bunlar da ne böyle?
Qu'est-ce que c'est que tout ça?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi toutes ces affaires d'ailleurs?
Tüm bunlar da ne böyle?
C'est quoi tout ça?
- Bunlar da ne böyle?
- Qu'est-ce que c'est que tout ça, au fait?
Bütün bunlar da ne böyle?
C'est quoi, tout ça?
Şey, bunlar da ne böyle?
Alors, c'est quoi tout ça?
Şey, bunlar da ne böyle?
Mais qu'est-ce qui se passe ici?
Bunlar da ne böyle? Pekala, iyi bakın.
Qu'est-ce qu'on a là?
Bunlar da ne böyle?
Putain, qu'est-ce que c'est?
- Bunlar da ne böyle?
- C'est quoi, tout ça?
Bunlar da ne böyle?
Qu'est ce qu'ils sont, bon sang?
- Bütün bunlar da ne böyle?
- C'est quoi cette merde?
Bunlar da ne böyle?
Qu'est-ce que c'est?
Bunlar da ne böyle? Vudu bebekleri mi? Hayır, onlara "Pwen" denir.
Qu'est-ce que c'est, des poupées vaudou?
Bunlar da ne böyle?
Qu'est-ce qu'on a là?
Bunlar da ne böyle?
- C'est quoi, ces trucs?
Bunlar da ne böyle?
Que diable?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi ce bordel?
Dün gece Jack yerde uyudu uyandığında da öldüğünü söyledi ayrıca cüce olduğumu, dişlerimin kazma gibi olduğunu da söyledi böyle konularda ne kadar sıkıldığımı biliyorsun o yüzden bunların hepsi senin suçun.
Et la nuit dernière, Jack a dormi sur le parquet, et quand il s'est réveillé, il pensait qu'il était mort, et il a dit que j'étais rabougrie et que j'avais des crocs, et vous savez à quel point je suis sensible à ce sujet.
Koca ve karı olarak, iki kişi, aşkta tektir... böylece krallıklarımız da böyle bir bağa girsin... ve asla kötü niyet ve kıskançlık ki bunlar... kutsanmış evliliğin yatağında da sorun yaratır... bu krallıkların arasına girmesin. Onları birlikteliklerinden ayırmasın. İngiliz Fransız olsun...
Comme mari et femme, étant deux, dont l'amour ne fait qu'un... qu'il y ait entre nos deux royaumes une telle union... que jamais malfaisance ou jalousie cruelle... qui troublent souvent le lit du mariage béni... ne se glissent dans le contrat de ces royaumes... pour réduire au divorce leur intime alliance... que l'Anglais comme le Français... le Français comme l'Anglais, s'accueillent mutuellement.
- Bunlar da ne böyle?
C'est quoi, là-dedans?
Herhangi bir Tom, Dick ya da Harry için bunları böyle ortada bırakamazsın.
Elles ne doivent pas trainer comme ca.
Bunlar da ne böyle.
Beau joujou!
Eğer bizim haberimiz dışında bunlar duyulursa büyük bir panik yaşanacaktır. Ve böyle olursa onları bombalama şansımızı da elimizden kaçırmış oluruz.
Si ceci transpire avant qu'on ne sache ce qu'on va faire... la panique fera disparaître notre chance d'une éventuelle attaque surprise.
Bunlar da ne böyle?
Qu'est-ce que c'est que ça? Vous partez?
Bunlar da ne böyle?
C'est quoi tout ça?
Konumunu belirlemeye çalışıyorum. Neden bunların fotoğraflarını çekiyor yani, bunlar tuğla, değil mi? Bu da ne böyle?
Pourquoi prendrait-il des photos de... enfin, c'est des briques, non?
Sana bunları okumamanı söylerdim ama öyle ya da böyle okumak zorundaydın.
Je t'avais dit de ne pas les lire mais tu l'as fait quand même.
Bu kaba sözler bunları hiç söyleyemeyecek bir kadından geliyor, bu da ne böyle!
Ce sont des biens vilains mots venant d'une femme qui sait même pas les dire.
bunlar da ne 95
bunlar da kim 47
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar harika 40
bunlar kim 49
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar da kim 47
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar harika 40
bunlar kim 49
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52