English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Büyük bir hata yaptın

Büyük bir hata yaptın traducir francés

274 traducción paralela
Ve sonra büyük bir hata yaptın ve bir kız öldü.
Puis une bavure. La femme en est morte.
Büyük bir hata yaptın, bayım.
Vous avez fait une grosse erreur.
- Büyük bir hata yaptın birader.
Tu fais une grave erreur.
- Büyük bir hata yaptın Kelly. Polis ile konuştun.
Vous avez eu tort de parler à la police.
Büyük bir hata yaptın.
Vous venez de commettre une grave erreur.
Büyük bir hata yaptın Morton.
Vous avez fait une grosse erreur, Morton.
General, büyük bir hata yaptınız.
Vous avez fait une grande erreur.
Büyük bir hata yaptın " ve bu yüzden biri hapiste yatıyor.
T'as fait une grosse connerie... " Et à cause de ça il est derrière les barreaux.
Büyük bir hata yaptınız.
Des maisons particulières.
Öyle mi? Esas sen evlenmekle büyük bir hata yaptın.
Tu as fait une plus grosse erreur en te mariant.
Büyük bir hata yaptın aptal.
Vous faites une grosse erreur sur moi, idiota.
Diane'e "Seni seviyorum" diyerek büyük bir hata yaptın.
Tu as fait l'erreur de lui dire : "Je t'aime".
Büyük bir hata yaptın dostum.
Ouais, je crois que t'as eu tort...
Bence büyük bir hata yaptınız.
Vous vous êtes trompé.
Hem de çok büyük bir hata yaptın.
La plus grosse erreur que tu aies jamais faite.
Büyük bir hata yaptın.Pişman olmamalısın.
Tu as commis une erreur monumentale. Tu ne devais pas te repentir!
Büyük bir hata yaptın..
Vous avez commis une énorme erreur...
Büyük bir hata yaptın. Bu Mets'e maça maloldu.
Vous commettez une grave erreur qui nous coûte la partie.
Sen büyük bir hata yaptın Kramer.
Vous avez fait une erreur!
Büyük bir hata yaptın, Skinner.
Vous avez fait une belle erreur, Skinner.
Büyük bir hata yaptın dostum!
Grosse erreur, mon pote!
Büyük bir hata yaptın, Simpson.
Vous faites une grosse erreur, Simpson.
Gerçekten çok büyük bir hata yaptın. Şişleyin kıçını şunun.
Une très grosse erreur!
Senin yüzünden pantolonumu ıslattım, büyük bir hata yaptın. Şimdi intikam almam şart oldu.
C'était une grosse erreur de me faire pisser dessus, car tu le paieras.
Büyük bir hata yaptın, Londo.
Vous venez de commettre une erreur!
Büyük bir hata yaptın, sinek çocuk!
Grossière erreur, l'enfant mouche.
Bugün buraya gelmekle büyük bir hata yaptın.
Tu n'aurais vraiment pas dû venir aujourd'hui.
Büyük bir hata yaptın, Londo.
Londo!
Buraya gelmekle büyük bir hata yaptın.
Tu n'aurais jamais dû venir. C'est pas prudent.
Eğer kemeriyle beraber trençkotumu bulabilseydim, polis ne kadar büyük bir hata yaptığını fark ederdi!
Avec l'imperméable et la ceinture, je prouverais que c'est une erreur.
Hiç de değil! Ne kadar büyük bir hata yaptığınızı görmüyor musunuz?
Vous faites erreur.
Hata yaptın, Bay Braden, hem de çok büyük bir hata Benim ekmek teknemi söküp dışarı attın.
Vous avez fait une grave erreur, M. Braden, en retirant mon stand.
Bir adamın, böyle büyük bir hata yaptıktan sonra, yapabileceği tek bir şey vardır.
Il ne reste qu'une chose à faire quand on a fait une erreur pareille.
Bir çoğu, zamanında ağaçlardan inerek büyük bir hata yaptıklarını hissetmeye başladılar.
Un nombre croissant d'entre eux se disait que la grosse erreur c'était d'être descendu des arbres.
Uzmanları Bay Barlow, mahkemede ayağa kalkar, büyük bir hata yaptığını söyler :... "Herşey bir araba kazasıydı."
Voilà Barlow, l'expert, qui se lève et qui dit qu'il s'est trompé, qu'il s'agit bien d'un accident.
Harrington'u arıyor ve ona büyük bir hata yaptığını anladığını söylüyor.
Il appelle Harrington et reconna ît qu'il a fait une boulette.
- Büyük bir hata yaptın.
Tu as tort!
Yaptığın büyük hata, bir gün görürsün gününü.
Tu as tort, tu le paieras.
Beş yıllık çıraklıktan sonra... tam kendi dükkanını açmaya hazırken... büyük bir hata yaptı.
Aprés cinq ans d'apprentissage, au moment oú il allait ouvrir sa propre boutique, iI a fait une grave erreur.
Ama bütün Öğrencilerin burada oldukları sürece. - - Yaptıkları en büyük hata, her zaman - - Ilginç veya yaratıcı bir düşünce bulacaklarını sanmaları.
Mais la plus grande erreur... que font tous les étudiants durant leur séjour parmi nous... c'est de penser qu'ils puissent avoir... une idée originale ou créatrice.
Bu yaptığın, çok büyük bir hata.
Enfoiré. Vous êtes fini.
Büyük bir hata yaptın. Hayatının geri kalanını hapiste geçireceksin.
Vous passerez le restant de vos jours en...
Kaptanınız, bize saldırarak, çok büyük bir taktik hata yaptı.
Votre capitaine a commis une erreur en nous attaquant.
Sayın Yargıç, sanırım büyük bir hata yaptık.
On vient de commettre une erreur.
Ama sonra büyük bir hata yaptığınızı anladınız ve bir araya geldiniz değil mi?
Puis vous avez regretté et vous êtes retournés ensemble.
- Evet. Ve ondan sonra birşeyler olduğunda... Gençler çok büyük bir hata yaptıklarının...
Ce qui va se passer, c'est que plus tard, ces gamins vont s'apercevoir qu'ils ont fait une terrible erreur.
Umarım Dave Greene'in oğlusundur, yoksa büyük bir hata yaptım. Doğru.
Si vous n'êtes pas le fils de Dave Greene, je suis dans un beau pétrin.
Büyük bir hata yaptığını anlayan biri olarak karşınızdayım.
Je me tiens devant vous, conscient d'avoir mal agi.
Evet, eğer öyleyse Kazanova'nın evine gelerek büyük bir hata yaptılar.
Ils n'auraient jamais dû venir chez Casanova.
Nandini'yi istemekle büyük bir hata yaptım...
Je n'ai rien fait de mal. J'allais vous demander la main de Nandini...
Bir gece büyük bir hata yaptığını anlamış.
Un soir, il a découvert qu'il avait fait une erreur avec l'un d'eux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]