English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bunlar senin için

Bunlar senin için traducir francés

779 traducción paralela
- Bunlar senin için.
- J'ai quelque chose pour toi.
Bunlar senin için ağır değil, değil mi?
Ce n'est pas trop lourd pour toi?
Ve bunlar senin için hiç bir anlam ifade etmiyor mu?
Est-ce sans importance pour vous?
- Bunlar senin için, Jo.
Prends, Jo.
Hayır, bunlar senin için değil.
Elles ne sont pas pour vous.
Bunlar senin için.
Tiens... c'est pour toi.
Bunlar senin için, evlat.
C'est bon pour toi, gamin.
Bunlar senin için bizden daha önemli.
Ces choses là passent avant nous.
Hayır, bunlar senin için.
Non, c'est pour vous.
- Bak, bunlar senin için!
- Regarde ce que j'ai pour toi!
Savaş, cinayet, ölüm bunlar senin için birkaç şişe biradan farksız.
Guerre, meurtre, mort, sont semblables à des bouteilles de bière pour toi.
Bunlar senin için.
C'est pour toi.
Toyoji, bunlar senin için.
Toyoji, c'est pour toi.
Al bakalım... bunlar senin için.
Je t'apporte des framboises.
- Bunlar senin için.
- Ils sont pour toi.
Bunlar senin için değil tamam mı?
Ça, c'est pas pour toi, OK?
- Düşündüğün şey buysa o zaman bütün bunlar senin için bir hiç!
Si c'est ce que tu penses, tu ne seras jamais autre chose.
- Bunlar senin için.
- C'est pour toi.
Ünlü olacağım ve tüm bunlar senin için olacak Maria, aşkım.
Je vous dois tout, Maria, mon amour. "
Ben burada alçaklıkla, belki de ölümle karşı karşıyayım.. ... ve bunların senin için bir anlamı yok.
Le déshonneur m'attend, la mort peut-être, et vous vous en moquez.
- George - - Oh, bu harika, Tracy. Herkes senin için bunları hissediyor.
C ´ est pour cela que je vous adore... comme on adore une vestale.
Bana birçok şey verdin. Ama bunların senin için hiçbir anlamı yoktu.
Tu me fais des cadeaux, mais qu'est-ce pour toi?
Bunlar senin başına geliyor. Benim değil. Benim için ne anlama geldiği değil.
Il s'agit encore de toi, non de moi... ni de mes sentiments.
Craig, tüm bunların senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Craig, je sais à quel point tout ceci a dû être dur pour toi.
- Senin için dün gece bunları hazırladım.
- J'ai préparé ça pour vous hier soir.
Bütün bunları senin için yaptığımı ne zaman anlayacaksın?
Quand comprendras-tu que Je fais tout cela pour toi?
Bunları senin için ben götürürüm. Hem bu onu görmem için bir bahane olacak.
Sous prétexte de lui montrer ça.
Senin için hep bunları düşünmüştüm.
Je l'ai dit. C'est ce que j'ai toujours ressenti pour vous.
- Garnizondaki dostlarımız bunları senin için topladı.
Chacun a donné ce qu'il pouvait.
Bunları senin için yapıyorum.
C'est pour toi que je le fais.
Bunları senin anlatman Charlie için önemli.
C'est important pour Charlie que tu lui dises toi-même.
- Evet. - Bunları senin için alacağım.
- Laissez-moi les prendre.
Sadece bizim için değil, ama Susan ve senin içinde ve bunların hepsi senin bizi şehre gitmek için kandırmandan dolayı olmuştu.
Pas seulement pour nous, mais aussi pour vous et pour Susan. Tout ça parce que vous nous aviez piégés - pour aller dans la ville.
Tüm bunları senin için yaptık, senin ise tek düşündüğün şey anahtar.
Nous avons fait tout ceci pour vous et tout ce qui vous intéresse, c'est la clef.
Bütün bunlar senin cinsel aşağılık kompleksini kapatmak için mi?
Tout ça pour satisfaire ton complexe d'infériorité sexuelle.
- Bütün bunları senin için yaptım!
- Je l'ai tout fait pour toi.
Ama en azından bunları senin için kurutabiliriz.
Mais nous pourrions peut-être sécher ça pour vous.
Biliyor musun, bunları sadece senin için yapıyorum.
Tu sais, je le fais seulement pour toi.
Ama bunlar senin için kapanmış.
Chez toi, tout cela est bloqué.
Senin için evlilik bunlar.
Voilà ce qui t'attend.
Tek ihtiyacın olan bunları senin için kaldırabilecek olan... iyi bir halkla ilişkiler şirketi.
Il te faudrait quelqu'un qui s'occupe de tes relations publiques.
Bunlar sadece senin fahişelerinle ilgilenmedim için mi?
Tu dis ça car je n'ai jamais touché à une de tes putes.
Bunları yalnız senin için yaptım.
Je les ai faits à votre intention.
Igor, bunlar senin için.
Ça c'est pour toi.
Bunları senin için getirdim.
Je t'ai apporté un petit quelque chose.
Cehennemin sanatkarı babamız....... senin karanlık ruhlu oğulların olarak... senin arzularını karşılamak için... sana yeni ikramlarda bulunacağız... bunları, sana olan teslimiyetimizin bir simgesi olarak kabul et... senin ve 10 lanetli emrinin.... bizim elimiz ve planlarımız vasıtasıyla gerçekleştirdiğin için şana şükürler olsun.
Notre Père qui est aux Enfers, nous, tes enfants aux âmes noires, continuerons d'exécuter ta volonté et t'apportons cette nouvelle offrande en signe de totale soumission à Toi et à ton Décalogue Maudit, qui nous a été transmis par nos Pères Fondateurs.
- Bunların senin için bir sakıncası yok mu?
- Ca ne te gêne pas?
Senin gibi genç bir kız için tüm gün bunları satarak para kazanıyorum.
Je l'avais gardé au cas où je rencontrerais une jeune fille aussi jolie que vous.
Bundan sonra No-Doze yok! Senin için çok kötü bunlar.
Arrête les Maxiton, ça te fait du mal.
Senin için dağıtayım bunları.
Je vais les déposer.
Bunlar senin vücudun için yapılmış.
Il sert à construire ton temple.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]